13.08.2011, 16:20
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2020 Olimpiyat Oyunlari'na aday olduğumuzu açikladi
2000, 2004, 2008 ve 2012 oyunlarina talip olan Türkiye, ‘olimpiyat rüyasi’ için bir kez daha “Varim” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün ülke ve Türk insani için son derece önemli gördükleri 2020 Olimpiyat Oyunlari adayliğini bütün dünyaya ilan etmek üzere bir araya geldiklerini belirterek, ''Heyecanliyiz, çünkü bu defa hedefe ulaşacağimiza samimiyetle inaniyoruz. Adayiz, çünkü dünya barişinin tesisinde çok büyük etkisi ve katkisi olduğuna inandiğimiz sportif değerleri ve olimpizm ruhunu çok önemsiyoruz. Umutluyuz, çünkü bariştan çok savaşin, sevgilerden çok düşmanliklarin, umutlardan çok hayal kirikliklarinin yaşandiği bir dünyaya sporun söyleyecek çok sözü olduğunu düşünüyor ve bu heyecanla bir arada bulunuyoruz'' dedi.
Erdoğan, Olimpiyat Evi'nde düzenlediği basin toplantisinda, Türkiye'nin 2020 Olimpiyat Oyunlari'ni düzenlemek için aday olduğunu açikladi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün ülke ve Türk insani için son derece önemli gördükleri 2020 Olimpiyat Oyunlari adayliğini buradan bütün dünyaya ilan etmek üzere bir araya geldiklerini belirterek, şunlari kaydetti:
"BU DEFA HEDEFE ULAŞACAĞIZ"
''Heyecanliyiz, çünkü bu defa hedefe ulaşacağimiza samimiyetle inaniyoruz. Adayiz, çünkü dünya barişinin tesisinde çok büyük etkisi ve katkisi olduğuna inandiğimiz sportif değerleri ve olimpizm ruhunu çok önemsiyoruz. Umutluyuz, çünkü bariştan çok savaşin, sevgilerden çok düşmanliklarin, umutlardan çok hayal kirikliklarinin yaşandiği bir dünyaya sporun söyleyecek çok sözü olduğunu düşünüyor ve bu heyecanla bir arada bulunuyoruz.''
Dünyanin en büyük sportif organizasyonu olan olimpiyat oyunlarinin dünyanin bütün renklerini ve kültürlerini buluşturan bir medeniyetler buluşmasi olduğunu vurgulayan Erdoğan, medeniyetler ittifakinda önemli bir rolü olan, eş başkan durumundaki Türkiye için bunun çok büyük bir önem arz ettiğini söyledi.
Erdoğan, sporun renkler ve kültürler üstü güzelliklerinin doyasiya yaşandiği bir bariş ve dostluk festivali olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
''Düşmanliklarin sevgiye, çatişmalarin hoşgörüye, karşitliklarin zenginliklere dönüştüğü evrensel bir organizasyondur. Bu bariş meşalesinin en çok yakiştiği coğrafyalardan birinin bizim topraklarimiz olduğunu defalarca ifade ettik, etmeye de devam ediyoruz. Bu gerçeğe daha önceki adayliklarimizda da inaniyorduk, bugün de samimiyetle inaniyoruz. Ama hep geldik, geldik, geldik finalde kapidan döndük. Bu defa yine inaniyoruz. İnaniyoruz çünkü bizim topraklarimiz olimpik ruhun özünde temsil ettiği evrensel değerlerin yüzyillar boyunca en canli haliyle yaşadiği topraklardir.''
"GECİKMİŞ BİR RANDEVU"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İstanbul ile olimpiyat oyunlari arasindaki randevu gecikmiş bir randevudur. İnaniyorum ki bu buluşma gerçekleştiğinde olimpiyatlar tarihinin en anlamli sayfalarindan biri üç kitayi birleştiren bu eşsiz güzellikteki şehirde yazilacaktir'' dedi.
Erdoğan, Olimpiyat Evi'nde düzenlediği basin toplantisinda, İstanbul'un asirlar boyunca sadece üç kitanin birleştiği eşsiz bir şehir olmakla kalmadiğini, ayni zamanda farkli medeniyetlerin, farkli inanç ve kültürlerin bir arada kardeşçe yaşadiği abidevi bir başkent olduğunu vurguladi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Olimpiyatlarin sembolü olan bariş ve esenlik meşalesi, bu topraklarda, özellikle de bu şehirde asirlar boyunca hiç sönmemiş, tarihi aydinlatmiştir. Bunun için diyoruz ki Türkiye özünde zaten bir olimpiyat ülkesidir ve olimpiyat meşalesi bu ülkeye çok yakişacaktir. İstanbul ile olimpiyat oyunlari arasindaki randevu gecikmiş bir randevudur. İnaniyorum ki bu buluşma gerçekleştiğinde olimpiyatlar tarihinin en anlamli sayfalarindan biri üç kitayi birleştiren bu eşsiz güzellikteki şehirde yazilacaktir. Olimpiyat Oyunlari'nin bu sembolik ve duygusal misyonunu düşündüğümüzde, hepimiz için hayali bile güzel bir hedefe doğru yürüdüğümüzü hissediyoruz. Ancak bu organizasyonun dünyanin en büyük organizasyonu olduğunu dikkate alinca meselenin gerçekçi yaklaşilmasi gereken sosyo-ekonomik boyutlari olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Türkiye'nin olimpiyat adayliğinin bu bakimdan da son derece doğru bir girişim olduğunu burada özellikle belirtmek isterim.''
EKONOMİK KRİZ
Dünyanin son birkaç yili yaşanan ağir ekonomik krizin sarsintilariyla geçirdiğini, bu kriz sürecinde sadece sinirli seviyede gelişmiş ülkelerin değil, gelişmiş ekonomilere sahip ülkelerin de ciddi sikintilar yaşadiklarini belirten Erdoğan, bu sikintilarin bugün de devam ettiğini ve pek çok ülkenin bu süreçte spora, sporcuya, sportif tesislere yatirim yapmakta zorlanir hale geldiğini kaydetti.
Yine pek çok uluslararasi organizasyonun gerçekleşmesinde problemlerin ortaya çiktiğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin küresel krizin en başindan bugüne kadar verdiği mücadeleden yüzünün akiyla çikan nadir ülkelerden biri olduğuna işaret etti.
Başbakan Erdoğan, olumsuz küresel şartlar sebebiyle doğal kabul edilmesi gereken kisa bir durgunluğun ardindan büyüme istikrarini yeniden yakaladiklarini ifade ederek, her alanda gerçekleştirdikleri büyük değişim atilimina kaldiklari yerden devam ettiklerini söyledi.
''Türkiye, en olumsuz küresel etkilere rağmen büyüyen, kalkinan, hedef çitasini sürekli yükselten bir ülke... Bu performansiyla dünyanin da takdir ettiği, örnek aldiği bir ülke'' diyen Erdoğan, bu yilin ilk çeyreği itibariyle yüzde 11 büyüyen ekonomiyle bir rekora imza attiklarini, büyümede dünya birincisi olduklarini, dünyanin en hizli büyüyen ülkesi konumuna geldiklerini belirtti.
OECD ülkeleri arasinda ekonomisi en hizli büyüyen ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bütün bu süreçte milli gelirden enflasyona, üretim ve ihracattan işsizlikle mücadeleye kadar her alanda göstergelerin Türkiye ekonomisinin sağlamliğini teyid eder nitelikte olduğunu dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, üstelik yine bu süreçte Türkiye'nin ne makro, ne mikro seviyede yatirimlarindan fedakarlik ettiğine işaret ederek, bu yatirimlar arasinda dev spor tesisleri ve organizasyonlarinin da bulunduğunu söyledi.
"GÖRKEMLİ SPOR TESİSLERİMİZLE ADAYIZ"
Türkiye'nin bugün artik olimpiyat adayliğini ilan ederken, projelerini maketler üzerinde anlatmak ihtiyacinda olan bir ülke olmadiğini ifade eden Erdoğan, ''Gururla ve mutlulukla ifade edeyim ki bugün her biri birbirinden görkemli spor tesislerimizle olimpiyatlara adayiz. Bugün faal olarak kullanilan ya da yapimi bitmek üzere olan bu tesislerin çok önemli bir kismi dünya seviyesinde standardinda ve üstündedir. İstanbul'da Sinan Erdem Spor Salonu gibi dünyayi imrendiren bir tesisimiz var. Olimpiyat Stadi, TT Arena Stadi, Şükrü Saracoğlu Stadi gibi dünya standartlarinda stadyumlarimiz var'' şeklinde konuştu.
2000, 2004, 2008 ve 2012 oyunlarina talip olan Türkiye, ‘olimpiyat rüyasi’ için bir kez daha “Varim” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün ülke ve Türk insani için son derece önemli gördükleri 2020 Olimpiyat Oyunlari adayliğini bütün dünyaya ilan etmek üzere bir araya geldiklerini belirterek, ''Heyecanliyiz, çünkü bu defa hedefe ulaşacağimiza samimiyetle inaniyoruz. Adayiz, çünkü dünya barişinin tesisinde çok büyük etkisi ve katkisi olduğuna inandiğimiz sportif değerleri ve olimpizm ruhunu çok önemsiyoruz. Umutluyuz, çünkü bariştan çok savaşin, sevgilerden çok düşmanliklarin, umutlardan çok hayal kirikliklarinin yaşandiği bir dünyaya sporun söyleyecek çok sözü olduğunu düşünüyor ve bu heyecanla bir arada bulunuyoruz'' dedi.
Erdoğan, Olimpiyat Evi'nde düzenlediği basin toplantisinda, Türkiye'nin 2020 Olimpiyat Oyunlari'ni düzenlemek için aday olduğunu açikladi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün ülke ve Türk insani için son derece önemli gördükleri 2020 Olimpiyat Oyunlari adayliğini buradan bütün dünyaya ilan etmek üzere bir araya geldiklerini belirterek, şunlari kaydetti:
"BU DEFA HEDEFE ULAŞACAĞIZ"
''Heyecanliyiz, çünkü bu defa hedefe ulaşacağimiza samimiyetle inaniyoruz. Adayiz, çünkü dünya barişinin tesisinde çok büyük etkisi ve katkisi olduğuna inandiğimiz sportif değerleri ve olimpizm ruhunu çok önemsiyoruz. Umutluyuz, çünkü bariştan çok savaşin, sevgilerden çok düşmanliklarin, umutlardan çok hayal kirikliklarinin yaşandiği bir dünyaya sporun söyleyecek çok sözü olduğunu düşünüyor ve bu heyecanla bir arada bulunuyoruz.''
Dünyanin en büyük sportif organizasyonu olan olimpiyat oyunlarinin dünyanin bütün renklerini ve kültürlerini buluşturan bir medeniyetler buluşmasi olduğunu vurgulayan Erdoğan, medeniyetler ittifakinda önemli bir rolü olan, eş başkan durumundaki Türkiye için bunun çok büyük bir önem arz ettiğini söyledi.
Erdoğan, sporun renkler ve kültürler üstü güzelliklerinin doyasiya yaşandiği bir bariş ve dostluk festivali olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
''Düşmanliklarin sevgiye, çatişmalarin hoşgörüye, karşitliklarin zenginliklere dönüştüğü evrensel bir organizasyondur. Bu bariş meşalesinin en çok yakiştiği coğrafyalardan birinin bizim topraklarimiz olduğunu defalarca ifade ettik, etmeye de devam ediyoruz. Bu gerçeğe daha önceki adayliklarimizda da inaniyorduk, bugün de samimiyetle inaniyoruz. Ama hep geldik, geldik, geldik finalde kapidan döndük. Bu defa yine inaniyoruz. İnaniyoruz çünkü bizim topraklarimiz olimpik ruhun özünde temsil ettiği evrensel değerlerin yüzyillar boyunca en canli haliyle yaşadiği topraklardir.''
"GECİKMİŞ BİR RANDEVU"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İstanbul ile olimpiyat oyunlari arasindaki randevu gecikmiş bir randevudur. İnaniyorum ki bu buluşma gerçekleştiğinde olimpiyatlar tarihinin en anlamli sayfalarindan biri üç kitayi birleştiren bu eşsiz güzellikteki şehirde yazilacaktir'' dedi.
Erdoğan, Olimpiyat Evi'nde düzenlediği basin toplantisinda, İstanbul'un asirlar boyunca sadece üç kitanin birleştiği eşsiz bir şehir olmakla kalmadiğini, ayni zamanda farkli medeniyetlerin, farkli inanç ve kültürlerin bir arada kardeşçe yaşadiği abidevi bir başkent olduğunu vurguladi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Olimpiyatlarin sembolü olan bariş ve esenlik meşalesi, bu topraklarda, özellikle de bu şehirde asirlar boyunca hiç sönmemiş, tarihi aydinlatmiştir. Bunun için diyoruz ki Türkiye özünde zaten bir olimpiyat ülkesidir ve olimpiyat meşalesi bu ülkeye çok yakişacaktir. İstanbul ile olimpiyat oyunlari arasindaki randevu gecikmiş bir randevudur. İnaniyorum ki bu buluşma gerçekleştiğinde olimpiyatlar tarihinin en anlamli sayfalarindan biri üç kitayi birleştiren bu eşsiz güzellikteki şehirde yazilacaktir. Olimpiyat Oyunlari'nin bu sembolik ve duygusal misyonunu düşündüğümüzde, hepimiz için hayali bile güzel bir hedefe doğru yürüdüğümüzü hissediyoruz. Ancak bu organizasyonun dünyanin en büyük organizasyonu olduğunu dikkate alinca meselenin gerçekçi yaklaşilmasi gereken sosyo-ekonomik boyutlari olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Türkiye'nin olimpiyat adayliğinin bu bakimdan da son derece doğru bir girişim olduğunu burada özellikle belirtmek isterim.''
EKONOMİK KRİZ
Dünyanin son birkaç yili yaşanan ağir ekonomik krizin sarsintilariyla geçirdiğini, bu kriz sürecinde sadece sinirli seviyede gelişmiş ülkelerin değil, gelişmiş ekonomilere sahip ülkelerin de ciddi sikintilar yaşadiklarini belirten Erdoğan, bu sikintilarin bugün de devam ettiğini ve pek çok ülkenin bu süreçte spora, sporcuya, sportif tesislere yatirim yapmakta zorlanir hale geldiğini kaydetti.
Yine pek çok uluslararasi organizasyonun gerçekleşmesinde problemlerin ortaya çiktiğini anlatan Erdoğan, Türkiye'nin küresel krizin en başindan bugüne kadar verdiği mücadeleden yüzünün akiyla çikan nadir ülkelerden biri olduğuna işaret etti.
Başbakan Erdoğan, olumsuz küresel şartlar sebebiyle doğal kabul edilmesi gereken kisa bir durgunluğun ardindan büyüme istikrarini yeniden yakaladiklarini ifade ederek, her alanda gerçekleştirdikleri büyük değişim atilimina kaldiklari yerden devam ettiklerini söyledi.
''Türkiye, en olumsuz küresel etkilere rağmen büyüyen, kalkinan, hedef çitasini sürekli yükselten bir ülke... Bu performansiyla dünyanin da takdir ettiği, örnek aldiği bir ülke'' diyen Erdoğan, bu yilin ilk çeyreği itibariyle yüzde 11 büyüyen ekonomiyle bir rekora imza attiklarini, büyümede dünya birincisi olduklarini, dünyanin en hizli büyüyen ülkesi konumuna geldiklerini belirtti.
OECD ülkeleri arasinda ekonomisi en hizli büyüyen ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bütün bu süreçte milli gelirden enflasyona, üretim ve ihracattan işsizlikle mücadeleye kadar her alanda göstergelerin Türkiye ekonomisinin sağlamliğini teyid eder nitelikte olduğunu dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, üstelik yine bu süreçte Türkiye'nin ne makro, ne mikro seviyede yatirimlarindan fedakarlik ettiğine işaret ederek, bu yatirimlar arasinda dev spor tesisleri ve organizasyonlarinin da bulunduğunu söyledi.
"GÖRKEMLİ SPOR TESİSLERİMİZLE ADAYIZ"
Türkiye'nin bugün artik olimpiyat adayliğini ilan ederken, projelerini maketler üzerinde anlatmak ihtiyacinda olan bir ülke olmadiğini ifade eden Erdoğan, ''Gururla ve mutlulukla ifade edeyim ki bugün her biri birbirinden görkemli spor tesislerimizle olimpiyatlara adayiz. Bugün faal olarak kullanilan ya da yapimi bitmek üzere olan bu tesislerin çok önemli bir kismi dünya seviyesinde standardinda ve üstündedir. İstanbul'da Sinan Erdem Spor Salonu gibi dünyayi imrendiren bir tesisimiz var. Olimpiyat Stadi, TT Arena Stadi, Şükrü Saracoğlu Stadi gibi dünya standartlarinda stadyumlarimiz var'' şeklinde konuştu.
inadýna kalýyorum gitmiyorum hiç bir yere ben deðil siz vazgeçin