<table style="background-image: url(App_Themes/TFF_Default/Images/design/gri.cizgigolge2.gif);" class="marginB altaBG" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%"><tbody><tr><td style="padding-bottom: 8px;">Furkan Özçal: "Türkiye için Almanya kariyerimi bitirdim!"

</td> <td style="padding-bottom: 8px;" align="right">
</td> </tr> </tbody></table>
Konyali bir ailenin oğlu olarak Münih'te doğdu ve 6 yaşindan itibaren 11 yil 1860 Münih takiminda yer aldi. Almanlar, "Bu fiziğinle Bundesliga oyuncusu olamazsin" dedikleri halde, yüksek top tekniği ve oyun zekâsi nedeniyle ondan vazgeçemedi. Bayern Münih'e transferi, yaşinin küçüklüğü nedeniyle suya düşünce Kayserispor'dan gelen teklifi değerlendirdi. Sezonun ikinci yarisinda Süper Lig'in yeni yildiz adayi olarak vitrine çikti. 1860 Münih'te yaşadiği sorunlarin altinda ise Alman pasaportu almayi ve dolayisiyla Almanya için oynamayi reddetmesi yatiyor.

Röportaj: Mazlum Uluç / TamSaha

Almanya'da doğup büyüdüğünü ve futbola da orada başladiğini biliyoruz. Bize biraz kendini tanitir misin?
1990 Münih doğumluyum. Bir ağabeyim var ve üniversite okuyor. Ailem Almanya'ya Konya Ereğli'den gitmiş. Annem ev hanimi, babam Münih'te çalişiyor.

Futbola ilgin nasil başladi?

6 yaşimda bir amatör takimda başlamiştim. Bir turnuvada beğenildim ve aldiğim teklif üzerine yine o yaşta 1860 Münih'in altyapisina geçtim. Tam 11 sene orada futbol oynamayi sürdürdüm.

6 yaşinda başladiğina göre ailen de bu konuda sana destek vermiş olmali.
Babam futbolcu olmami çok istiyordu. Antrenmanlara da beni onlar götürüp getirirdi. Bugünlere gelmemde ailemin payi büyük.

1860 Münih altyapisinda başlayip genç takima yükselmiş ve profesyonel sözleşme imzalamişsin. Bu yükselme sürecinden söz eder misin?
1860 Münih altyapisina başladiğimda 13 kişilik bir kadromuz vardi. 11 yil sonrasinda o kadrodan sadece ben kalmiştim.

Bu süreçte diğer arkadaşlarin elenirken sadece senin profesyonel sözleşme imzalayacak düzeye gelmeni sağlayan özelliklerin nelerdi?
Futbola başladiğimda forvet oynuyordum. Çok gol atiyor ve çok koşuyordum. Ama bunlarin hepsinden önemlisi efendi bir oyuncuydum. Herkese karşi saygiliydim. Saygili bir kişiliğe sahip olmanin futbolda çok önemli olduğunu düşünüyorum. Önce adam olacaksiniz, sonra futbolcu.

Almanya'da Türk oyunculara yaklaşim nasil sence?
Türk oyuncu olmak biraz daha zor. Hele Türk Milli Takimlarina çağiriliyorsaniz işiniz iyice zora giriyor. Ben de büyük problemler yaşadim. Milli Takim'dan davet aldiğimda kulübüm beni göndermek istemiyordu. Yine de ben elimden gelenin en iyisi hem Milli Takim'da hem de kulübümde vermeye çaliştim.

Peki, Almanlar seni kendi milli takimlarina istedi mi?
Bana Alman pasaportu çikarip Almanya Genç Milli Takimlarinda oynamam için teklif yapmişlardi. Ama o sirada Türkiye'den de teklif alinca tabii ki kalbim Türkiye için atti. Onlara, "Ben Türküm" dedim ve Türkiye'yi tercih ettim.

Bu tercih Almanya'daki futbol kariyerini engelledi mi?
Başlangiçta olumsuz bir etki yoktu. Ama Türk Milli Takimina gelip gidişlerim siklaştikça onlar da kizmaya başladi.

Futbola başladiğinda bir idolün var miydi?
Küçükken Yildiray Baştürk'tü. Sonrasinda Emre Belözoğlu çikinca onu kendime örnek aldim. Elbette Hamit ve Halil Altintop da çok beğendiğim oyuncular arasinda yer aliyor.

Almanya'da yaşayan ve A Milli Takim formasi giyen oyuncularla temasin oldu mu hiç?
Sadece 1860 Münih'e gelen Berkant Göktan'la görüşüyordum. Onunla aram çok iyiydi ve bana yardimci oluyordu. Ama anlattiklarina göre çok kötü günler yaşamiş. Sonrasinda irtibatimiz kesildi.


Ailem ve takimim için oynuyorum
Futbola başladiğinda motivasyonun neydi?
En başta ailem için futbol oynuyorum. Onlara çok borçlu olduğumu düşünüyorum. Yaşadiğim her zorlukta hep arkamdaydilar. Kayserispor'a geldiğimde de kulübümün büyük desteğini gördüm. Özellikle kirmizi kart gördüğüm maçtan sonra bana çok destek verdiler. Ailem ve kulübüm için oynuyorum.

Neden 1860 Münih'te veya bir başka Alman takiminda devam etmek yerine Türkiye'ye gelmeyi seçtin? Kariyerini orada sürdürme şansin yok muydu?

Aslinda vardi. Ama dediğim gibi, ben Türk Milli Takimi'nin tercih ettiğim için aramiz giderek açilmişti. Bir de Kayserispor'un teklifi iyi olunca buraya gelmeyi seçtim. Tolunay Hocam beni Genç Milli Takimlardan da tanidiği için transferimde önemli rol oynadi.

Türkiye'den başka takimlardan da teklif almiş miydin?
Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor, Ankaragücü ve Gaziantepspor da benimle ilgileniyordu. 16 yaşimdan itibaren Genç Milli Takimlara geldiğim için beni taniyorlar ve takip ediyorlardi. Ancak Tolunay Hocanin varliği ve Kayserispor'un beni daha fazla istediğini hissetmem, tercihimi bu yönde kullanmama neden oldu.

16 yaşindan itibaren Milli Takimlarda görev yapiyorsun? Seni Almanya'da keşfeden kimdi?
Şimdi Konyaspor formasini giyen Erdal Kiliçarslan'in babasi Yusuf Kiliçarslan, Milli Takimlar adina gözlemcilik yapiyordu. Beni bir maçta izledikten sonra Metin Tekin'e rapor vermiş. Sonrasinda süreç hizlandi ve Milli Takimlara alindim.

6 ay lige hazirlandim
Kayserispor orta sahasinda oyuncu zenginliğine sahip. Buraya gelirken "Oynayabilir miyim" gibi bir endişe duydun mu?
Gerçekten de çok zor bir süreçti. Bir ara gelmemeyi bile düşündüm. Ama Tolunay Hocam bana hem destek hem de güvence verdi. İlk 6 ay kadroya hiç girememiştim. Hocam, "Bu süreçte seni hazirlayacağim" demişti. 6 ay boyunca takimla yaptiğim antrenmanlarin yani sira özel antrenmanlarla kuvvetlendim. Takim deplasmanlara gittiğinde, ben antrenör eşliğinde hocamin verdiği programi uygulamayi sürdürdüm.

Bazen "Acaba bu idmanlari boşuna mi yapiyorum" diye umutsuzluğa kapildiğin oldu mu?
Zaman hiç geçmek bilmiyor gibiydi. Ağabeylerimi oynarken gördüğümde ben de onlarin arasinda olmayi ve kendimi göstermeyi istiyordum. Ama ilk maçima çiktiğimda, "İyi ki hocam beni hemen oynatmamiş" diye düşündüm. Çünkü o maçta çok yorulmuştum.

İkinci maçinda Sivasspor'a karşi sonradan oyuna girdin ve sert bir faul yaparak kirmizi kart gördün. O pozisyonda kasit var miydi yoksa genç bir oyuncunun formasini kaybetmemek adina gereksiz bir hirs gösterisi miydi?
Asla bir kasit yoktu. Çünkü ben rakibimi kasitli olarak sakatlayacak karakterde bir oyuncu değilim. O pozisyonda topu kazanmak için hamle yaptim ama kötü bir şekilde Onur ağabeye darbe vurdum. Zaten maçtan sonra da kendisini arayip özür diledim ve olay tatliya bağlandi.

Bunu Almanya'da aldiğim altyapiya borçluyum. Evet, sol ayağimi kullanan bir oyuncuyum ama ayni ölçüde sağ ayağimi da kullanabiliyorum. Bunun için küçük yaştan itibaren çok fazla çalişma yaptim ve önemli bir avantaja sahip oldum.

Günümüz futbolunda birçok takim tek forvetle oynuyor ve orta saha oyuncularindan hücuma daha fazla katki yapmalari bekleniyor. Sen bu anlamda kendini nasil değerlendiriyorsun?
Geçmişte forvet oynamiş olmam bana ciddi bir avantaj sağliyor. Tolunay Hocam da orta saha oyuncularinin özellikle rakip defansin boşluklarina hamle yapmalarini istiyor. Benim de oyun stilim buna uygun.

Oyununla ilgili özeleştiriler yapar misin? Bir maçin ardindan kendini bir kez daha izleyip dersler çikartir misin?
Almanya'da oynadiğim dönemde antrenörlerimiz her maçin analizini yapar ve her oyuncuya neler yapmasi ya da yapmamasi gerektiğini tek tek anlatirdi. Türkiye'de de ayni sistem uygulaniyor. Hocamiz bize yaptiğimiz hatalari gösteriyor ve bu hatalardan arinmamiz için neler yapmamiz gerektiğini anlatiyor. Ben de oynadiğim maçlari izleyerek kendi hatalarimi görmeye çalişiyorum.

Takim içinde en iyi anlaştiğin arkadaşlarin hangileri?
Daha çok Almanya'dan gelen arkadaşlarla birlikteyim. Umut, Bilal Aziz, Durmuş ve Turgay ağabeylerle aram çok iyi. Ali Turan ağabey de bana çok yardimci oluyor.

Genç oyuncularin gelişiminde, tecrübeli ağabeyleri ile kurduklari ilişkiler de önemli. Kayserispor'da tecrübeli oyuncular sana bu deneyimlerini aktariyor mu? İlişkileriniz hangi düzeyde?
Kayserispor'daki ağabeylerimiz gerçekten çok iyi insanlar, Mehmet Topuz ve Aydin ağabeyler de bizimle ilgileniyor. Ayni bölgede görev yaptiğimiz Saidou ağabey de saha içinde neler yapmam gerektiğim konusunda beni uyariyor. Zaten Kayserispor, hiçbir problem yaşanmayan bir takim. Ben bu konuda çok bilgili değilim ama mesela birçok takim dolaşan Souleymanou ağabey "Ben böyle bir arkadaşlik ortami görmedim" diyor ve geçmişte oynadiği takimlarda kavgalara bile şahit olduğunu anlatiyor.

Annemin yanima gelmesi performansimi yükseltti
Münih gibi büyük bir kentten gelip Kayseri'deki hayata alişmak senin için kolay oldu mu?
Başlangiçta zorluk yaşadim. Münih'te doğdum ve hayatim boyunca orada yaşadim. Ailem, amcalarim, dayilarim, bütün arkadaşlarim oradaydi. Buraya geldiğimde ise tesislerde kaliyordum ve bir başimaydim. Öyle bir an geldi ki, artik bu işi yapamayacağimi düşündüm. O zaman annem ve babam yanima geldi ve bir ev tuttuk. Babam ağabeyimin yanina, Almanya'ya döndü ama annem hâlâ benimle kaliyor. Performansimin artmasinda da annemin yanimda olmasinin katkisi büyük. Yalniz kaldiğim dönemde kendimi tesiste hapis gibi hissediyordum.

Bugün ligimizde ve dünya futbolunda hangi oyunculari beğeniyorsun?
Dünya futbolunda en beğendiğim oyuncu Barcelonali Iniesta. Oyunu okuyuşu, ara paslari, driplingleri ve gol bölgesine yaptiği ataklarla mükemmel bir oyuncu. Türkiye'de gerçekten çok kaliteli oyuncular var. Özellikle Emre Belözoğlu ağabeyi çok beğeniyordum ama son zamanlarda fazla agresif davraniyor.

Gelecekle ilgili hedeflerin neler? Kariyer planlamanda neler var?
İlk önce Milli Takim'daki hedeflerimi yükseltmek istiyorum. Kayserispor'da başarili olmak ve ardindan ya İstanbul takimlardan birinde ya da Avrupa'da oynamak istiyorum.

Almanlara ders vermek istiyorum
Avrupa derken, önceliğin Almanya mi?
Evet, daha çok Almanya'ya gitmek istiyorum. Çünkü 1860 Münih'te gerçekten zor günler geçirmiştim. Her zaman yaş kategorimin en ufak-tefek oyuncusuydum ve bana "Sen fizik olarak Alman futbolu için yeterli değilsin" demişlerdi. Ama onu söyledikleri sezon Bayern Münih'ten teklif almiştim. Ancak Almanya'daki transfer kurallarina göre böyle bir transfer yapabilmem için iki sene beklemem gerekiyordu. Ben de beklemek yerine Kayserispor'a gelmeyi tercih ettim.

Tekrar 1860 Münih'e gidip "İşte ben geri döndüm" demeyi mi istersin yoksa Bayern'e gidip eski takimina gücünü göstermeyi mi?
Hangi takima gittiğimin bir önemi yok. Sadece beğenmedikleri fiziğimle Bundesliga'da oynayabileceğimi göstermem yeterli.


Peki, Almanya'da geçirdiğin o zor günlerde seni ayakta tutan neydi?
Daha çok futbol tekniğimin gücüyle ayakta durdum. Alman futbolu daha çok fiziksel üstünlüğe dayali olduğu için ben tekniğimle ayirt edilen bir oyuncu olarak 11 sene boyunca orada başarili olabildim. Tabii onlarin bana "Sen Bundesliga oyuncusu olamazsin" demesi de ayrica hirslanmama ve kendimi daha fazla futbola vermeme neden olmuştu.

Milli Takimlara çağrilmak senin futbolculuğuna neler katti?
Benim için çok önemli bir aşamaydi. Ay-yildizli formayi giymenin heyecani ve mutluluğunu ilk gündeki gibi yaşamayi sürdürüyorum. Milli Takim gerçekten çok başka bir şey. Alman Milli Takimi'na giden arkadaşlarim vardi, sürekli bir disiplin altinda yaşadiklarini anlatiyorlardi. Burada ise son derece sicak bir ortam var. Takim arkadaşlarimizla aramizda gerçekten çok iyi bir diyalog mevcut. Hocalarimiz bizimle şakalaşabiliyor. Bir yandan da Türk Milli Takimi dünyanin önemli takimlarindan birisi. Benim için böyle bir takimin parçasi olmak da ayrica gurur vesilesi.

Sen Milli Takim için Türkiye'yi seçtin ama bazi Türk oyuncular bu tercihlerini Almanya'dan yana kullandi. Bu durumu nasil yorumluyorsun?
Mesela Mesut Özil ağabeyin "Ben Almanya'da doğdum, burada büyüdüm. Futbol eğitimimi burada aldim" gibi bir söylemi vardi. Ben de ayni şekilde Almanya'da doğup büyüdüm. Oynadiğim takimda benden başka da Türk yoktu. Ama hiçbir zaman Almanya için oynamayi düşünmedim. Türk Milli Takimi kazandiğinda elimde bayrağimla yollara çiktim. Türk olmak başka bir şey yani. Almanya'yi tercih eden Türk oyunculari anlayamiyorum doğrusu.





http://www.tff.org/default.aspx?pageID=286&ftxtID=7246

zaten alamandan kariyer mariyer olmaz adamim sikintilanma.

helal olsun furkancim ama istanbul takimlara gitmek istedigin icin üzüldüm isin dogrusu, ama yinede seninle gurur duyuyorum

reklam kokuyor bunlar

Kayserispor'un son dönemde yildizi parlayan genç yildizi Furkan Özçal, Almanya'da milli takima çağrildiğini, ancak Türkiye'de oynamak istediği için Almanya kariyerini bitirdiğini belirtti.

Almanya'da doğup büyüyen ve 11 yil 1860 Münih takiminda forma giyen Özçal (19), Futbol Federasyonu'nun Tam Saha dergisinde yayimlanan röportajinda, 6 yaşinda katildiği bir turnuvada beğenilerek 1860 Münih takiminin altyapisina seçildiğini ve takimla profesyonel sözleşme imzaladiğini anlatti.

Almanya'da gurbetçi olarak çalişan babasinin ve ev hanimi olan annesinin futbol oynamasi için kendisine <nobr>[B]her[/B]</nobr> zaman destek olduklarini ifade eden Özçal, ''1860 Münih altyapisina başladiğinda 13 kişilik bir kadromuz vardi. 11 yil sonrasinda o kadrodan sadece ben kalmiştim. Futbola başladiğimda forvet oynuyordum. Çok gol atiyor ve çok koşuyordum, Ama bunlarin hepsinden önemlisi efendi bir oyuncuydum. Herkese karşi saygiliydim. Saygili bir kişiliğe sahip olmanin futbolda çok önemli olduğunu düşünüyorum. Önce adam olacaksiniz, sonra futbolcu'' diye konuştu.

-''ALMAN PASAPORTU ALMAK İSTEMEDİM''
Almanya'da Türk <nobr>[B]oyuncu[/B]</nobr> olmanin zor olduğunu, Türk milli takimlarina çağrilmaya başlandiktan sonra bu zorluğun daha da arttiğini belirten Özçal, şunlari kaydetti:
''Türk milli takimindan davet aldiğimda kulübüm beni göndermek istemiyordu. Yine de ben elimden gelenin en iyisini hem milli takimda hem de kulübümde vermeye çaliştim. Bana Alman pasaportu çikarip Almanya genç milli takimlarinda oynamam için teklif yapmişlardi. Ama o sirada Türkiye'den de teklif alinca tabii ki kalbim Türkiye için atti. Onlara, (Ben Türküm) dedim ve Türkiye'yi tercih ettim. Türkiye için Almanya kariyerimi bitirdim. Başlangiçta olumsuz bir etki yoktu. Ama Türk milli takimina gelip gidişlerim siklaştikça onlar da kizmaya başladi. Bir de Kayserispor'un teklifi iyi olunca buraya gelmeyi seçtim. Tolunay Hocam beni genç milli takimlardan da tanidiği için transferimde önemli rol oynadi.''

Küçüklüğünde Yildiray Baştürk'ü örnek aldiğini, daha sonra Emre Belözoğlu, Hamit ve Halil Altintop'u çok beğenmeye başladiğini anlatan genç futbolcu, kendisini Almanya'da milli takimlar adina gözlemcilik yapan Konyaspor futbolcusu Erdal Kiliçaslan'in <nobr>[B]babasi[/B]</nobr> Yusuf Kiliçarslan'in keşfettiğini, daha sonra genç milli takima çağrildiğini söyledi.

Kayserispor'a transferi öncesi Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor, Ankaragücü ve Gaziantepspor'un da kendisiyle ilgilendiğini ifade eden Özçal, şöyle devam etti:
''Türkiye'de 16 yaşimdan itibaren genç milli takimlara geldiğim için beni taniyorlar ve takip ediyorlardi. Ancak Tolunay hocanin varliği ve Kayserispor'un beni daha fazla istediğini hissetmem, tercihimi bu yönde kullanmama neden oldu. Tolunay hocam bana hem destek hem de güvence verdi. İlk 6 ay kadroya hiç girememiştim. Hocam, (Bu süreçte seni hazirlayacağim) demişti. 6 ay boyunca takimla yaptiğim antrenmanlarin yani sira özel antrenmanlarla kuvvetlendim. Takim deplasmanlara gittiğinde, ben antrenör eşliğinde hocamin verdiği programi uygulamayi sürdürdüm. zaman <nobr></nobr>hiç geçmek bilmiyor gibiydi. Ağabeylerimi oynarken gördüğümde ben de onlarin arasinda olmayi ve kendimi göstermeyi istiyordum. Ama ilk maçima çiktiğimda, (İyi ki hocam beni hemen oynatmamiş) diye düşündüm. Çünkü o maçta çok yorulmuştum.''

Kayserispor'da futbolcular arasinda sorun yaşanmadiğini ve güzel bir arkadaşlik ortami olduğunu kaydeden Özçal, kendisinden büyük tecrübeli oyuncularin kendisine her zaman destek olduklarini vurguladi.

Gelecekteki hedeflerini anlatirken önce milli takimdaki hedeflerimi yükseltmek istediğini, Kayserispor'da başarili olmak ve ardindan ya İstanbul takimlardan birinde ya da Avrupa'da oynamak istediğini bildiren Özçal, sözlerini şöyle tamamladi:
''Kariyerimi Almanya'da sürdürmek istiyorum. Çünkü 1860 Münih'te gerçekten zor günler geçirmiştim. Her zaman yaş kategorimin en ufak tefek oyuncusuydum ve bana (Sen fizik olarak Alman futbolu için yeterli değilsin) demişlerdi. Ama onu söyledikleri sezon Bayern Münih'ten teklif almiştim. Ancak Almanya'daki transfer kurallarina göre böyle bir transfer yapabilmem için iki sene beklemem gerekiyordu. Ben de beklemek yerine Kayserispor'a gelmeyi tercih ettim. Beğenmedikleri fiziğimle Bundesliga'da oynayabileceğimi göstermek istiyorum. Ayrica, milli takimda oynamak gerçekten başka bir şey. Ay-yildizli formayi giymenin heyecani ve mutluluğunu ilk gündeki gibi yaşiyorum. Milli takim formasiyla da büyük başarilara imza atmak istiyorum.''



KAYNAK

aferin furkan
aldin aferini mutlu oldunmu
işinize nere gelirse orayi tercih ediyorsunuz
sonra bu milliyetcilik söylemleri anlamsiz kaliyor
senin demekki fizigini begenseler Alman takimini tercih edecektin
cin olmadan başka seylere kafan çalişmasin
şu yaptigin açiklamalari gençligine cahilligine veriyorum
yoksa "hedefim kayserispor da başarili olup istanbul takimlarina gitemek" diyen adamin kayserispor da işi olamaz
aklini başina al öyle konuş,başlarim senin istanbul takimlarina
iki topa vurdun diye biryerlerin havalanmasin
aklini başina al yoksa iki maçta çiktigin gibi iki maçta kaybolursun