Duyuru: Hesaplarınızla ilgili yardım almak için X'ten(tıkla) mesaj atabilirsiniz. Eski hesaplarınızı almak için mail adreslerinizi hatırlamanız gerekmektedir.

Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Nankör Olan Futbolmu Yoksa Kişilermi?
#1
Satilik UEFA madalyasi!

[Resim: 112463.jpg]



O, Galatasaray'i UEFA Kupasi Şampiyonu yapan takimda oynadi. O, 'Geleceğin yildizi' olacakti...
Bir gün bir maça girdi, bir dakika oynadi, her şey bitti.. Ve şimdi, onun gururla boynuna taktiği UEFA Kupasi madalyasi satilik. Neden mi?
Her şey, Süper Lig’in 6. haftasinda Fanatik'ten Zafer Büyükavci'nin yazdiği bir yaziyla başladi. Büyükavci “Arda bunu yapma” başliğini atmiş, “Sakat sakat oynuyorsun, ‘Adam’ diyorlar. Futbol hayatin biterse bir gün, senesi dolmadan unuturlar. Amatör olma, aptallik yapma” demişti. Büyükavci'nin yazisinin çiktiği gün çalan telefonunda, "Karşimda hiç de tanimadiğim bir ses... “Zafer bey” dedi, “Ben, Alper’in babasi...” Peki hangi Alper’di bu, kimdi? Sonra anlatti her şeyi... Doğrusu yanlişiyla söz Alper’in babasi Şinasi Tezcan’da." Fanatik'ten Zafer Büyükavci'nin röportaji.


[B]Alper’in Galatasaray macerasi Fatih hoca ile başladi, değil mi?

Evet... Terim döneminde başladi. Denizli, Kayseri, Yozgat, Dardanel’den buraya, köye gelip istediler. Deli para teklif ettiler, ama biz para düşkünü değildik. Yaşi küçüktü, velayeti bendeydi, profesyonel imza atmamişti. Fakat gayem belliydi; Oğlum topçu olacakti Galatasaray’da. Salih ve Ahmet hocalari tanidim, ‘Benim oğlum burada oynamali’ dedim. Her gün köyden İstanbul’a 80 kilometre gidip geliyordu. Yol masrafinin bile cebimden çikacağini biliyordum. Hocalari ‘Gücünüz yetiyorsa getirin çocuğu, yoksa hayatiyla oynamayin’ demişti. Gücümüz yetti o zamanlar.


Geliyoruz 1999 yilina...
Hiç unutmam, 9 Aralik 1999 günü... Rakip Bologna’ydi. Sahaya girdi ve ayaği kirildi. Sonradan öğrendim ki, kulüp bizden sakliyormuş. Alper’i o zamanlar Berlin istiyormuş. Yönetim, iyi bir para isteyecekmiş.


Ayaği kirildi ve...
Biz annesiyle köydeydik. Hemen Acibadem Hastanesi’ne gittik. Ameliyat oldu. Doktor Burhan Uslu, “3-4 ay sonra oynar” dedi. Biz, Müfit hocaya danişmadan hiç bir gazeteciyle konuşmuyorduk. Çünkü zarar gelmesin istiyorduk. Fatih hocaya ulaşmak mümkün değildi. Neyse... Ameliyat bitti, 7 gün hastanede kaldik. Köye döneceğiz, Müfit hocayi aradik bir araç istedik. Müfit hoca, “Koskoca köyde bir araba bulamadiniz mi” dedi. Şok oldum. “Hocam, benim çocuğum tarlada karpuz dikerken ayaği kirilmadi. Senden bu sözleri beklemezdim” dedim ben de. Sonra kulüpten bir arkadaş geldi. Bunlar söylenmez, ama arabaya 20 milyonluk benzini de ben koydum. Benim ailem için sikintili günler işte o gün başladi.


İlk ameliyati Galatasaray mi karşiladi?
Evet, kulüp karşiladi. Bu arada Burhan hoca öyle derken; ameliyati yapan doktor “En az 2 yil oynayamaz” dedi bana.
Peki bu süreçte, yani A takim kadrosuna girdiğinde hiç para kazandi mi Alper?
Para mara görmedik biz. Yalan söylemeyeyim, Kanarya Adalari’na gitmişlerdi. Fatih hoca, dönerken 1 milyar para vermiş Alper’e. Hepsi bu... Ben hâlâ o gazeteleri sakliyorum bak. Ne diyor sizin gazetenizde o zaman: “Alper, bu sakatlik sonrasi tüm maçlarda oynamiş gibi prim alacak” diyor. Futbol nankör diyorlar ya Zafer bey... Futbol değil, insanlar nankör. Bak söylüyorum işte; Emre (Belözoğlu) hep geldi köye ziyarete. Suat’tan (Kaya) Bülent’e (Korkmaz) hepsi yardim etti. Hiç unutmam; Suat, Beşiktaş maçi primlerinden para toplamiş, bize getirmişti. Ahmet Yildirim, Emrah, Saffet hepsi geldiler. Futbolculardan yana tek kelime etmem, ama kulüpten çok şikayetçiyiz çook...


Sonra...
Alperim iyileşmeye başladi. Lucescu dönemiydi ve bize çok teklif geliyordu. Ama hep engel oldu Abdurrahim Albayrak... Galatasaray’da kalmasini istedi. Hem dişariya göndermediler hem de 5 kuruş para vermediler. Devletin verdiği altinlar vardi hani, bir tane görmedik biz. Haa hiç verilmedi mi? Verildi. Ankara’ya gitmişlerdi; Bülent Ecevit, Tansu Çiller, Recai Kutan ve Mesut Yilmaz’la yemek yemişlerdi. Orada herkese 10 cumhuriyet altini verildi. Fikret Ünlü, Spor Bakani’ydi. Ecevit de 10’ar tane kendi cebinden verdi. İnkâr edemem ki bunlari, Çiller’in, Yilmaz’in, Kutan’in verdiği hediyeleri... Herkesten bir şey gördük, kulüpten hiç bir şey görmedik. Gözümün önünden gitmez o an: Annem, hastanede ağliyordu, Alper’imin kapisinin önünde. Şansal Büyüka da oradaydi. Fatih hoca geldi ve “Anne ağlama. Ne gerekiyorsa yapilacak” dedi. Ne yapildi peki? Hiçbir şey.


İlk ameliyat sonrasi düzelmedi mi Alper?
Biraz düzeldi, ama sonra tekrar sakatlandi. Yine Florya’da... Tedavi ettireceğiz, ama para kalmadi ki bizde... 4.5 yillik mukavelesi var Galatasaray’da, oynuyor para alamiyor, kaçmak istiyor göndermiyorlar.


Alper, tedavi için köyden mi gelip gidiyordu İstanbul’a?
Git-gel olmuyordu. Mecburen İstanbul’a taşindik. 4-5 ay kaldik, geri döndük. Çünkü kirayi ödeyemedik. Ev sahibi Lüleburgazli, hemşehri yani. Param yoktu, ama gittim, Alper’in PAF Takim’da oynarken maçlarini çektiğim kamerayi verdim kiraya karşilik.


Ne kadardi kira?
200 bile değil, 180 milyondu. Bir şey daha anlatayim size. Futbol diye diye okulu ihmal ettik. Sonra özel okulda okutmak istedim Alper’i. Bayrampaşa’da bir ticaret lisesi. Hepsini ödedim, 500 milyon kaldi. Gittim Silivri’ye, bir mağazadan taksitle bir kamera daha aldim ve öğretmene verdim.


Kaç yilindan bahsediyorsun?
2000, 2001. Ayaği kirildiğinda işte.


Kulüp yardimci olmadi mi?
Nerede... Bakin Emre, Fatih, Suat’in verdiklerini söyledim size... Rahmetli Ecevit’in verdiklerini söyledim. Allah var üstümde, inkâr edersem hesabi var. Yalan söylemiyorum ki ben. Kulüpten hiç yardim görmedik. Emre benim oğlum yerine, gidin sorun karakterimizi... 2003’te Lucescu dönemiydi. Berkant ve Ufuk’la kavga etmişti Abdurrahim Albayrak. Daha kötü şeyler de oldu gözümün önünde, ama anlatmam. Abdurrahim beye yalvardim, “Ufuk ve Berkant’a izin vermiyorsaniz, birakin benim oğlum gitsin” dedim. Bursaspor ile 165 milyara anlaşmişti oğlum. 3-5 kuruş cebimize girecek, tedavi döneminde yaptiğimiz borçlari ödeyecektik. Borçlar katlandikça katlaniyordu çünkü. Mal varliğim bitmişti. Oğlumun kazanacaği paraya ihtiyaç duyuyorduk artik. Vermediler Bursa’ya. Kahveye çikamiyordum, utaniyordum borçlulardan.


Başkan kim o zamanlar... Konuşmadiniz mi hiç?
Mehmet Cansun’la görüştüm. Yüz yüze. Bana ‘evladim’ dedi. Zaten hep ‘evladim’ dediler, o kadar... Bursa’ya vermediler, Galatasaray’da kaldi. İspanya kampina gideceklerdi bir gün sonra, ama oğlumun dizi patladi idmanda. Şu an Uğur’un dizi var ya, aynen öyle işte. Yine hastane, yine kâbus.


Galatasaray’la ilişkiniz ne zaman bitti?
Sonra gittik Zeytinburnuspor’a. Mustafa Günaydin şahit. Saadettin Saran’in şirketinden Ali isimli bir arkadaş geldi. Görüştüler orada, 48 milyar liraya mukavele yaptilar. Ev kiraladi, mobilya aldi. Zeytinburnu, Galatasaray ile görüştü. 2 milyon dolar bonservis bedeli istediler Alper için. Gittim, Yasin abiye (Özdenak) yalvardim. “Ne verdiniz, ne istiyorsunuz” dedim. Musa ve Alper’i yanima alip menaceri Saffet Sancakli’nin yanina gittim. Abdurrahim bey aradi, “Saffet yavrum, güzelim, ayağini öpeyim” dedi. Şok oldum. Sen Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu’sun; Saffet kim ya? Neden yalvariyorsun? Bu arada terbiyesiz laflar da konuşuldu. Megafonu açik telefonun, duyuyoruz. Abdurrahim bey yalvariyor; “Kurbanin olayim, benden bonservisi isteme, beni aşiyor bu iş, kiralik almak istersen al, 5 kuruş vermeden oynasin Yildirim Bosna’da...” Saffet, “Bu şekil vermezlerse, Sedat Yeşilkaya ile birlikte Kocaelispor’a göndeririz” dedi. Nitekim Sedat’i gönderdi, Alper yine kaldi.


Futbol hayati bitti mi Alper’in?
Ordu’ya gidecekti, yine bonservisini vermediler. Alper, “Baba önüme çikma. Bir yere kadar sana el kaldirmam, ama o bir yer de bitti artik. Ben bir daha bu kulübe ayağimi basmam. Birak artik bu Galatasaray sevdasini. Bu camia karin doyurmuyor, aç birakiyor” dedi. 2003 yili 31 Mayis’ta mukavelesi bitti. Plak şirketi sahibi Şahin Özer var burada. Ondan destek istedik. Devreye girdi, Malatyaspor’a gitti Alper. Ziya hocanin (Doğan) ilk dönemiydi. Rehabilitasyon dönemini iyi geçiremediği için ikinci idmaninda çapraz bağlari koptu Alper’in. Alper sakliyordu, gazeteden okudum. Kahveye gittim, arkadaşlara tembihledim. Annem ve babam duymasinlar istedim. Seyfi diye bir arkadaşim, babama gazeteyi gösterdi. Gittim, Seyfi’yi tokatladim. Ancak babam ağlaya ağlaya eve gitti, çok üzülmüştü. İki saat sonra hastaneye kaldirdik, oradan da cenazesini aldik babamin. Kahirdan öldü babam.


Ne düşünüyorsun şimdi?
20 yilimiz heba oldu. Kim verecek bu 20 yilin hesabini? Abdürrahim Albayrak mi, Mustafa Sarigül mü, Mehmet Cansun mu, Ateş Ünal Erzen mi, Faruk Süren mi, Fatih Terim mi? Bu dünyada veremezler, ama öteki dünya da var...


Malatya’dan sonra...
Ispartaspor’a gitti. 1, 2, 3 ay para yok. Takim halinde isyan ettiler, kaçtilar Isparta’dan. Mahkemeleri hâlâ devam ediyor herhalde. Ardindan Burdur’a gitti. Oradan para kazanamayacağini biliyordu zaten.


Ne yapacaksiniz bundan sonra. Bir planiniz var mi?
Borçlarimizdan kurtulmak için Alper’in madalyalarini satmayi düşünüyoruz. Türkiye Kupasi, Türkiye Ligi, UEFA Kupasi madalyalari var. Süper Kupa madalyasini vereceklerini söylediler, vermediler. Talibi varsa satacağiz bunlari. Başka çaremiz yok.


Alper söz vermişti bize. Nerede şimdi?
Utaniyor. Bunlar konuşulacak diye utaniyor. Namussuzluk yapmiyorsun, neden utaniyorsun oğlum? Size söz verdi, ama kaçti işte. Madalyalarini da alip kaçti.


Neden utaniyor peki?
Tarlalarimiz vardi, sattik. Silivri’de iki dairemiz vardi, sattik. Dükkanim vardi, sattik. Arabam vardi, sattik. Köyden Silivri’ye gidip gelen minibüsümüz vardi, sattik. Hepsini Galatasaray’da oynasin diye sattik. Bak, bu ev benimdi, onu da sattik. Satin alan adamdan rica ettim. Ev benimken hayvan beslediğim bu yerde oturmak için rica ettim. Sağolsun verdi. Hayvanlari bağliyordum bir zamanlar, şimdi ben, eşim, oğlum, gelinim oturuyoruz burada. Bundan utaniyor oğlum, işte bundan...


Alper kimdir?
Alper, 1988 senesinde Galatasaray altyapisinin seçmelerine girdi. İlk hocalari rahmetli Salih Hoca (Bulgurluoğlu) ve Ahmet Keskinkiliç’ti. Bir sene deneme amaçli oynadi, 89’da da lisans çikardilar. Sonra ümit takim, yildiz takim, 14-16, genç takim derken PAF’a geçti. Bu arada 38 defa genç milli takimda oynadi.


Emre Belözoğlu hakliydi
Alper sakatlandiğinda Emre, Okan ve Fatih Akyel geldiler ziyarete... Üçü de bilirlerdi benim nasil sirdaş olduğumu. Avrupa’ya gideceklerini söylediler. Ben dedim ki; “Oğlum yapmayin. Bakin Metin Oktay gibi heykeliniz dikilir sizin.” İkna olmadilar. Emre dedi ki; “Babaciğim bak, şimdi oğlun sakat ve göreceksin, kaç kişi kapini çalacak. Biz keyiften kaçmiyoruz...” Şimdi o çocuklara çamur atiyorlar. Neden kardeşim? Taa o zamanin parasiyla 500-600 milyar alacaklari vardi bu çocuklarin. Ödemediler. Şimdi neden çamur atiyorsunuz?



Alper’in deli raporu var
Aklini oynatmişti çocuğum. Yemin ederim bak, 6 ay Bakirköy’de tedavi gördü. ‘Deli raporu’ var oğlumun, internetten bile çikartirim sana. O duruma gelmişti benim oğlum. Galatasaray yardim etmedi, Silivri Belediye Başkani Selami Değirmenci yardim etti. Oğlum en çok buna üzüldü işte. 19 yaşinda sakatlandi ve bir kenara atildi. Ameliyat oldu, eve dönmesi için bir araba bile vermedi kulübü... Buna üzüldü.


Bir serveti bitirdim...
Rahmetli babamin mal varliği çoktu. 5-6 trilyonluk servetim vardi benim. Hepsi bitti. Futbola, Galatasaray aşkina, oğluma harcadim. Galatasaray sevdasi nerede şimdi biliyor musun? Kapinin hemen arkasinda. Orada 20 tane icra kağidi var. Banka borçlari, kredi kartlari, vesaire vesaire... Bak işte... Galatasarayli eski bir futbolcunun ailesi ahirda yaşiyor şimdi.


Sabri’yi görünce içim ciz ediyor
Ufak oğlumun adi Fatih... Fatih Terim aşkiyla koydum adini. Şimdiki aklim olsa koymazdim. 9 sene top oynadi Galatasaray’da Fatih de... PAF Takimi’nin kaptaniydi. Sabri’nin kaptaniydi. Abdurrahim bey, bu çocuğun 150 milyon yol parasini vermedi. Çocuğumun cebine yol parasi koyamadim ben de. Onun günahi neydi? Sabri’yi görünce şimdi televizyonda bir yandan gurur duyuyorum, diğer taraftan içim ciz ediyor.


Futboldan nefret ediyor
Alper hayati boyunca top oynayamayabilir, televizyondan bile seyretmeyebilirdi. Çok mücadele ettik, iyileştirdik. Ancak artik futboldan nefret ediyor, oynamak, izlemek istemiyor. Şimdi kaçti gitti işte. Tek nedeni, utaniyor. Ben yaşadiklarimizi anlatacağim diye kaçiyor. O kadar üzüldü, o kadar acilar çekti, ama hâlâ Galatasaray’a tek bir kötü söz söylemiyor. Köye gelmiyor, utaniyor, her şeyden nefret ediyor.


Biterken
Alper’in babasi bunlari söyledi işte... Bu röportaj bir dram mi sizce? Bir ibret öyküsü mü? Yoksa futbola gönül vermiş binlerce minik ve ailesi için bir yol haritasi mi? Okuyan herkes, kendince mutlaka bir sonuca varacaktir.
mynet.com


Şimdi soruyorum : Nankör olan futbolmu yoksa kişilermi?

[/B]
Bul
Cevapla }
Teşekkür edenler:
#2
bu yaziyi bir haber sitesinde okumuştum...
kesinlikle nankör olan KURUM ve YÖNETİCİLER...
ATKISIZ ve FORMASIZ TRÜBÜNE HAYIR!!!

Bul
Cevapla }
Teşekkür edenler:
#3
NANKÖR OLMAYAN SADECE BİZ TARAFTARLAR HERKES GİDER BİZ KALIRIZ
[>lAPALI >lALE] Kalbi Atan Herkese GÝDER
Cevapla }
Teşekkür edenler:


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Boşta Olan Yerli Hocalar 4-4-2 52 4,462 03.05.2009, 13:16
Son Yorum: Incesu`lu
  Pil mi lazim yoksa saat mi? FIRTINA 12 1,179 20.09.2008, 17:55
Son Yorum: Ayhan AYDIN
  ...özür Dilesinler Yoksa... Zlatan38 22 1,551 07.04.2008, 19:19
Son Yorum: jackal_3806

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi