07.10.2008, 00:00
15 yaşindan itibaren formasini giydiği Altay altyapisinin en başarili ürünlerinden biri. Ümit Milli Takim'daki performansi onu bu sezon başinda, henüz 20 yaşinda Süper Lig takimlarindan Kayserispor'a taşidi. Geçtiğimiz ay hem Ümit Milli Takim hem de Kayserispor adina attiği gollerle bir stoperin skora etkileri konusunda adeta ders verdi. Sadece kesiciliğiyle değil, topu kullanirken gösterdiği beceri ve soğukkanlilikla da Türk futbolunun önemli kazançlarindan biri olarak parildiyor.
Röportaj: İlker Uğur
Gerçeği söylemek gerekirse seni çok iyi tanimiyoruz. Genç ve Ümit milliliklerin var ama Türkiye'nin bir gerçeği olarak, oynadiğin iki Galatasaray maçinda parladin. Bize biraz kendinden bahsedebilir misin?
1988 İzmir Bergama doğumluyum. 1993'te babamin işi nedeniyle İzmir'e yerleştik. Futbola yedi yaşinda amatör lig takimlarindan Çamdibi Gücü'nde başladim. 1998'de lisansim çikti. Çamdibi Gücü'nde yedi sezon oynadim. 15 yaşindayken altyapi antrenörlerinin beğenmesi sonucu Altay'a geçtim. 1.5 sene Altay altyapisinda oynadim. Bu dönemde A Genç kategorisinde Türkiye üçüncüsü olduk. O takimin çaliştiricisi Ercan Ertemçöz'dü. Tam bu başarili dönemde Altay A takiminin Teknik Direktörü ayrilinca Ercan Hoca A takimin başina geçti. Altyapidan 12 futbolcuyu da A takima çikardilar. Bir tek ben kaldim. Önceki takimimla sorun yaşamamak için bir sene erteleyip, yaşimin dolmasini bekleme karari aldilar sanirim. Lig böyle başladi. Ama ikinci hafta Cuma günü takimin üç stoperi de sakatti. Bunlarin arasinda Metin Depe ve Ali Eren de vardi. Beni Cuma günü apar topar profesyonel yaptilar ve o gün takimla İstanbul'a gittim. Yedek olarak gittiğimi düşünüyordum ve oynayacağimi hiç sanmiyordum. Hoca kadroyu açikladiğinda ismimi görünce bir anda dizlerimin baği çözüldü.
Maç hangi takima karşiydi?
Büyükşehir Belediyespor'la oynuyorduk ve 2-1 kazandik. Oldukça iyi oynadim. Teknik Direktörüm bana güvendi, ben de onu mahcup etmedim. O sezon 10 maça çiktim. 17 yaşimda 10 maç oynadim ve bu benim için mucize gibi bir şeydi. Belki bir sene bekleseydik ben hiç profesyonel olamayabilirdim. Teknik direktör farkli olabilirdi. Beni profesyonel yapmayabilirlerdi. O sezon iki tane de gol attim. Futbolculuk maceram böyle olayli başladi.
Sonraki sezonda neler oldu?
Bir sonraki sezon çok ağir bir sakatlik geçirdim. Kasiğimdan sakatlandim ve tedavisinin olmadiği söyleniyordu. İğne tedavisi öneriliyordu ama bunun yanliş olduğunu söyleyenler de vardi. Kimseye güvenemiyordum bu sakatlikla ilgili.
Ne sakatliğiydi bu tam olarak?
Oestetis Pubis diye bir sakatlik. Çoğu futbolcuda olan bir şey aslinda. Ama beni yaklaşik bir sene futboldan uzak tuttu. Dönüşümde 15 maç oynadim, birkaç tane de gol atinca dikkat çektim. O sayede Ümit Milli Takim'a yükseldim. Orada oynadiğim ilk maçta da gol atinca iyice ön plana çiktim ve bu gelişmeler beni Kayserispor'a kadar getirdi.
Bir anda siçrama yaptin yani.
Evet evet. Her şey bir anda gelişti hayatimda. Profesyonel olmam bir anda oldu. Yaptiğim çikiş da bir anda. Belki benim profesyonel olmami kimse beklemiyordu takimda. Ama ben kendime güvendim hep. Bana güvenenleri de mahcup etmedim. Şunu söyleyebilirim; basamaklari birer birer değil, ikişer ikişer çiktim.
Kayserispor'a gelişin nasil oldu?
Altay'da sözleşmemin bitmesine 6 ay varken yöneticilerle görüştüm. Kalmak isteyip istemediğimi sordular. "Benim de şartlarim olacak ama neden Altay'da kalmak istemeyeyim ki?" dedim. Sonuçta Altay'dan yetiştim sayilir. O zaman bana "Sen ne dersen onu yapacağiz, 10 milyon dolar da verseler seni satmayiz" dediler. Benim düşüncem hep şartlar oluşursa kalirim şeklindeydi. Konu benim için kapanmişti. Toulon Turnuvasi'nda Ümit Milli Takim formasi giydim. O turnuva ve kamp dönemi yaklaşik 20 gün sürdü. Dönüşte de tatile gittim. O dönemde benimle ilgilenen kulüpler ortaya çikti. En ciddi teklifle Kayserispor'un geldiğini biliyordum. Ama yöneticilerle konuşmuştum ve şartlarimin kabul edileceğini düşünüyordum. Ancak herhalde kulübün maddi durumu çok iyi olmadiğindan beni gözden çikarttiklarini ve satmak istediklerini gördüm. Kayserispor'u tercih etmemin birinci sebebi Tolunay Kafkas'in orada olmasiydi. Tolunay Hoca ayni zamanda Ümit Milli Takim'da da teknik direktörümdü. Onunla telefonla konuştuk. Bana "Sen boş adam değilsin. Kayseri seni çok büyük paralar vererek aliyor. Bu kulüp, bu yaştaki hiçbir futbolcuya bu kadar para vermez. Burada ayrica ben varim" dedi. Bana o güveni sonuna kadar gösterdi ve bunun üzerine hiç düşünmeden imza attim.
Kayseri futbol için mükemmel
İzmir'den sonra Kayseri'de yaşam biraz daha zordur herhalde.
Evet, biraz öyle. İzmir çok güzel bir şehir ve tam yaşanilacak bir yer. Kayseri'ye ilk geldiğimde biraz sikildim. İzmir'de boş zamanlarda gidilecek çok yer varken Kayseri'de birkaç yerle sinirlisiniz. Başta sikinti oldu ama aliştim. Futbola kendimi vermek için Kayseri'nin mükemmel bir yer olduğuna inaniyorum. Harcayacak çok yer olmadiği için para biriktirmek açisindan da çok iyi bir şehir. İzmir o açidan kötüydü. Para harcamak için çok yer var ve dişari çiktiğinda kesin harciyorsun ama Kayseri öyle değil.
İzmir'de hangi lisede okudun?
Çamdibi'ndeki Sidika Rodop Lisesi'nde. Çamdibi farkli bir yerdir. Arabayla caddeden geçerken yolda yürüyen insanlar istiflerini hiç bozmaz. Yolun ortasindan çekilmelerini istediğiniz zaman da kizarlar. Çok ters bir yerdir. Aslinda merkezî bir yer, her yere çok yakin ama fena yani.
Futbolculuktan başkasini düşünmedim
İki-üç sene öncesine kadar futbolcu olma hayali kuran bir lise öğrencisiydin ve bunun olma ihtimali vardi sadece. Başka ideallerin, planlarin da var miydi?
Ailede futbolculuk var aslinda. Babam köy takiminda oynuyormuş. Amcami zamaninda Manisaspor çok istemiş. Dedemler "Sen gidersen bu tarlayi kim sürecek?" demişler ve birakmamişlar. Ben okula başladiğimdan beri futbolu hep ön plana koydum. Ders 13.00'te başliyorsa ben 11.00'de okulda olur ve ders başlayana kadar maç yapardim. Öğretmen olmak, doktor olmak gibi hayallerim olmadi hiç. Hep futbolculuktu hayalim. Hâlâ bu hayali gerçekleştiriyorum. Daha tam oldum diyemiyorum çünkü.
Hep öyle bir durum var. Bir olmamişlik hali. Bu durumda bir B planiniz da oluyor herhalde.
Evet tabii. Erciyes Üniversitesi'ni kazandim. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencisiyim. Üniversitede okumayi çok istiyordum ve Kayseri'de bir yandan eğitimimi de yürütecek olmam beni çok mutlu ediyor.
Futbolculuk hayati senin açindan nasil bir hayat?
Futbolculuk, dişaridan herkese kolay gözüken bir iş. Bir saat koşup dünyanin paralarini götürüyoruz gibi bir izlenim var. Ama öyle değil. İlk planda ben Kayseri'de ailemden uzak yaşiyorum. Kamplar uzun ve bu sizi yakin çevrenizden uzaklaştiriyor. Takiminiz aileniz oluyor. Saate vurduğunuzda futbol en çok kazandiran mesleklerden ama bu paralari kazanacak noktaya gelene kadar harcadiğiniz emek de parayla ölçülemez. Her şeyden fedakârlik ediyorsunuz.
Futbolcu olamayanin trajedisi büyük
Altyapida beraber oynadiğin ama futbolcu olamamiş çok yetenekli arkadaşlarin vardir herhalde.
Öyle çok arkadaşim var. Futbolu biraktiklarini duyuyorum. Çok yetenekli pek çok arkadaşimin şansi dönmedi bir türlü ve eşiği geçemediler. Bunlarin bazilari tinerci olmuş, bazilari esrarkeş. Futbol, oynayani kötü alişkanliklardan uzaklaştirsa da futbolcu olamayanlarin trajedisi gerçekten çok büyük.
Bu önemli bir konu gerçekten de. Sen ne yapardin böyle bir durumda?
Ben her zaman gelişime inanirim. Benim için futbol olmasa öğretmenlik olur, marangozluk olur ama mutlaka bir şey olurdu. Futbolcu olamiyorum diye hayati birakmam ve mutlaka bir meslek edinirdim.
Boş zamanlarinda neler yapiyorsun?
Kayseri'de bazen sinemaya gidiyoruz. Yemek yemeye, kahve içmeye çikiyoruz. Çoğunlukla internette vakit geçiriyorum. Oyun oynuyorum. PES oynarim. Football Manager oynardim.
Takim arkadaşin Aghahowa o oyunun yildizlarindandi.
Evet. Yorumlari okuyorum bazen. Herkes FM'deki başarisiyla ilgili yorumlar yapmiş. Ben Aghahowa'yi Playstation'dan biliyorum. Zaten yöneticilerle konuşurken Aghahowa'yi sordum onlara. Onlar da bana nereden tanidiğimi sordu. Ben de "Tanimaz miyim, PES Master League'deki ilk transferimdir hep" demiştim.
Mehmet Topuz beni şaşirtiyor
Kayserispor'un hedefleri olan bir kulüp olduğunu belirttin. Takim yapiniz konusunda ne düşünüyorsun?
Kaptanimiz Mehmet Topuz tam bir lider. Bize ağabeylik, kaptanlik yapiyor. Bir ihtiyacimiz olduğunda ona söyleriz ve hemen halleder. Çok da iyi bir futbolcu. İdmanlardaki hirsi beni şaşirtiyor. Bu kadar göz önünde olan bir futbolcu kendini sikmaz dersiniz ama Mehmet ağabey idmanlari da maç gibi yapiyor. Takimdaki arkadaşlik mükemmel. Herkes birbiriyle kardeş gibi.
Aghahowa Kayserispor'un futbol oynamak isteyen bir takim olduğunu söylemişti. Sen de katiliyor musun?
Evet. Antrenmanlarimiz hep pas üzerinedir. Puroviç'in sakatliği bizi etkiledi başlangiçta. Aghahowa yalniz kaldi forvette. Ama şu an işler yolunda. Pasa dayali bir oyun yapimiz var ve asla doldur boşalt oynamiyoruz.
Önceleri savunma oyuncularinin fiziğine ve rakibi durdurma yeteneklerine bakilirdi.
En iyi stoper en uzağa vuran stoperdir. (Gülüyor)
Evet. Şimdilerde ise oyun kurma yetenekleri çok ön plana çikti. Kimse sadece iyi adam tutuyor diye savunma oyuncusu almiyor. Sen bu noktada kendini nasil görüyorsun?
Biraz oyun zekâsina sahip birisiyim aslinda. Benim maçlarima bakarsaniz çok fazla uzun top vurduğumu görmezsiniz. Hep çevremi kontrol ederim ve topu nereye oynayacağimi bilirim.
Tecrübe eksikliği seni etkiliyor mu?
Bir olay anlatayim. Aydin ağabey Süper Kupa maçindan önce sakatlandi. Ben oturdum odada, kendimi oynarken düşünüyorum ve şaka gibi geliyor. Hep TV'den gördüğüm Hasan Şaş, Nonda gibi oyuncularla oynayacağim. Bunu bir firsat olarak gördüm. Tecrübe çok önemli gerçekten ve şu an yaşadiğim her şey benim için tecrübe.
Kendine örnek aldiğin savunma oyunculari var mi?
Rio Ferdinand'i kendime örnek aliyorum. Benim için stoper eşittir Ferdinand. Aydin ağabey de çok akilli bir stoper. Çok çabuk değil belki ama oyun zekâsi müthiş. Ayrica çok da iyi oyun kuruyor.
Bank Asya Birinci Lig'den gelmiş bir oyuncu olarak Turkcell Süper Lig'le aradaki farklari anlatabilir misin?
İkinci Lig'de herkes topa basar. Bir adama üç kişi pres yapar örneğin. Mücadele çok fazladir. Takimlar birbirine daha denktir, son siradaki takim lideri yener. Geçen sezon İstanbulspor küme düşmesi kesinken gidip Sakaryaspor'u deplasmanda yendi ve Süper Lig'den etti. Süper Lig oyun ve taktiksel anlamda çok daha üst düzeyde bir yer. Bir de takimlarin güç dengesi daha farkli.
Ümit Milli Takim'da çok iyi bir performans sergiliyorsun. Takim da play-off'a kaldi ve Beyaz Rusya ile oynayacak. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Şu ana kadar 9 kez Ümit Milli Takim'da forma giydim. Ümit Milli Takim'daki ortam belki hiçbir yerde yok. Ayni yaş grubu oyunculariyiz ve çok eğleniyoruz. Yaş nedeniyle herkes birbirini çok daha iyi anliyor. Avrupa'nin farkli yerlerinden oyuncular geliyor ve herkes birbirinden çok şey öğreniyor. Ümit ve Genç Milli Takimlar futbolcu olma yolunda çok ciddi motivasyon bence. A Milli Takim'a en yakin yerdeyiz ve burasi çok önemli bir vitrin. Play-off'a gelince, son Çek Cumhuriyeti ve Ermenistan maçlarindaki gibi oynarsak Avrupa Şampiyonasi vizesini alacağimiza inaniyorum.
Tamsaha Dergisi.
Devami...
![[Resim: 17bcd7bad5a34e10b6260469bdca0e18.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Auto/17bcd7bad5a34e10b6260469bdca0e18.jpg)
Röportaj: İlker Uğur
Gerçeği söylemek gerekirse seni çok iyi tanimiyoruz. Genç ve Ümit milliliklerin var ama Türkiye'nin bir gerçeği olarak, oynadiğin iki Galatasaray maçinda parladin. Bize biraz kendinden bahsedebilir misin?
1988 İzmir Bergama doğumluyum. 1993'te babamin işi nedeniyle İzmir'e yerleştik. Futbola yedi yaşinda amatör lig takimlarindan Çamdibi Gücü'nde başladim. 1998'de lisansim çikti. Çamdibi Gücü'nde yedi sezon oynadim. 15 yaşindayken altyapi antrenörlerinin beğenmesi sonucu Altay'a geçtim. 1.5 sene Altay altyapisinda oynadim. Bu dönemde A Genç kategorisinde Türkiye üçüncüsü olduk. O takimin çaliştiricisi Ercan Ertemçöz'dü. Tam bu başarili dönemde Altay A takiminin Teknik Direktörü ayrilinca Ercan Hoca A takimin başina geçti. Altyapidan 12 futbolcuyu da A takima çikardilar. Bir tek ben kaldim. Önceki takimimla sorun yaşamamak için bir sene erteleyip, yaşimin dolmasini bekleme karari aldilar sanirim. Lig böyle başladi. Ama ikinci hafta Cuma günü takimin üç stoperi de sakatti. Bunlarin arasinda Metin Depe ve Ali Eren de vardi. Beni Cuma günü apar topar profesyonel yaptilar ve o gün takimla İstanbul'a gittim. Yedek olarak gittiğimi düşünüyordum ve oynayacağimi hiç sanmiyordum. Hoca kadroyu açikladiğinda ismimi görünce bir anda dizlerimin baği çözüldü.
Maç hangi takima karşiydi?
Büyükşehir Belediyespor'la oynuyorduk ve 2-1 kazandik. Oldukça iyi oynadim. Teknik Direktörüm bana güvendi, ben de onu mahcup etmedim. O sezon 10 maça çiktim. 17 yaşimda 10 maç oynadim ve bu benim için mucize gibi bir şeydi. Belki bir sene bekleseydik ben hiç profesyonel olamayabilirdim. Teknik direktör farkli olabilirdi. Beni profesyonel yapmayabilirlerdi. O sezon iki tane de gol attim. Futbolculuk maceram böyle olayli başladi.
Sonraki sezonda neler oldu?
Bir sonraki sezon çok ağir bir sakatlik geçirdim. Kasiğimdan sakatlandim ve tedavisinin olmadiği söyleniyordu. İğne tedavisi öneriliyordu ama bunun yanliş olduğunu söyleyenler de vardi. Kimseye güvenemiyordum bu sakatlikla ilgili.
Ne sakatliğiydi bu tam olarak?
Oestetis Pubis diye bir sakatlik. Çoğu futbolcuda olan bir şey aslinda. Ama beni yaklaşik bir sene futboldan uzak tuttu. Dönüşümde 15 maç oynadim, birkaç tane de gol atinca dikkat çektim. O sayede Ümit Milli Takim'a yükseldim. Orada oynadiğim ilk maçta da gol atinca iyice ön plana çiktim ve bu gelişmeler beni Kayserispor'a kadar getirdi.
Bir anda siçrama yaptin yani.
Evet evet. Her şey bir anda gelişti hayatimda. Profesyonel olmam bir anda oldu. Yaptiğim çikiş da bir anda. Belki benim profesyonel olmami kimse beklemiyordu takimda. Ama ben kendime güvendim hep. Bana güvenenleri de mahcup etmedim. Şunu söyleyebilirim; basamaklari birer birer değil, ikişer ikişer çiktim.
![[Resim: Eren-Gungor3.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/Eren-Gungor3.jpg)
Kayserispor'a gelişin nasil oldu?
Altay'da sözleşmemin bitmesine 6 ay varken yöneticilerle görüştüm. Kalmak isteyip istemediğimi sordular. "Benim de şartlarim olacak ama neden Altay'da kalmak istemeyeyim ki?" dedim. Sonuçta Altay'dan yetiştim sayilir. O zaman bana "Sen ne dersen onu yapacağiz, 10 milyon dolar da verseler seni satmayiz" dediler. Benim düşüncem hep şartlar oluşursa kalirim şeklindeydi. Konu benim için kapanmişti. Toulon Turnuvasi'nda Ümit Milli Takim formasi giydim. O turnuva ve kamp dönemi yaklaşik 20 gün sürdü. Dönüşte de tatile gittim. O dönemde benimle ilgilenen kulüpler ortaya çikti. En ciddi teklifle Kayserispor'un geldiğini biliyordum. Ama yöneticilerle konuşmuştum ve şartlarimin kabul edileceğini düşünüyordum. Ancak herhalde kulübün maddi durumu çok iyi olmadiğindan beni gözden çikarttiklarini ve satmak istediklerini gördüm. Kayserispor'u tercih etmemin birinci sebebi Tolunay Kafkas'in orada olmasiydi. Tolunay Hoca ayni zamanda Ümit Milli Takim'da da teknik direktörümdü. Onunla telefonla konuştuk. Bana "Sen boş adam değilsin. Kayseri seni çok büyük paralar vererek aliyor. Bu kulüp, bu yaştaki hiçbir futbolcuya bu kadar para vermez. Burada ayrica ben varim" dedi. Bana o güveni sonuna kadar gösterdi ve bunun üzerine hiç düşünmeden imza attim.
Kayseri futbol için mükemmel
İzmir'den sonra Kayseri'de yaşam biraz daha zordur herhalde.
Evet, biraz öyle. İzmir çok güzel bir şehir ve tam yaşanilacak bir yer. Kayseri'ye ilk geldiğimde biraz sikildim. İzmir'de boş zamanlarda gidilecek çok yer varken Kayseri'de birkaç yerle sinirlisiniz. Başta sikinti oldu ama aliştim. Futbola kendimi vermek için Kayseri'nin mükemmel bir yer olduğuna inaniyorum. Harcayacak çok yer olmadiği için para biriktirmek açisindan da çok iyi bir şehir. İzmir o açidan kötüydü. Para harcamak için çok yer var ve dişari çiktiğinda kesin harciyorsun ama Kayseri öyle değil.
İzmir'de hangi lisede okudun?
Çamdibi'ndeki Sidika Rodop Lisesi'nde. Çamdibi farkli bir yerdir. Arabayla caddeden geçerken yolda yürüyen insanlar istiflerini hiç bozmaz. Yolun ortasindan çekilmelerini istediğiniz zaman da kizarlar. Çok ters bir yerdir. Aslinda merkezî bir yer, her yere çok yakin ama fena yani.
Futbolculuktan başkasini düşünmedim
İki-üç sene öncesine kadar futbolcu olma hayali kuran bir lise öğrencisiydin ve bunun olma ihtimali vardi sadece. Başka ideallerin, planlarin da var miydi?
Ailede futbolculuk var aslinda. Babam köy takiminda oynuyormuş. Amcami zamaninda Manisaspor çok istemiş. Dedemler "Sen gidersen bu tarlayi kim sürecek?" demişler ve birakmamişlar. Ben okula başladiğimdan beri futbolu hep ön plana koydum. Ders 13.00'te başliyorsa ben 11.00'de okulda olur ve ders başlayana kadar maç yapardim. Öğretmen olmak, doktor olmak gibi hayallerim olmadi hiç. Hep futbolculuktu hayalim. Hâlâ bu hayali gerçekleştiriyorum. Daha tam oldum diyemiyorum çünkü.
Hep öyle bir durum var. Bir olmamişlik hali. Bu durumda bir B planiniz da oluyor herhalde.
Evet tabii. Erciyes Üniversitesi'ni kazandim. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencisiyim. Üniversitede okumayi çok istiyordum ve Kayseri'de bir yandan eğitimimi de yürütecek olmam beni çok mutlu ediyor.
Futbolculuk hayati senin açindan nasil bir hayat?
Futbolculuk, dişaridan herkese kolay gözüken bir iş. Bir saat koşup dünyanin paralarini götürüyoruz gibi bir izlenim var. Ama öyle değil. İlk planda ben Kayseri'de ailemden uzak yaşiyorum. Kamplar uzun ve bu sizi yakin çevrenizden uzaklaştiriyor. Takiminiz aileniz oluyor. Saate vurduğunuzda futbol en çok kazandiran mesleklerden ama bu paralari kazanacak noktaya gelene kadar harcadiğiniz emek de parayla ölçülemez. Her şeyden fedakârlik ediyorsunuz.
![[Resim: Eren-Gungor2.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/Eren-Gungor2.jpg)
Futbolcu olamayanin trajedisi büyük
Altyapida beraber oynadiğin ama futbolcu olamamiş çok yetenekli arkadaşlarin vardir herhalde.
Öyle çok arkadaşim var. Futbolu biraktiklarini duyuyorum. Çok yetenekli pek çok arkadaşimin şansi dönmedi bir türlü ve eşiği geçemediler. Bunlarin bazilari tinerci olmuş, bazilari esrarkeş. Futbol, oynayani kötü alişkanliklardan uzaklaştirsa da futbolcu olamayanlarin trajedisi gerçekten çok büyük.
Bu önemli bir konu gerçekten de. Sen ne yapardin böyle bir durumda?
Ben her zaman gelişime inanirim. Benim için futbol olmasa öğretmenlik olur, marangozluk olur ama mutlaka bir şey olurdu. Futbolcu olamiyorum diye hayati birakmam ve mutlaka bir meslek edinirdim.
Boş zamanlarinda neler yapiyorsun?
Kayseri'de bazen sinemaya gidiyoruz. Yemek yemeye, kahve içmeye çikiyoruz. Çoğunlukla internette vakit geçiriyorum. Oyun oynuyorum. PES oynarim. Football Manager oynardim.
Takim arkadaşin Aghahowa o oyunun yildizlarindandi.
Evet. Yorumlari okuyorum bazen. Herkes FM'deki başarisiyla ilgili yorumlar yapmiş. Ben Aghahowa'yi Playstation'dan biliyorum. Zaten yöneticilerle konuşurken Aghahowa'yi sordum onlara. Onlar da bana nereden tanidiğimi sordu. Ben de "Tanimaz miyim, PES Master League'deki ilk transferimdir hep" demiştim.
Mehmet Topuz beni şaşirtiyor
Kayserispor'un hedefleri olan bir kulüp olduğunu belirttin. Takim yapiniz konusunda ne düşünüyorsun?
Kaptanimiz Mehmet Topuz tam bir lider. Bize ağabeylik, kaptanlik yapiyor. Bir ihtiyacimiz olduğunda ona söyleriz ve hemen halleder. Çok da iyi bir futbolcu. İdmanlardaki hirsi beni şaşirtiyor. Bu kadar göz önünde olan bir futbolcu kendini sikmaz dersiniz ama Mehmet ağabey idmanlari da maç gibi yapiyor. Takimdaki arkadaşlik mükemmel. Herkes birbiriyle kardeş gibi.
Aghahowa Kayserispor'un futbol oynamak isteyen bir takim olduğunu söylemişti. Sen de katiliyor musun?
Evet. Antrenmanlarimiz hep pas üzerinedir. Puroviç'in sakatliği bizi etkiledi başlangiçta. Aghahowa yalniz kaldi forvette. Ama şu an işler yolunda. Pasa dayali bir oyun yapimiz var ve asla doldur boşalt oynamiyoruz.
Önceleri savunma oyuncularinin fiziğine ve rakibi durdurma yeteneklerine bakilirdi.
En iyi stoper en uzağa vuran stoperdir. (Gülüyor)
Evet. Şimdilerde ise oyun kurma yetenekleri çok ön plana çikti. Kimse sadece iyi adam tutuyor diye savunma oyuncusu almiyor. Sen bu noktada kendini nasil görüyorsun?
Biraz oyun zekâsina sahip birisiyim aslinda. Benim maçlarima bakarsaniz çok fazla uzun top vurduğumu görmezsiniz. Hep çevremi kontrol ederim ve topu nereye oynayacağimi bilirim.
Tecrübe eksikliği seni etkiliyor mu?
Bir olay anlatayim. Aydin ağabey Süper Kupa maçindan önce sakatlandi. Ben oturdum odada, kendimi oynarken düşünüyorum ve şaka gibi geliyor. Hep TV'den gördüğüm Hasan Şaş, Nonda gibi oyuncularla oynayacağim. Bunu bir firsat olarak gördüm. Tecrübe çok önemli gerçekten ve şu an yaşadiğim her şey benim için tecrübe.
Kendine örnek aldiğin savunma oyunculari var mi?
Rio Ferdinand'i kendime örnek aliyorum. Benim için stoper eşittir Ferdinand. Aydin ağabey de çok akilli bir stoper. Çok çabuk değil belki ama oyun zekâsi müthiş. Ayrica çok da iyi oyun kuruyor.
Bank Asya Birinci Lig'den gelmiş bir oyuncu olarak Turkcell Süper Lig'le aradaki farklari anlatabilir misin?
İkinci Lig'de herkes topa basar. Bir adama üç kişi pres yapar örneğin. Mücadele çok fazladir. Takimlar birbirine daha denktir, son siradaki takim lideri yener. Geçen sezon İstanbulspor küme düşmesi kesinken gidip Sakaryaspor'u deplasmanda yendi ve Süper Lig'den etti. Süper Lig oyun ve taktiksel anlamda çok daha üst düzeyde bir yer. Bir de takimlarin güç dengesi daha farkli.
Ümit Milli Takim'da çok iyi bir performans sergiliyorsun. Takim da play-off'a kaldi ve Beyaz Rusya ile oynayacak. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Şu ana kadar 9 kez Ümit Milli Takim'da forma giydim. Ümit Milli Takim'daki ortam belki hiçbir yerde yok. Ayni yaş grubu oyunculariyiz ve çok eğleniyoruz. Yaş nedeniyle herkes birbirini çok daha iyi anliyor. Avrupa'nin farkli yerlerinden oyuncular geliyor ve herkes birbirinden çok şey öğreniyor. Ümit ve Genç Milli Takimlar futbolcu olma yolunda çok ciddi motivasyon bence. A Milli Takim'a en yakin yerdeyiz ve burasi çok önemli bir vitrin. Play-off'a gelince, son Çek Cumhuriyeti ve Ermenistan maçlarindaki gibi oynarsak Avrupa Şampiyonasi vizesini alacağimiza inaniyorum.
Tamsaha Dergisi.
Devami...