07.09.2007, 05:46
Futbol hepimizin ortak paydasi…renklerimiz farkli olsa da amacimiz ayni..
Küçük,büyük,çocuk,erkek,kadin demeden hayatimizin bir parçasi..
Tüm dünyada olduğu gibi toplumsal hayatin bir eğlencesi..
Futbolu yöneten UEFA ve FİFA gibi kurumlar var…Onlara bağli olarak da ülke Federasyonlari..Her biri özerk..Yani kendi kurallarini kendileri koyarlar, tabii tüm ülke Federasyonlarinin bağli olduğu FİFA’nin koyduğu kurallari çiğnemeden..
O nedenle ülke Federasyonlarinin alacaklari kararlar kendi ülkelerindeki futbolu geliştimek ve futbolu en küçük birimlere kadar indirerek insanlara futbolu sevdirmek ve izlettirmek..
Son yillarda öylesine büyük bir sektör haline geldi ki “Futbol Endüstrisi” diye bir endüstri oluştu. Sponsorluklar, reklamlar, TV yayin haklari,bahisler ve bilumum maddi olanaklarla “futbol asla futbol değildir” söylemi baş gösterdi..
Nitekim öyle olmadiği ve olayin insanlarin eğleneceği,maçlara gidip ailesiyle güzel vakit geçirebileceği bir eğlencelik ortamdan çikip tamamen çikar savaşlarina dönüştüğü gerçeği ortaya çikti..
Dünyanin neresinde ne oluyor, az çok duyuyoruz…Her yerde farkli uygulamalar olabiliyor ve sonuçta bunlar kendilerine zarar veya yarar getirecek durumlarla sonuçlaniyor..
Türk Futbolu’nda yillardir bir seçim karmaşasi ve kargaşasi sürdü malumunuz..
Federasyon seçimlerinde tehditler,şantajlar,kinali kuzular,kurbanliklar, adayliktan çekilmeler sonucunda çok kere seçimler yapildi ve gidenler gelenler,yeniden gidip gelenler ( ki ülke olarak alişkiniz bu tür durumlara..6 kere gidip 7 kere gelmelerimiz bile var..
) nedeniyle sürekli bir kaos ve sürekli bir karmaşa yaşandi..
Son seçimlerde yaşananlari hep beraber izledik..Otel lobilerindeki kulisler, kapi altlarindan zarfla atilan mektuplar,siyasi ve şahsi etkilenme ve etkilemeler..
Yani sancili doğum ve doğan sakat çocuk..
Sonrasinda Bakanlarin yaşananlari Meclis gündemine sokmasi,Meclis’te: “bu iş böyle olmaz..hükümet olarak bu durumu kabul edemeyiz.kesinlikle iptal edilmeli” söylemleri..
Muhalefetin onlara inat “olur olur, bal gibi olur “ tarzindaki tavri ve bizim tek eğlencemiz olan futbolun dibine kadar siyasete bulaşmasi..Ki en önemli söylemdi eskiden
“Futbola siyaset karişmaz “ sözü..
Siyaset karişmasini geçtik,öyle bir hal aldi ki durum; Futbol’a Futbol bile karişmaz oldu son zamanlarda..
Futbol dişi,kural dişi,kanun dişi,hatta insanlik dişi onlarca olaylar yaşiyoruz artik..
Rengimiz ne olursa olsun hepimiz bu olaylardan sorumluyuz..
Türk Futbolu’nun durumu şu an içler acisidir ve geleceği çok ürkütücüdür..
Yaşananlar ve uygulamalar tamamen şahsi ihtiraslar ve çikarlar üzerine kuruluyor artik.
Tünelin ucu çok karanlik ve tren üzerimize doğru geliyor son sürat..
Küçük,büyük,çocuk,erkek,kadin demeden hayatimizin bir parçasi..
Tüm dünyada olduğu gibi toplumsal hayatin bir eğlencesi..
Futbolu yöneten UEFA ve FİFA gibi kurumlar var…Onlara bağli olarak da ülke Federasyonlari..Her biri özerk..Yani kendi kurallarini kendileri koyarlar, tabii tüm ülke Federasyonlarinin bağli olduğu FİFA’nin koyduğu kurallari çiğnemeden..
O nedenle ülke Federasyonlarinin alacaklari kararlar kendi ülkelerindeki futbolu geliştimek ve futbolu en küçük birimlere kadar indirerek insanlara futbolu sevdirmek ve izlettirmek..
Son yillarda öylesine büyük bir sektör haline geldi ki “Futbol Endüstrisi” diye bir endüstri oluştu. Sponsorluklar, reklamlar, TV yayin haklari,bahisler ve bilumum maddi olanaklarla “futbol asla futbol değildir” söylemi baş gösterdi..
Nitekim öyle olmadiği ve olayin insanlarin eğleneceği,maçlara gidip ailesiyle güzel vakit geçirebileceği bir eğlencelik ortamdan çikip tamamen çikar savaşlarina dönüştüğü gerçeği ortaya çikti..
Dünyanin neresinde ne oluyor, az çok duyuyoruz…Her yerde farkli uygulamalar olabiliyor ve sonuçta bunlar kendilerine zarar veya yarar getirecek durumlarla sonuçlaniyor..
Türk Futbolu’nda yillardir bir seçim karmaşasi ve kargaşasi sürdü malumunuz..
Federasyon seçimlerinde tehditler,şantajlar,kinali kuzular,kurbanliklar, adayliktan çekilmeler sonucunda çok kere seçimler yapildi ve gidenler gelenler,yeniden gidip gelenler ( ki ülke olarak alişkiniz bu tür durumlara..6 kere gidip 7 kere gelmelerimiz bile var..

Son seçimlerde yaşananlari hep beraber izledik..Otel lobilerindeki kulisler, kapi altlarindan zarfla atilan mektuplar,siyasi ve şahsi etkilenme ve etkilemeler..
Yani sancili doğum ve doğan sakat çocuk..
Sonrasinda Bakanlarin yaşananlari Meclis gündemine sokmasi,Meclis’te: “bu iş böyle olmaz..hükümet olarak bu durumu kabul edemeyiz.kesinlikle iptal edilmeli” söylemleri..
Muhalefetin onlara inat “olur olur, bal gibi olur “ tarzindaki tavri ve bizim tek eğlencemiz olan futbolun dibine kadar siyasete bulaşmasi..Ki en önemli söylemdi eskiden
“Futbola siyaset karişmaz “ sözü..
Siyaset karişmasini geçtik,öyle bir hal aldi ki durum; Futbol’a Futbol bile karişmaz oldu son zamanlarda..
Futbol dişi,kural dişi,kanun dişi,hatta insanlik dişi onlarca olaylar yaşiyoruz artik..
Rengimiz ne olursa olsun hepimiz bu olaylardan sorumluyuz..
Türk Futbolu’nun durumu şu an içler acisidir ve geleceği çok ürkütücüdür..
Yaşananlar ve uygulamalar tamamen şahsi ihtiraslar ve çikarlar üzerine kuruluyor artik.
Tünelin ucu çok karanlik ve tren üzerimize doğru geliyor son sürat..