08.03.2011, 16:05
Trabzonspor PATLADI!
Trabzon'da teknik direktör Şenol Güneş'ten sonra yönetim kanatindan da bir açiklama geldi ve Kulüpler Birliği Başkani Aziz Yildirim görevi birakmaya davet edildi.
Trabzonspor son günlerde ligdeki gelişmeler, alinan sonuçlar ve yapilan spekülasyonlardan sonra resmi internet sitesinden zehir zemberek bir açiklama yapti. Trabzonspor Başkani Sadri Şener ise bundan sonra Kulüpler Birliği toplantilarina katilmayacağini açikladi.
"Türk futbolunda devre arasinda başlayip ligin ikinci yarisina yansiyan gelişmeler sabir, sağduyu, tarafsizlik ilkelerini tamamen devre dişi birakmiş, “adil oyun”, “adaletsiz oyun” kimliğine bürünmüştür.
Sezonun ilk bölümünü Trabzonspor’un açik farkla önde tamamlamasini hazmedemeyen çevreler ara dönemde yazdiklari senaryoyu uygulamaya koymuş, ardindan adeta inlerine çekilmiş medyanin belli kesimlerini kullanarak ülke futbolunu yönetenler üzerinde baski ortami yaratmişlardir.
İşin üzücü yani bu ortam tarafsiz kalmasi gereken kesimleri de etkilemiş ve ligin ikinci devresi tamamen bir takimin lehine cereyan eden adeta bir orta oyununa dönüştürülmüştür.
Trabzonspor camiasi ve kurumu başindan beri bu gelişmeleri tespit etmesine rağmen duruşunda belli bir çizginin korunmasina özen göstermiştir. Ancak maalesef Türk futbolunda 70’lerin, geride kalmiş yöneticilik anlayişinin halen değişmediği gerçeği ortadadir. Eğer futbolun yazili ve yazili olmayan kurallari varsa, Trabzonspor saha içinde özen gösterdiği gibi saha dişinda da bundan böyle oyunu kuralina göre oynamaya hazirdir.
İşin en ilginç yani ilk yaridaki yetersizliklerini sözde verilmeyen penaltiya bağlayanlar ikinci yaridaki gelişmelere sessiz kalmaktadirlar. Kulüpler Birliği Vakfi’nin üyeleri ve başkani örneğin son maçinda açik mağduriyet yaşayan Gençlerbirliği’nin haklarini savunmak için ne yapacaktir?
Tarafsizlik koltuğunda oturmasi gerekenlerin bu koltuğu sadece kendi renklerine boyamalari hiçbir iyi niyet kalibina uymamaktadir. Kulüpler Birliği Vakfi’nin Başkani devre arasinda yaptiği tehditkar açiklamalar ve şimdiki sessizliğiyle tarafsizliğini yitirmiştir. Bu seviyeye geldikten sonra gereken tavri göstermeli, görevinden istifa etmeli, sadece kendi kulübünü yönetmelidir. Objektiflikten uzak Kulüpler Birliği Vakfi Başkani’nin Türk futboluna hiçbir katkisi olamaz, olmuyor da…
Türk futbolunda bugün çikar, dostluk, ekonomi ilişkileri en üst düzeyde kullanilmakta ve koca bir ülke yazilmiş senaryolari izlemeye mahkum edilmiştir. Federasyon kurullarinin hatalari nedeniyle sorunlar yaşamaktadir. Merkez Hakem Kurulu maçina ve kişiye özel atama taktikleriyle sürece doğrudan müdahildir. Hakem belirlemelerinde örneğin son Gençlerbirliği - Fenerbahçe maçinda olduğu gibi tartişmali iki pozisyonun da başrol oyuncusu yardimci hakem Nihat Mizrak’in Fenerbahçe Başkani ve İkinci Başkani’yla olan hemşerilik bağlarini dikkate alinmamiştir.
Bundan böyle kulüplere; “Herkes kendi başinin çaresine baksin” denilmek isteniyorsa Trabzonspor camiasi da bu yöndeki bir çağriya kayitsiz kalmayacaktir. Zaman zaman taraftarlarimizdan bu yöndeki tutumumuzdan dolayi eleştiri almamiza rağmen ülke futbolunda tansiyonun yükselmemesi adina yoğun çaba gösterdik. Ancak gördük ki bu duruş saygiyla karşilanacaği yerde her hafta farkli bir adaletsizliğin hazirlayicisi olmaktadir. Oysa Trabzonspor kendi haklarini korumaya en muktedir kulüplerin başinda gelmektedir.
Bu yöndeki tavrindan da taviz vermeyecektir. Futbolcularimizin iyi niyetleriyle sahaya yansittiklari cansiperane özverileri ve akittiklarin terin hakkini birilerinin şahsi emellerine yedirmeyeceğiz. Taraftarlarimizin hassasiyetlerine tercüman olup onlarin sabirla bizi desteklemeye devam etmelerine imkan taniyacağiz. Yürüdüğümüz yolda iddiamiz, kararliğimiz ve cesaretimiz yaşatilmaya çalişilan tüm olumsuzluklara rağmen tamdir. Kamuoyuna saygiyla duyurulur."
http://www.sporx.com/futbol/superlig/tra...Q225627SXQ
Trabzon'da teknik direktör Şenol Güneş'ten sonra yönetim kanatindan da bir açiklama geldi ve Kulüpler Birliği Başkani Aziz Yildirim görevi birakmaya davet edildi.
Trabzonspor son günlerde ligdeki gelişmeler, alinan sonuçlar ve yapilan spekülasyonlardan sonra resmi internet sitesinden zehir zemberek bir açiklama yapti. Trabzonspor Başkani Sadri Şener ise bundan sonra Kulüpler Birliği toplantilarina katilmayacağini açikladi.
"Türk futbolunda devre arasinda başlayip ligin ikinci yarisina yansiyan gelişmeler sabir, sağduyu, tarafsizlik ilkelerini tamamen devre dişi birakmiş, “adil oyun”, “adaletsiz oyun” kimliğine bürünmüştür.
Sezonun ilk bölümünü Trabzonspor’un açik farkla önde tamamlamasini hazmedemeyen çevreler ara dönemde yazdiklari senaryoyu uygulamaya koymuş, ardindan adeta inlerine çekilmiş medyanin belli kesimlerini kullanarak ülke futbolunu yönetenler üzerinde baski ortami yaratmişlardir.
İşin üzücü yani bu ortam tarafsiz kalmasi gereken kesimleri de etkilemiş ve ligin ikinci devresi tamamen bir takimin lehine cereyan eden adeta bir orta oyununa dönüştürülmüştür.
Trabzonspor camiasi ve kurumu başindan beri bu gelişmeleri tespit etmesine rağmen duruşunda belli bir çizginin korunmasina özen göstermiştir. Ancak maalesef Türk futbolunda 70’lerin, geride kalmiş yöneticilik anlayişinin halen değişmediği gerçeği ortadadir. Eğer futbolun yazili ve yazili olmayan kurallari varsa, Trabzonspor saha içinde özen gösterdiği gibi saha dişinda da bundan böyle oyunu kuralina göre oynamaya hazirdir.
İşin en ilginç yani ilk yaridaki yetersizliklerini sözde verilmeyen penaltiya bağlayanlar ikinci yaridaki gelişmelere sessiz kalmaktadirlar. Kulüpler Birliği Vakfi’nin üyeleri ve başkani örneğin son maçinda açik mağduriyet yaşayan Gençlerbirliği’nin haklarini savunmak için ne yapacaktir?
Tarafsizlik koltuğunda oturmasi gerekenlerin bu koltuğu sadece kendi renklerine boyamalari hiçbir iyi niyet kalibina uymamaktadir. Kulüpler Birliği Vakfi’nin Başkani devre arasinda yaptiği tehditkar açiklamalar ve şimdiki sessizliğiyle tarafsizliğini yitirmiştir. Bu seviyeye geldikten sonra gereken tavri göstermeli, görevinden istifa etmeli, sadece kendi kulübünü yönetmelidir. Objektiflikten uzak Kulüpler Birliği Vakfi Başkani’nin Türk futboluna hiçbir katkisi olamaz, olmuyor da…
Türk futbolunda bugün çikar, dostluk, ekonomi ilişkileri en üst düzeyde kullanilmakta ve koca bir ülke yazilmiş senaryolari izlemeye mahkum edilmiştir. Federasyon kurullarinin hatalari nedeniyle sorunlar yaşamaktadir. Merkez Hakem Kurulu maçina ve kişiye özel atama taktikleriyle sürece doğrudan müdahildir. Hakem belirlemelerinde örneğin son Gençlerbirliği - Fenerbahçe maçinda olduğu gibi tartişmali iki pozisyonun da başrol oyuncusu yardimci hakem Nihat Mizrak’in Fenerbahçe Başkani ve İkinci Başkani’yla olan hemşerilik bağlarini dikkate alinmamiştir.
Bundan böyle kulüplere; “Herkes kendi başinin çaresine baksin” denilmek isteniyorsa Trabzonspor camiasi da bu yöndeki bir çağriya kayitsiz kalmayacaktir. Zaman zaman taraftarlarimizdan bu yöndeki tutumumuzdan dolayi eleştiri almamiza rağmen ülke futbolunda tansiyonun yükselmemesi adina yoğun çaba gösterdik. Ancak gördük ki bu duruş saygiyla karşilanacaği yerde her hafta farkli bir adaletsizliğin hazirlayicisi olmaktadir. Oysa Trabzonspor kendi haklarini korumaya en muktedir kulüplerin başinda gelmektedir.
Bu yöndeki tavrindan da taviz vermeyecektir. Futbolcularimizin iyi niyetleriyle sahaya yansittiklari cansiperane özverileri ve akittiklarin terin hakkini birilerinin şahsi emellerine yedirmeyeceğiz. Taraftarlarimizin hassasiyetlerine tercüman olup onlarin sabirla bizi desteklemeye devam etmelerine imkan taniyacağiz. Yürüdüğümüz yolda iddiamiz, kararliğimiz ve cesaretimiz yaşatilmaya çalişilan tüm olumsuzluklara rağmen tamdir. Kamuoyuna saygiyla duyurulur."
http://www.sporx.com/futbol/superlig/tra...Q225627SXQ