Ahmet HAKAN
ahmethakan@hurriyet.com.tr
14 Ocak 2012
Kimsenin sevmeyeceği bir 19 Mayis yazisi
- SAĞLIKLI beden takintisi...
- Disiplin gösterisi...
- “Daha hizli, daha güçlü, daha yüksek” vurgusu...
- Olimpiyat ruhu...
- Statlarda kule yapmalar...
- İçeriği aşan görkemli törensellikler...
- Otoriter rejimlerin pek sevdiği resmi geçitler...
Bütün bunlar 20. yüzyilin başlarinda çok popülerdi.
Demokratik ülkelerde çoktan aşilip geçildi.
* * *
Ama bizde aşilip geçilemedi.
Cumhuriyet’e, Atatürk’e, laikliğe gönülden bağli olduklarini söyleyenler, törenleri bile “mumyalayarak koruma” hevesine kapildilar.
Tören formlarini yenileyip güne uyarlamak yerine, tören formlarinda bile tutuculuk yaptilar.
Oysa 19 Mayis Gençlik ve Spor Bayrami’nin maksadi belliydi:
19 Mayis’in ruhunu hatirda tutmak adina gençler için bir bayram...
Bu maksadin ille de stadyumlarda genç kizlara bir örnek hareketler yaptirarak, genç erkeklere kuleler kurdurarak, bando takimlari eşliğinde asker yürüyüşleri yaptirarak gerçekleştirilebileceğini kim iddia edebilir?
Geçen yüzyildan kalma alişkanliklari sürdürmek yerine bu bayrama yeni bir ruh, yeni bir içerik, yeni bir tören formu getirilemez miydi?
Ama getirmediler.
Cumhuriyet’e, Atatürk’e, laikliğe herkesten fazla gönül verdiklerini söyleyenler, her alanda olduğu gibi bu alanda da tutucu mu tutucu bir tutum almayi tercih ettiler.
* * *
Peki onlar tutucu bir tavir aldilar da “muhafazakâr iktidar”, pek mi devrimci bir tutum sergiledi?
Milli Eğitim Bakanliği, 19 Mayis’la ilgili kararini, “stadyum törenleri çok otoriter bir ülke fotoğrafi veriyor, hemen değiştirelim” anlayişiyla mi aldi?
Ne gezer?
Onlarin motivasyonu bambaşka...
Stadyumlardaki 19 Mayis törenleri bu ülkede uzun süre “etek boyu tartişmalari”na neden olmuştur.
Törenlerde genç kizlarin giyecekleri bir örnek giysilerin etek boylari, 70’lerin “Milliyetçi Cephe” hükümetleri döneminde uzar, muhafazakârliğa uzak kesimler ise bu uygulamaya şiddetle itiraz ederlerdi.
“Etek boyu tartişmasi”yla yoğrulmuş “muhafazakâr hafiza”, bugün devreye girdi.
Doğru dürüst bir alternatifi konulmadan stadyum yasaği başladi.
“Çocuklar üşümesin / ders de çalişabilsinler” türü gerekçeye kimsenin inanmamasinin temel nedeni budur.
* * *
Bu ülke böyledir:
Laikliği, Cumhuriyet’i, Atatürk’ü herkesten çok sevdiklerini söyleyenler...
“Mumyalaştirarak koruma” yolunu tutarlar.
İktidara tam olarak yerleşen muhafazakârlar ise “Milliyetçi Cephe” alişkanliğiyla...
“Kökten kaldirma” yoluna giderler...
Durum böyle olunca da...
Bu hirgür içinde...
“Otoriter görüntü” diyenin, “faşistlerin pek sevdiği disiplinli gösteri” diyenin, “Stadyumda kule yaparak vatan sevgisi gösterilmez” diyenin, “Geçen yüzyilin alişkanliklarina son verilsin” diyenin... Ne demek istediği anlaşilmaz.
ahmethakan@hurriyet.com.tr
14 Ocak 2012
Kimsenin sevmeyeceği bir 19 Mayis yazisi
- SAĞLIKLI beden takintisi...
- Disiplin gösterisi...
- “Daha hizli, daha güçlü, daha yüksek” vurgusu...
- Olimpiyat ruhu...
- Statlarda kule yapmalar...
- İçeriği aşan görkemli törensellikler...
- Otoriter rejimlerin pek sevdiği resmi geçitler...
Bütün bunlar 20. yüzyilin başlarinda çok popülerdi.
Demokratik ülkelerde çoktan aşilip geçildi.
* * *
Ama bizde aşilip geçilemedi.
Cumhuriyet’e, Atatürk’e, laikliğe gönülden bağli olduklarini söyleyenler, törenleri bile “mumyalayarak koruma” hevesine kapildilar.
Tören formlarini yenileyip güne uyarlamak yerine, tören formlarinda bile tutuculuk yaptilar.
Oysa 19 Mayis Gençlik ve Spor Bayrami’nin maksadi belliydi:
19 Mayis’in ruhunu hatirda tutmak adina gençler için bir bayram...
Bu maksadin ille de stadyumlarda genç kizlara bir örnek hareketler yaptirarak, genç erkeklere kuleler kurdurarak, bando takimlari eşliğinde asker yürüyüşleri yaptirarak gerçekleştirilebileceğini kim iddia edebilir?
Geçen yüzyildan kalma alişkanliklari sürdürmek yerine bu bayrama yeni bir ruh, yeni bir içerik, yeni bir tören formu getirilemez miydi?
Ama getirmediler.
Cumhuriyet’e, Atatürk’e, laikliğe herkesten fazla gönül verdiklerini söyleyenler, her alanda olduğu gibi bu alanda da tutucu mu tutucu bir tutum almayi tercih ettiler.
* * *
Peki onlar tutucu bir tavir aldilar da “muhafazakâr iktidar”, pek mi devrimci bir tutum sergiledi?
Milli Eğitim Bakanliği, 19 Mayis’la ilgili kararini, “stadyum törenleri çok otoriter bir ülke fotoğrafi veriyor, hemen değiştirelim” anlayişiyla mi aldi?
Ne gezer?
Onlarin motivasyonu bambaşka...
Stadyumlardaki 19 Mayis törenleri bu ülkede uzun süre “etek boyu tartişmalari”na neden olmuştur.
Törenlerde genç kizlarin giyecekleri bir örnek giysilerin etek boylari, 70’lerin “Milliyetçi Cephe” hükümetleri döneminde uzar, muhafazakârliğa uzak kesimler ise bu uygulamaya şiddetle itiraz ederlerdi.
“Etek boyu tartişmasi”yla yoğrulmuş “muhafazakâr hafiza”, bugün devreye girdi.
Doğru dürüst bir alternatifi konulmadan stadyum yasaği başladi.
“Çocuklar üşümesin / ders de çalişabilsinler” türü gerekçeye kimsenin inanmamasinin temel nedeni budur.
* * *
Bu ülke böyledir:
Laikliği, Cumhuriyet’i, Atatürk’ü herkesten çok sevdiklerini söyleyenler...
“Mumyalaştirarak koruma” yolunu tutarlar.
İktidara tam olarak yerleşen muhafazakârlar ise “Milliyetçi Cephe” alişkanliğiyla...
“Kökten kaldirma” yoluna giderler...
Durum böyle olunca da...
Bu hirgür içinde...
“Otoriter görüntü” diyenin, “faşistlerin pek sevdiği disiplinli gösteri” diyenin, “Stadyumda kule yaparak vatan sevgisi gösterilmez” diyenin, “Geçen yüzyilin alişkanliklarina son verilsin” diyenin... Ne demek istediği anlaşilmaz.
![[Resim: erik.jpg]](http://s13.postimage.org/slijqm7c7/erik.jpg)