30.06.2009, 12:09
(Son Düzenleme: 30.06.2009, 12:12, Düzenleyen: Ayhan AYDIN.)
<table style="background-image: url(App_Themes/TFF_Default/Images/design/gri.cizgigolge2.gif);" class="marginB altaBG" align="center" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" width="100%"><tbody><tr><td style="padding-bottom: 8px;">
</td><td style="padding-bottom: 8px;" align="right">
</td></tr></tbody></table>
![[Resim: c2cd9be9e96f4e9b9a377d08e8d388b2.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Auto/c2cd9be9e96f4e9b9a377d08e8d388b2.jpg)
Türk hakemliğinin en önemli sorununun istikrarsizlik, en önemli eksikliğinin de deneyim ve olgunluk olduğu görülüyor. Bunlari aşmak için atilan adimlar da UEFA Referee Convention projesine dâhil olmak ve hakem sayilarini hakemlikte ileri ülkeler seviyesine çekerek deneyim ve olgunluğu artirma çabasi oldu. Dünya hakemliğinin önemli merkezlerinden sayilan Almanya ile Türk hakemliği arasinda yapilan bir kiyaslama, oldukça çarpici sonuçlari ortaya koyuyor ve hakemliğimizin 1.5 yillik dönemde geldiği noktayi gözler önüne seriyor.
Merkez Hakem Kurulu Başkani Oğuz Sarvan
Türkiye ligleri tarihinin en çekişmeli sezonlarindan biri geride kaldi. MHK olarak hakemlik açisindan sağlikli bir değerlendirme yapmamiz gerekirse şu sorulari sormamiz gerekir:
· Yola hangi ilkelerle çiktik?
· Uygulamalarimiz ilkelerimizle ne kadar bağdaşti?
· Yolun neresindeyiz?
· Rotamizda yapmamiz gereken düzeltmeler var mi?
İlkelerimizi belirleyen sorular
1- Dünya Kupasi, Avrupa Şampiyonasi ve Şampiyonlar Ligi'nde niçin Türk hakemi yok?
Takip edenler hatirlayacaklardir; ilkelerimizin belirlerken bazi sorular sormuştuk. Örneğin, "Dünya Kupasi, Avrupa Şampiyonasi ve Şampiyonlar Ligi'nde niçin Türk hakemi yok ?"
Bu sorunun klasik cevabi, "Sayin Şenes Erzik yeteri çabayi göstermiyor, uluslararasi yetkililere isim fisildamiyor"du. Bizim cevabimiz ise "Türk hakemliğinde güvenilir, istikrarli bir yapi ve yeteri kadar diş ilişki yoktur" şeklindeydi.
Kendi verdiğimiz cevabi kabul ederek yola çiktiğimizda attiğimiz ilk adim, UEFA'nin tüm Avrupa'da hakem eğitiminde ve yapilanmasinda standart sağlamayi amaçlayan, "Referee Convention" ismiyle anilan projesine katilmak için başvuruda bulunmak oldu.
Bu konudaki bazi önemli detaylari kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
Bu konuyla ilgili olarak 24 Haziran 2008 tarihinde yapilan ilk toplantidan sonra çok önemli gelişmeler sağlandi. Hatta ilerlemeler o kadar hizli oldu ki, UEFA Hakem Sorumlusu Yvan Cornu, 19 Mayis 2009 günü İstanbul'da yapilan toplantida, "Bu kadar hizli ilerleme karşinda kuşkuya düştüm. Ancak bizzat yakindan incelediğimde bu üyelik için gerçekten hazir olduğunuzu gördüm" ifadesini kullandi. Bu sözlerin önemini anlatmak için İspanya ve Polonya gibi ülkelerin önünde çok daha uzun bir yol olduğunu belirtmek isterim.
UEFA'ya göre bu konudaki tek engel "Gözlemcilerin hakem kurulu sorumluluğunda olmamasi"ydi. Bu konuyla ilgili TFF'nin 12 Haziran 2009 tarihli Genel Kurulu'nda UEFA'nin istediği değişiklikler yapilarak üyelik için sorun yaratacak bir durumun kalmamasi sağlandi.
"UEFA Referee Convention Projesi" güvenilir, istikrarli bir yapi oluşturacaktir ve yeteri kadar diş ilişkiyi şimdiden sağlamaktadir. UEFA'nin bu ay yapacaği toplantida bu projeye dâhil olacağimizi umuyoruz. Bu adimin, Türk hakemlik tarihindeki en önemli gelişme olduğunu söyleyebilirim.
2- Futbolun ana unsuru hakem mi?
İlke belirlerken sorduğumuz bir başka temel soru, "Hakemlerin var oluş nedeni nedir? Futbolun ana unsuru kim?" oldu. Bu sorunun cevabina göre popülist davranarak hakem toplumunu hoşnut etmekle, radikal kararlar alip onlarin gözünde sevimsiz olmak arasinda bir tercih yapmak gerekiyordu.
Bizim cevabimiz, "hakemliğin önemli ama ana unsur olmadiği" şeklindeydi. Bunun sonucu olarak, klasmandaki hakem sayisi 917'den 646'ya indirildi ve MHK hakemlerin gözünde sevimsiz oldu. Peki, bu sayi indiriminin nedeni neydi?
İyi hakemin temel unsurlari deneyim ve kişilik
Bilindiği gibi, iyi hakemlikte en önemli unsurlardan 2 tanesi "deneyim" ve "kişilik"tir. Deneyim, hakemin yönettiği maç sayisiyla, kişilik ise hakemin (insanin) yaşi ile ilişkilidir. Hakem sayisinin azalmasi, her bir hakem için sezon içinde yöneteceği maç sayisinin artmasi, dolayisiyla deneyiminin artmasi anlamina gelmektedir. Bu konuda ölçülebilir değerler vardir ve nerede olduğumuzu takip edebiliyoruz.
Futbol hakemliğinde dünyanin en ileri ülkelerinden biri olan Almanya'yi ölçü alarak bir kiyaslama yapmak mümkün.
2007-2008 sezonundan 2009-2010 sezonu başina kadar olan listeleri karşilaştirdiğimizda dikkat çekici bazi noktalari şöyle özetleyebiliriz:
· 2007-08 sezonunda sadece Turkcell Süper Lig için açiklanan kadro 35 kişidir. Şimdiki adi Bank Asya 1. Ligi olan lig için de 36 kişilik ayri bir kadro açiklanmiştir. Dolayisiyla, her iki lig için açiklanan kadro 71 kişi iken, Almanya Bundesliga 1 ve Bundesliga 2 için açiklanan kadroda 42 hakem vardir. Bunlarin 19 tanesi Bundesliga 1'de maç yöneten hakemlerdir.
· Sezon başinda, deneyimi ifade eden kendi liginde yönettikleri maç ortalamalari dikkate alindiğinda, Bundesliga 1'deki 93.5 maç ortalamasina karşilik, Turkcell Süper Lig'de 29.1 ortalama görülüyor. Bu ortalamalar, Bundesliga 1 hakemlerinin Turkcell Super Lig hakemlerine oranla (93.5/29.1=) 3.2 kat daha deneyimli olduğunu gösteriyor.
· Ayni tablolardaki yaş ortalamalari karşilaştirildiğinda, Bundesliga 1 hakemlerinin Turkcell Süper Lig hakemlerine oranla (38-33=) 5 yaş daha olgun olduğu gözleniyor.
· 2008-09 sezonunda Turkcell Süper Lig ve Bank Asya 1. Ligi'nde toplam 34 hakem görev aldi (Almanya'da toplam 42). Bu 34 hakemden 25 tanesi Turkcell Süper Lig'de görev yapti.
· 2009-2010 sezonu için tahmin yapabilmek amaciyla bu sezonun sonundaki tablolari karşilaştirmak yaniltici olmaz. 2008-2009 sezonu sonundaki tablolar incelendiğinde deneyim oranlari ve olgunluk farkinin azaldiği görülecektir. İki sezon önce 3.2 olan deneyim orani ve 5 olan olgunluk farki, önümüzdeki sezon için (102.7/45.7=) 2.2 ve (39-35=) 4 olarak tahmin edilebilir.
· Deneyim ve olgunluk ortalamalarinin istikrarla yükseldiği ve belirli bir noktadan sonra artamayacaği çok açik olarak görülmektedir. Almanya'nin bugün geldiği noktanin yillar süren istikrar sonucunda olduğu düşünülürse, oradaki ortalamalarin nihai hedef olarak kabul edilmesi gerekir.
· Bundesliga 1 hakem kadrosunun 2 yillik tablolari incelendiğinde bir hakemin (Markus Merk) yaş haddinden hakemliği biraktiği, 2 sezonda sadece 2 hakemin (Deniz Aytekin ve Guido Winkmann) kadroya katildiği dikkat çekmektedir.
· Turkcell Süper Ligi'nde deneyim ortalamasi bir sezonda (45.7-33.5=) 12.2 maç artmiştir.
İlke-uygulama ilişkisi
Buraya kadar olanlari özetlersek, Türk hakemliğinin en önemli sorununun istikrarsizlik, en önemli eksikliğinin de deneyim ve olgunluk olduğu görülüyor. Bunlari aşmak için atilan adimlar da UEFA Referee Convention projesine dâhil olmak ve hakem sayilarini hakemlikte ileri ülkeler seviyesine çekerek deneyim ve olgunluğu artirma çabasi olmuştur.
Çok basit bir hesapla, istikrar konusunda ödün vermemek koşuluyla, 4 yil sonra Turkcell Süper Lig hakemleri Bundesliga 1 hakemlerini yakalamiş olur. Hesabin temeli de şuna dayaniyor; her yil deneyim ortalamasi 12.2 maç artarsa, 4 yil sonra 4x12.2=48.8 maç artmiş olacak. Bu artiş miktarini bu günkü ortalamaya ilave edersek 45.7+48.8=94.5 maç ortalamasi ve 39 yaş ortalamasi elde ederiz ki, bu konudaki hedefimize ulaşmiş oluruz.
Bu hedefe ulaşabilmek için futbol ailemizin tek yapmasi gereken, istikrar konusunda destek olmaktir.
Rotamizda yapmamiz gereken düzeltmeler
* Türk hakemliğinin yeni rotasini belirleyen etkenlerin başinda UEFA gelmektedir. UEFA'nin hakemlikteki temel anlayişi "sadece karar veren kişi"den "oyunu yöneten kişi"ye doğru yönelmiştir. Türk hakemliğinin de yeni anlayişi "oyunu yöneten kişi" olmalidir. 2009-2010 sezonuna hazirlik seminerlerinde ve önümüzdeki dönemde tüm eğitim çalişmalari bu yönde olacaktir.
* Hakemlikte ileri ülkeler incelendiğinde, yapilanmanin küçük bölgelere ayrildiği görülmektedir. TFF de 15 yönetim bölgesine ayrilmiş olmasina rağmen, hakemlik alaninda bu yapilanma 9 bölge üzerinden sürdürülmektedir. Bu yapilanmanin da diğer birimlerde olduğu gibi daha küçük alanlara ayrilmasi gerekmektedir.
* İvedilikle el atilmasi gereken bir başka konu, hakem talimatlari ve yönetmelikleridir. TFF Hukuk Kurulu tarafindan UEFA ve belli başli ülkelerin hakem talimatlari tercüme edilmiş ve incelenmiştir. İncelenen tüm talimatlarin ortak tarafi kisa, öz olmalari ve özellikle klasman belirleme ve hakem atamalarinda yetkiyi tamamen hakem kurullarinin sorumluluğunda birakmalaridir. Bir başka deyişle, "klasmanlari ve atamalari hakem kurullari yapar, bundan dolayi kimsenin Tahkim Kurulu'na itiraz hakki yoktur".
* Ülkemizde hakemlikle ilgili yaşanan en önemli sorunlardan bir tanesi "amatör kümelerden profesyonel liglere yükselme"deki yetersiz denetim ve uygulamalardir. Bölgesel Hakem Kurullari bu yetersizliği ortadan kaldirmak üzere tasarlanmişti. Ancak, yöresel sorunlar nedeniyle bu uygulamanin önümüzdeki dönemde merkezden yapilmasi daha uygun görülmektedir.
* 2008-09 sezonunda HiF hakemliği uygulamasi başlamiş ve oldukça fazla bir yol kat edilmiştir. Profesyonel liglerde görev yapacak hakemleri daha kisa yoldan yetiştirmek için faydalanilmasi gereken yerlerden en önemlisi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullaridir. Fiziksel şartlari hazir olan bu öğrencilerden uygun olanlarina hakemlik bursu verilmesi ve teşvik edilmesi, denenmesi gereken yollardan biridir.
Yurtdişi ilişkilerimiz
Onursal başkanimiz Sayin Şenes Erzik'e yillardir yapilan haksiz bir eleştiri var. Sanki hakemliğimizde her şey düzgün gidiyor da eksik olan tek şey Sayin Erzik'in UEFA'da yetkili kişilere isim fisildamasi.
Gerçekte Sayin Erzik, Türk futbolunun her birimi için çok değerli bir potansiyel. Hakemlikle ilgili tüm önemli konularda ve özellikle yurtdişi ilişkilerde bu değerli büyüğümüzün bilgisine başvurulmuş ve onayi alinmiştir. Son 1 yil içerisinde UEFA yetkilileri tarafindan ülkemize pek çok ziyaret yapilmiştir. Bunlardan en sonuncusuna burada özellikle yer vermek istiyorum.
2008-09 sezonunun son haftasinda UEFA Hakem Komitesi'nin önemli isimlerinden biri olan Jaap Uilenberg ülkemize gelerek Silivri kampina katilmiş ve son hafta görev yapacak hakemlere sunum yapmiştir. Ayni kampta, Haziran 2009'da İsveç'te yapilacak olan U21 finallerinde görev alacak olan Cüneyt Çakir'a tavsiyelerde bulunmuştur. Daha sonra, Galatasaray-Sivasspor maçinda Cüneyt Çakir'i izleyerek ertesi gün kendisiyle birlikte görüntülü maç analizini yapmiştir.
Bu olayi, Türk hakemliğine yapilan en faydali katkilardan biri olarak değerlendiriyorum.
TFF Başkan ve Yönetim Kurulu'nun Sayin Onursal Başkanimizla birlikte Türk hakemliğine verdikleri büyük desteğe bu vesileyle bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Türk hakemleri de bu çabalarin karşiliğini yakin gelecekte uluslararasi alanda vereceklerdir.
2008-09 sezon değerlendirmesi
2008-09 sezonunun en objektif değerlendirmesinin gözlemci raporlarina göre yapilabileceğini düşünüyorum. Bu raporlar, kamuoyunun değerlendirmeleri ile de paralellik göstermektedir. Örneğin, ilk yarinin son bölümlerinde kamuoyunda hakem hatalari gündeme gelirken, bu durumun gözlemci raporlarina da yansidiğini söyleyebiliriz.
2008-09 sezonunun gözlemci raporlarina göre grafikleri aşağidadir. Değerlendirmeyi bunlar üzerinden yapabiliriz.
![[Resim: g.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/g.jpg)
Gözlemci notu grafikleri izlendiğinde;
· İstisnasiz olarak her ligde bitişe doğru hakem performanslari yükselmiştir,
· Liglere göre en yüksek not ortalamasi Bank Asya 1. Lig'dedir,
· Turkcell Süper Lig'de notlar 20. haftadan sonra sadece 1 kez (26. Hafta) ortalamanin (8.118) altinda kalmiştir.
· Sezonun son haftalarinda oynanan, amatör kümelerden 3. Lig'e terfi maçlarinin finalleri dâhil tüm play-off maçlarini üst klasman hakemleri yönetmiştir.
![[Resim: Resim-1.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/0002009/TFF/Resim-1.jpg)
![[Resim: Resim-2.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/0002009/TFF/Resim-2.jpg)
![[Resim: Resim-3.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/0002009/TFF/Resim-3.jpg)
![[Resim: Resim-4.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/0002009/TFF/Resim-4.jpg)
![[Resim: Resim-5.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/0002009/TFF/Resim-5.jpg)
tff.org
Hakemliğimizin Anatomisi
</td><td style="padding-bottom: 8px;" align="right">
</td></tr></tbody></table>
![[Resim: c2cd9be9e96f4e9b9a377d08e8d388b2.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Auto/c2cd9be9e96f4e9b9a377d08e8d388b2.jpg)
Merkez Hakem Kurulu Başkani Oğuz Sarvan
Türkiye ligleri tarihinin en çekişmeli sezonlarindan biri geride kaldi. MHK olarak hakemlik açisindan sağlikli bir değerlendirme yapmamiz gerekirse şu sorulari sormamiz gerekir:
· Yola hangi ilkelerle çiktik?
· Uygulamalarimiz ilkelerimizle ne kadar bağdaşti?
· Yolun neresindeyiz?
· Rotamizda yapmamiz gereken düzeltmeler var mi?
İlkelerimizi belirleyen sorular
1- Dünya Kupasi, Avrupa Şampiyonasi ve Şampiyonlar Ligi'nde niçin Türk hakemi yok?
Takip edenler hatirlayacaklardir; ilkelerimizin belirlerken bazi sorular sormuştuk. Örneğin, "Dünya Kupasi, Avrupa Şampiyonasi ve Şampiyonlar Ligi'nde niçin Türk hakemi yok ?"
Bu sorunun klasik cevabi, "Sayin Şenes Erzik yeteri çabayi göstermiyor, uluslararasi yetkililere isim fisildamiyor"du. Bizim cevabimiz ise "Türk hakemliğinde güvenilir, istikrarli bir yapi ve yeteri kadar diş ilişki yoktur" şeklindeydi.
Kendi verdiğimiz cevabi kabul ederek yola çiktiğimizda attiğimiz ilk adim, UEFA'nin tüm Avrupa'da hakem eğitiminde ve yapilanmasinda standart sağlamayi amaçlayan, "Referee Convention" ismiyle anilan projesine katilmak için başvuruda bulunmak oldu.
Bu konudaki bazi önemli detaylari kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
Bu konuyla ilgili olarak 24 Haziran 2008 tarihinde yapilan ilk toplantidan sonra çok önemli gelişmeler sağlandi. Hatta ilerlemeler o kadar hizli oldu ki, UEFA Hakem Sorumlusu Yvan Cornu, 19 Mayis 2009 günü İstanbul'da yapilan toplantida, "Bu kadar hizli ilerleme karşinda kuşkuya düştüm. Ancak bizzat yakindan incelediğimde bu üyelik için gerçekten hazir olduğunuzu gördüm" ifadesini kullandi. Bu sözlerin önemini anlatmak için İspanya ve Polonya gibi ülkelerin önünde çok daha uzun bir yol olduğunu belirtmek isterim.
UEFA'ya göre bu konudaki tek engel "Gözlemcilerin hakem kurulu sorumluluğunda olmamasi"ydi. Bu konuyla ilgili TFF'nin 12 Haziran 2009 tarihli Genel Kurulu'nda UEFA'nin istediği değişiklikler yapilarak üyelik için sorun yaratacak bir durumun kalmamasi sağlandi.
"UEFA Referee Convention Projesi" güvenilir, istikrarli bir yapi oluşturacaktir ve yeteri kadar diş ilişkiyi şimdiden sağlamaktadir. UEFA'nin bu ay yapacaği toplantida bu projeye dâhil olacağimizi umuyoruz. Bu adimin, Türk hakemlik tarihindeki en önemli gelişme olduğunu söyleyebilirim.
2- Futbolun ana unsuru hakem mi?
İlke belirlerken sorduğumuz bir başka temel soru, "Hakemlerin var oluş nedeni nedir? Futbolun ana unsuru kim?" oldu. Bu sorunun cevabina göre popülist davranarak hakem toplumunu hoşnut etmekle, radikal kararlar alip onlarin gözünde sevimsiz olmak arasinda bir tercih yapmak gerekiyordu.
Bizim cevabimiz, "hakemliğin önemli ama ana unsur olmadiği" şeklindeydi. Bunun sonucu olarak, klasmandaki hakem sayisi 917'den 646'ya indirildi ve MHK hakemlerin gözünde sevimsiz oldu. Peki, bu sayi indiriminin nedeni neydi?
İyi hakemin temel unsurlari deneyim ve kişilik
Bilindiği gibi, iyi hakemlikte en önemli unsurlardan 2 tanesi "deneyim" ve "kişilik"tir. Deneyim, hakemin yönettiği maç sayisiyla, kişilik ise hakemin (insanin) yaşi ile ilişkilidir. Hakem sayisinin azalmasi, her bir hakem için sezon içinde yöneteceği maç sayisinin artmasi, dolayisiyla deneyiminin artmasi anlamina gelmektedir. Bu konuda ölçülebilir değerler vardir ve nerede olduğumuzu takip edebiliyoruz.
Futbol hakemliğinde dünyanin en ileri ülkelerinden biri olan Almanya'yi ölçü alarak bir kiyaslama yapmak mümkün.
2007-2008 sezonundan 2009-2010 sezonu başina kadar olan listeleri karşilaştirdiğimizda dikkat çekici bazi noktalari şöyle özetleyebiliriz:
· 2007-08 sezonunda sadece Turkcell Süper Lig için açiklanan kadro 35 kişidir. Şimdiki adi Bank Asya 1. Ligi olan lig için de 36 kişilik ayri bir kadro açiklanmiştir. Dolayisiyla, her iki lig için açiklanan kadro 71 kişi iken, Almanya Bundesliga 1 ve Bundesliga 2 için açiklanan kadroda 42 hakem vardir. Bunlarin 19 tanesi Bundesliga 1'de maç yöneten hakemlerdir.
· Sezon başinda, deneyimi ifade eden kendi liginde yönettikleri maç ortalamalari dikkate alindiğinda, Bundesliga 1'deki 93.5 maç ortalamasina karşilik, Turkcell Süper Lig'de 29.1 ortalama görülüyor. Bu ortalamalar, Bundesliga 1 hakemlerinin Turkcell Super Lig hakemlerine oranla (93.5/29.1=) 3.2 kat daha deneyimli olduğunu gösteriyor.
· Ayni tablolardaki yaş ortalamalari karşilaştirildiğinda, Bundesliga 1 hakemlerinin Turkcell Süper Lig hakemlerine oranla (38-33=) 5 yaş daha olgun olduğu gözleniyor.
· 2008-09 sezonunda Turkcell Süper Lig ve Bank Asya 1. Ligi'nde toplam 34 hakem görev aldi (Almanya'da toplam 42). Bu 34 hakemden 25 tanesi Turkcell Süper Lig'de görev yapti.
· 2009-2010 sezonu için tahmin yapabilmek amaciyla bu sezonun sonundaki tablolari karşilaştirmak yaniltici olmaz. 2008-2009 sezonu sonundaki tablolar incelendiğinde deneyim oranlari ve olgunluk farkinin azaldiği görülecektir. İki sezon önce 3.2 olan deneyim orani ve 5 olan olgunluk farki, önümüzdeki sezon için (102.7/45.7=) 2.2 ve (39-35=) 4 olarak tahmin edilebilir.
· Deneyim ve olgunluk ortalamalarinin istikrarla yükseldiği ve belirli bir noktadan sonra artamayacaği çok açik olarak görülmektedir. Almanya'nin bugün geldiği noktanin yillar süren istikrar sonucunda olduğu düşünülürse, oradaki ortalamalarin nihai hedef olarak kabul edilmesi gerekir.
· Bundesliga 1 hakem kadrosunun 2 yillik tablolari incelendiğinde bir hakemin (Markus Merk) yaş haddinden hakemliği biraktiği, 2 sezonda sadece 2 hakemin (Deniz Aytekin ve Guido Winkmann) kadroya katildiği dikkat çekmektedir.
· Turkcell Süper Ligi'nde deneyim ortalamasi bir sezonda (45.7-33.5=) 12.2 maç artmiştir.
İlke-uygulama ilişkisi
Buraya kadar olanlari özetlersek, Türk hakemliğinin en önemli sorununun istikrarsizlik, en önemli eksikliğinin de deneyim ve olgunluk olduğu görülüyor. Bunlari aşmak için atilan adimlar da UEFA Referee Convention projesine dâhil olmak ve hakem sayilarini hakemlikte ileri ülkeler seviyesine çekerek deneyim ve olgunluğu artirma çabasi olmuştur.
Çok basit bir hesapla, istikrar konusunda ödün vermemek koşuluyla, 4 yil sonra Turkcell Süper Lig hakemleri Bundesliga 1 hakemlerini yakalamiş olur. Hesabin temeli de şuna dayaniyor; her yil deneyim ortalamasi 12.2 maç artarsa, 4 yil sonra 4x12.2=48.8 maç artmiş olacak. Bu artiş miktarini bu günkü ortalamaya ilave edersek 45.7+48.8=94.5 maç ortalamasi ve 39 yaş ortalamasi elde ederiz ki, bu konudaki hedefimize ulaşmiş oluruz.
Bu hedefe ulaşabilmek için futbol ailemizin tek yapmasi gereken, istikrar konusunda destek olmaktir.
Rotamizda yapmamiz gereken düzeltmeler
* Türk hakemliğinin yeni rotasini belirleyen etkenlerin başinda UEFA gelmektedir. UEFA'nin hakemlikteki temel anlayişi "sadece karar veren kişi"den "oyunu yöneten kişi"ye doğru yönelmiştir. Türk hakemliğinin de yeni anlayişi "oyunu yöneten kişi" olmalidir. 2009-2010 sezonuna hazirlik seminerlerinde ve önümüzdeki dönemde tüm eğitim çalişmalari bu yönde olacaktir.
* Hakemlikte ileri ülkeler incelendiğinde, yapilanmanin küçük bölgelere ayrildiği görülmektedir. TFF de 15 yönetim bölgesine ayrilmiş olmasina rağmen, hakemlik alaninda bu yapilanma 9 bölge üzerinden sürdürülmektedir. Bu yapilanmanin da diğer birimlerde olduğu gibi daha küçük alanlara ayrilmasi gerekmektedir.
* İvedilikle el atilmasi gereken bir başka konu, hakem talimatlari ve yönetmelikleridir. TFF Hukuk Kurulu tarafindan UEFA ve belli başli ülkelerin hakem talimatlari tercüme edilmiş ve incelenmiştir. İncelenen tüm talimatlarin ortak tarafi kisa, öz olmalari ve özellikle klasman belirleme ve hakem atamalarinda yetkiyi tamamen hakem kurullarinin sorumluluğunda birakmalaridir. Bir başka deyişle, "klasmanlari ve atamalari hakem kurullari yapar, bundan dolayi kimsenin Tahkim Kurulu'na itiraz hakki yoktur".
* Ülkemizde hakemlikle ilgili yaşanan en önemli sorunlardan bir tanesi "amatör kümelerden profesyonel liglere yükselme"deki yetersiz denetim ve uygulamalardir. Bölgesel Hakem Kurullari bu yetersizliği ortadan kaldirmak üzere tasarlanmişti. Ancak, yöresel sorunlar nedeniyle bu uygulamanin önümüzdeki dönemde merkezden yapilmasi daha uygun görülmektedir.
* 2008-09 sezonunda HiF hakemliği uygulamasi başlamiş ve oldukça fazla bir yol kat edilmiştir. Profesyonel liglerde görev yapacak hakemleri daha kisa yoldan yetiştirmek için faydalanilmasi gereken yerlerden en önemlisi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullaridir. Fiziksel şartlari hazir olan bu öğrencilerden uygun olanlarina hakemlik bursu verilmesi ve teşvik edilmesi, denenmesi gereken yollardan biridir.
Yurtdişi ilişkilerimiz
Onursal başkanimiz Sayin Şenes Erzik'e yillardir yapilan haksiz bir eleştiri var. Sanki hakemliğimizde her şey düzgün gidiyor da eksik olan tek şey Sayin Erzik'in UEFA'da yetkili kişilere isim fisildamasi.
Gerçekte Sayin Erzik, Türk futbolunun her birimi için çok değerli bir potansiyel. Hakemlikle ilgili tüm önemli konularda ve özellikle yurtdişi ilişkilerde bu değerli büyüğümüzün bilgisine başvurulmuş ve onayi alinmiştir. Son 1 yil içerisinde UEFA yetkilileri tarafindan ülkemize pek çok ziyaret yapilmiştir. Bunlardan en sonuncusuna burada özellikle yer vermek istiyorum.
2008-09 sezonunun son haftasinda UEFA Hakem Komitesi'nin önemli isimlerinden biri olan Jaap Uilenberg ülkemize gelerek Silivri kampina katilmiş ve son hafta görev yapacak hakemlere sunum yapmiştir. Ayni kampta, Haziran 2009'da İsveç'te yapilacak olan U21 finallerinde görev alacak olan Cüneyt Çakir'a tavsiyelerde bulunmuştur. Daha sonra, Galatasaray-Sivasspor maçinda Cüneyt Çakir'i izleyerek ertesi gün kendisiyle birlikte görüntülü maç analizini yapmiştir.
Bu olayi, Türk hakemliğine yapilan en faydali katkilardan biri olarak değerlendiriyorum.
TFF Başkan ve Yönetim Kurulu'nun Sayin Onursal Başkanimizla birlikte Türk hakemliğine verdikleri büyük desteğe bu vesileyle bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Türk hakemleri de bu çabalarin karşiliğini yakin gelecekte uluslararasi alanda vereceklerdir.
2008-09 sezon değerlendirmesi
2008-09 sezonunun en objektif değerlendirmesinin gözlemci raporlarina göre yapilabileceğini düşünüyorum. Bu raporlar, kamuoyunun değerlendirmeleri ile de paralellik göstermektedir. Örneğin, ilk yarinin son bölümlerinde kamuoyunda hakem hatalari gündeme gelirken, bu durumun gözlemci raporlarina da yansidiğini söyleyebiliriz.
2008-09 sezonunun gözlemci raporlarina göre grafikleri aşağidadir. Değerlendirmeyi bunlar üzerinden yapabiliriz.
![[Resim: g.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/g.jpg)
Gözlemci notu grafikleri izlendiğinde;
· İstisnasiz olarak her ligde bitişe doğru hakem performanslari yükselmiştir,
· Liglere göre en yüksek not ortalamasi Bank Asya 1. Lig'dedir,
· Turkcell Süper Lig'de notlar 20. haftadan sonra sadece 1 kez (26. Hafta) ortalamanin (8.118) altinda kalmiştir.
· Sezonun son haftalarinda oynanan, amatör kümelerden 3. Lig'e terfi maçlarinin finalleri dâhil tüm play-off maçlarini üst klasman hakemleri yönetmiştir.
![[Resim: Resim-1.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/0002009/TFF/Resim-1.jpg)
![[Resim: Resim-2.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/0002009/TFF/Resim-2.jpg)
![[Resim: Resim-3.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/0002009/TFF/Resim-3.jpg)
![[Resim: Resim-4.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/0002009/TFF/Resim-4.jpg)
![[Resim: Resim-5.jpg]](http://www.tff.org/Resources/TFF/Images/0002009/TFF/Resim-5.jpg)
tff.org