08.11.2007, 13:05
Türkiye Futbo Federasyonu Başkani Haluk Ulusoy, TFF'nin 4. Levent'teki binasinda bir basin toplantisi düzenledi. TFF Başkani Ulusoy'un yaptiği açiklama şöyle;
"Değerli basin mensuplari, Sizin de bildiğiniz üzere ülkemizde son dönemlerde yeni bir adet oluştu. Her maçtan sonra hakem hatalari nedeniyle her türlü futbol kurumumuza ciddi sözel saldirilar yapilmakta, kişiler ve kurumlar "şaibe" altinda birakilmaktadir.
Türk futboluna, futbolun içindeki kurumlara kimsenin bunu yapmaya hakki yoktur.
Türk futbolu yüzyildir, bu kulüplerle, bu federasyonla, bu hakemlik kurumu ile bugünlere gelmiş, tarihi başarilar yaşamiştir.
Bugün Avrupa'da üç kulübümüz dişe diş mücadele yapiyorsa milli takimiz dünya futbolunda "futbol ekolüyle" konuşluyor ve tartişiliyorsa bu kurumlar sayesindedir.
Dolayisi ile bu kurumlari eleştirirken çok dikkat etmeli, amacini aşan yorumlara yer verilmemelidir. Bu kurumlari zan altinda birakmak kimsenin haddi değildir.
21'inci yüzyili yaşadiğimiz bu dönemde dünya ve Avrupa futbolunu geldiği noktada hala hakem hatalarini tartişarak Türk futbolunu daha da ileriye götüremeyiz.
Türk futbolunun ileriye taşinmasinda federasyonun , onun başkan ve yöneticilerinin yani sira kulüplerin de başkan ve yöneticilerinin sorumluluğunun olduğu herkesin kabul edeceği bir hususdur.
Bazi kulüp yöneticilerinin sorumluluklarini bilmeden hezeyan içinde yaptiklari bir konuşmanin kime ne faydasi vardir.
Bu nedenle sikinti ve şikayetlerimizi kulüpler , federasyon ve MHK'nin kurumsal kimliklerini zedelemeden, hakemlerin kendilerine olan güvenlerine zarar vermeden ve sürekli onlari hedef tahtasina koymadan çözmek zorundayiz. Unutmayalim ki bu kulüpler yine bu hakemler ile başarilar kazanacaklardir.
Dünyanin her yerinde hakem hata yapar. Aynen kulüp yöneticisinin, sporcusunun hata yaptiği gibi.
Herkesin hata yapabileceğinin kabul edildiği bir ortamda futbol oyunun bir parçasi olan hakemin hata yapmayacağini düşünmek mümkün değildir.
Önemli olan bu hatalarin "art" niyetli olup olmadiğidir. Biz federasyon olarak hatalarin arkasinda değiliz ama hakemlerimizin ve mhk'nin arkasindayiz.
Türkiye'nin en deneyimli, en bilge hakemi mhk'nin başinda. Bütün MHK üyeleri de şerefli, namuslu insanlar. Hiçbir hakemimizin namusundan ve şerefinden de zerre kadar şüphe duymuyoruz. Bir hakemin bir maça nasil atanacağinin prosedürü de belli..
Türkiye Futbol Federasyonu bakkal hesabiyla çalişmiyor ki..yüzyilik bir geçmişi var. Köklü bir kurum. Kim nereyi nasil etkileyecek? Diyelim ki onun bunun keyfine göre hakemleri üçer beşer attik. Biz bu ligi hangi hakemlerle götüreceğiz. Hangi hakem korkusuzca düdük çalabilecek?
Hiç şüphesiz ki kulüplerimizin de arkasindayiz. Her kim ki bu hatalarin spor ahlaki ve fair playin dişinda oluştuğunu ve maksatli olduğunu söylüyorsa belge ve bilgisini kamuoyu ile paylaşmak zorundadir. Eğer bunu yapmiyorsa en az bu fiilleri işleyenler kadar suçludur. Buradan federasyon başkani olarak ilan ediyorum ki , eğer böyle bir belge ve bilginin federasyona iletilmesi halinde sorumlular hakkinda her türlü yasal zeminde gereğini yerine getirmezsem, ben de bu sorumluluğu kabul ediyorum.
Eğer böyle bir belge ve bilgiye dayanmadan MHK'yi Federasyonu ve futbol ailesinin kurumlarini ve futbolun bariş iklimini bozanlar, en az onlar kadar sorumludur.
Bugün izninizle burada kulüplerimize ve kulüpler birliğimize çağrida bulunmak istiyorum..
Eğer amaç üzüm yemekse bağciyi dövmek değilse…
MHK hakemlerimiz ve yönetim kurulumuz ve kulüplerimizle birlikte sikinti ve şikayetleri tartişmak üzere hemen acil bir toplanti yapmaya haziriz.
Bu sikinti ve şikayetleri her zaman varolan futbol yönetim sistemi içinde dinlemeye, çözüm yollari üretmeye zaten haziriz.
Diyelim ki Kulüpler Birliği bu sorunlari genişletilmiş, her tarafin hazir bulunduğu bir toplantida tartişmak istiyor.
Buyursun istesinler, yarin ya da perşembe günü acilen bu toplantiyi yapalim. Hatta eğer istiyorsa medyadan spor müdürü arkadaşlarimiz da bu toplantiya katilsinlar. Kamuoyunun önünde iddia ettikleri sikintilari tek tek masaya yatiralim.
Buyursunlar her şey açik, şeffaf. İstesinler biz buradayiz.
Kamuoyumuzu ve medyamiz bu çağrinin takipçisi olmaya çağiriyorum.
Ve bir kez daha israrla kamuoyuna ilan ediyorum ki Türk futboluna, onun insan kaynağina ve hakemlerine güvenimiz sonsuzdur.
Biz hatalarin arkasinda değiliz. Hiçbir zaman da olmadik. Ama kurumlarin arkasindayiz. Türkiye Futbol Federasyonu ve onun kurullari bizden önce vardi, şimdi de var, bizden sonra da olacak. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasin.
Bu kurumun itibarini, geleceğini korumak Federasyon başkanindan kulüp malzemecisine kadar herkesin görevidir. Herkesin sağduyulu davranmasi gerekir.
Bu kurumun geleceğini tehlikeyi atan futbolun geleceğini tehlikeye atar. Futbolun geleceğini koruma konusunda kararli olduğumuzu daha önce kanitladik, bundan sonra kanitlayacağimizdan kimsenin şüphesi olmasin. "
Futbol Federasyonu Başkani Haluk Ulusoy açiklamasinin ardindan basin mensuplarinin sorularini yanitladi:
- Kurumlari eleştirirken çok dikkat etmeliyiz, bu kurumlari zan altinda birakmak kimsenin haddi değildir. 21. yüzyilda hakem hatalarini tartişarak Türk Futbolu'nu daha da ileriye götüremeyiz. Türk futbolunun ileriye taşinmasinda Federasyon Başkan ve yöneticilerinin yani sira kulüplerin başkan ve yöneticilerinin de sorumluluk sahibi olduğu herkes tarafindan kabul edilmektedir.
-Bazi kulüp yöneticilerinin sorumluluklarini bilmeden öfke ile yaptiklari konuşmalarin kime ne faydasi var. Bu nedenle sikinti ve şikâyetlerimizi kulüpler, federasyon ve MHK'nin kurumsal kimliklerini zedelemeden, hakemlerin güvenlerini azaltmalarini sebep olmadan çözmek zorundayiz. Unutmayalim ki bu kulüpler, bu hakemler ile başarilar kazanacaktir.
-Dünyanin her yerinde hakem hata yapar, aynen kulüp yöneticisinin futbolcusunun hata yaptiği gibi. Herkesin hata yapacağinin kabul edildiği ortamda, futbol oyununun bir parçasi olan hakemin hata yapacağini kabul etmemek mümkün değildir. Önemli olan bu hatalarin art niyetli olup olmadiğidir. Biz Federasyon olarak hatalarin arkasinda değiliz ama hakemlerin ve MHK'nin arkasindayiz.
-Türkiye'nin en deneyimli hakemi, MHK'nin başinda bütün MHK üyeleri de şerefli namuslu insanlar. Hiçbir hakemin şerefinden ve namusundan da zerre kadar kuşku duymuyoruz. Bir hakemin bir maça nasil atanacağinin da prosedürü de bellidir, burasi bakkal hesabiyla çalişmiyor. 100 yillik bir kurumu kim nasil etkileyebilir. Diyelim ki kulüplerin isteğine göre hakemleri 3'e 5'er attik bu ligi nasil bitireceğiz.
-Her kim ki bu hatalarin maksatli olduğunu söylüyorsa belge ve bilgisini kamuoyuyla paylaşmak zorundadir. Eğer söylemiyorsa en az bu hatalari yapanlar kadar suçludur.
-Buradan Federasyon Başkani olarak ilan ediyorum ki, eğer böyle belge ve bilginin Federasyona iletilmesi halinde, gerekenleri yapmazsam bende her türlü yasal sorumluluğu kabul ediyorum. Eğer böyle bir belge ve bilgiye dayanmadan MHK'yi, Federasyonu eleştirenler sorumludur. Bugün Kulüplerimize ve Kulüpler Birliğimize çağrida bulunuyorum; eğer amaç üzüm yemekse, bağciyi dövmek değilse kulüplerimiz, hakemlerimiz ve kurumlarimizla acil bir toplanti yapmaya haziriz.
-Bu sikinti ve şikâyetleri her zaman var olan futbol yöntemi içinde dinlemeye her zaman haziriz. Eğer Kulüpler Birliği istiyorlarsa medyadan arkadaşlar da bu toplantiya katilsinlar, her şey açik ve şeffaf. Kamuoyumuzu ve medyamizi bu çağrida israrli olmalarini istiyorum. Hakemlerimize güvenimiz sonsuzdur, hatalarin arkasinda değiliz. Kurumlarin arkasindayiz. Federasyon ve kurumlari bizden önce vardi, bizden sonra da var olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasin. Kurumlari korumak herkesin görevidir, Bu kurumlarin geleceğini tehlikeye atan, futbolun geleceğini tehlikeye atar. Futbolun geleceğini korumaya kararli olduğumuzu daha önce kanitladik, bundan sonrada kanitlayacağimiz konusunda kimsenin şüphesi olmasin.
-İsmet Arzuman'in hakemliği birakmasini isteyen Beşiktaş Başkanimiza daha önce söylediğim sözler cevap olmalidir. Hakemlerimizin arkasindayiz. İsmet Arzuman'dan da böyle birşey beklemiyorum, hakemliğimi de birakmasini asla istemiyorum. Yillarca Türk Futbolu'na tüm şerefiyle büyük emekler vermiş İsmet Arzuman'in bir derbi maçtan hakemliği birakmasini asla ve asla tasvip etmiyorum, böyle bir beklentim yok. Kendisi istediği sürece görevine devam edecektir. Sayin Affan Keçeci çok iyi bir Beşiktaşli, geçmişte Beşiktaş Kulubü'ne çok büyük hizmetler vermiştir. Sayin Affan Keçeci, Beşiktaş'a vermiş olduğu hizmetlerin yani sira Türk Futbolu'na büyük şeyler vermiş kardeşimiz.
-Beşiktaş Kulübü Başkani Yildirim Demirören tarafindan Federasyon'a girmesi istenen Keçeci'nin yine Yildirim Demirören tarafindan istifasinin istenmesi çok büyük bir çelişkidir. Çünkü Affan Keçeci'yi genel kurulumuz seçmiştir, Beşiktaş Kulübü seçmemiştir. Affan Keçeci her kulübe ayni yakinlik ve uzaklikta durarak Türk Futbolu'na büyük hizmetler yapmiştir. Federasyona girerken hepimiz, üzerimizdeki formalari çikarttik. Federasyona ilk girdiğimde Şenes Başkanimiz bize "Üzerinizdeki formalari çikartacaksiniz" demişti, ben de ilk toplantimda arkadaşlarima bunu söyledim. Affan Keçeci kardeşimin Beşiktaşliliği'ni tartişacak Türkiye'de hiç kimse yoktur ama Beşiktaşli duruşunu Federasyon'da bulunduğu sürece bir kenarda birakmiştir.
-Ben Affan Ağabey ile beraber olmanin mutluluğu ve gururunu yaşadim ve istiyorum ki bundan sonraki yillarda da Türk Futbolu'na hizmetini sunsun. Affan Bey'in Beşiktaş'in haklarini korumak için Federasyon'da olmadiğini herkesin bilmesi gerekir.
-Arzuman, kupa maçinda gördüğünü çalmiştir, Beşiktaş kupayi almiştir, son derbi maçinda da gördüğünü çalmiştir. Kötü bir maç yönettiğine inanmiyorum, bir iki hata dişinda. Ben de maçi seyrettim, bana göre iyi bir maç yönetti. Her maçta hakem hatalari oluyor, olmamasi için mücadele ediyoruz.
-Şunun bilinmesi gerekir, bir maçta bir hakem hata yapiyorsa bizler kulüplerden, futbolculardan daha fazla üzülüyoruz. Çoğu gece bu nedenle uykusuz geceler geçiriyoruz. Herkesin daha sağduyulu davranmasi gerektiğine inaniyoruz.
-Genel Kurul yapimizda, kulüp yöneticileri oy veriyor, ben hiçbir zaman bana oy verenlerin yaninda olacağim diye bir düşünce içinde olmadim. Haluk Ulusoy bizim yanimizda diye oy verenler çok yanliş bir düşünce içine girmişler, ben asla böyle bir şey yapmam.
-Ben herkese ayni yakinlikta ve uzaklikta durabilecek karakterde bir insanim, bana rey verenlere uzakta durmadim, herkese eşit mesafede durdum. Seçim seçimde kalmiştir, biz bu koltuğu oturuyorsak her kulüp ve başkaniyla birlik ve beraberlik içinde olmaliyiz, bugüne kadar ayrimcilik yapmadim.
-Rey verdik diye ayrim bekleyenler çok yanliş yapmişlar, rey vermeyenleri ne yapalim o zaman. Ben adam geldim adam gideceğim, ben koltuk sevdalisi değilim, ülkemin futbolunu seviyorum ve ileriye gitmesi için çalişiyorum. Ben bir tek Allah'tan korkarim. Benim tek âşik olduğum şey ülke futbolu ama maalesef beni öyle bir göstermeye çalişiyorlar ki, art niyetli düşüncelerle. 1923'te Futbol Federasyonu kurulmuş, onlarca başkan gelmiş geçmiş onlara şükranlarimi iletiyorum, biraz da benim hakkim yeniliyor. Ben ne yaptim, futbola hizmet ettim, ülkemin bayrağini en yükseklere çikardim, ülke futbolunu başaridan başariya koşturdum. Hiç kimsenin hayal edemeyeceği başarilari benim zamanimda yaşadi Türk Futbolu. Bizim başarilarimizi ortada, genç nesli yeni doğan çocuklarimiz kendi ülke takimini Dünya Kupasi'nda izledi. İnşallah benden sonra geleceklerde Dünya Şampiyonluğu'na taşir bu ülkeyi. Ben hiç kimsenin adami olmadim, hiç bir kurumun adami olmadim, olmam da. Benim karakterim buna müsait değil, beni böyle görenlere teessüflerimi belirtiyorum.
-Yabanci hakem konusunda ise Ulusoy şu ifadeleri kullandi; Hiçbir zaman böyle bir düşüncem olmadi, Türk hakemlerine güvenim sonsuz, hakemlerimizi biraz daha rahat birakip, onlara kulüplerimiz biraz daha yardimci olurlarsa, ben inaniyorum ki hakemlerimiz bugün yaptiği hatalardan arinacaklar. Ben başkan olduğum dönemde asla bir yabanci hakemi ülkemde görmek istemiyorum.
-Bizim Avrupa'da mücadele eden takimlarimiza bakildiğinda, Milli Takimlarimizin maçlarina baktiğimizda hiç hata görmüyor muyuz? Derbi maçlara yabanci hakem getirdiğimizde hata olmayacak mi? Son sözüm; Benim olduğum yerde yabanci hakem olmayacak.
-İki takim yaratilmak isteniyor düşüncesi çok yanliştir. Belgesi ve bilgisi olan herkes bunlari ortaya koymali. Beşiktaşsiz bir Türkiye Ligi olamaz, bu kabul edilemez. Beşiktaş Kulübü'nün büyüklüğünü tartişmak bizlere düşmez, Beşiktaş Kulübümüz ile gurur duyduk. Beşiktaş'in PAF Takimi ile sahaya çikacağini düşünmüyorum,
-PAF Takimi ile sahaya çikmak Beşiktaş'a yakişmaz. Yalnizca bir derbi maçindan sonra biz sahaya PAF Takimi ile çikacağiz sözü bana çok anlamsiz geliyor. O an heyecanla söylenmiş sözler olarak kabul ediyorum. Beşiktaş'i izlerken biz zevk duyuyoruz, inşallah bundan sonra da devam edeceğiz.
-Yapacağimiz toplantiyi, futboldaki dertleri, sikintilari dinlemek ve çözmek için düzenleyeceğiz. İstifa etmeyi düşünmüyorum, yoluma devam ediyorum. Görev sürem sürecinde görevimin başinda kalacağim ve Türk Futbolu'na hizmet edeceğim. Önümüzde iki tane çok önemli Milli maçimiz var. Türk Milli Takimi hayati bir maça çikacak. "Norveç'te birlik ve beraberlik içinde olalim" demiştim daha önce ama şu ana kadar böyle bir birliktelik göremedim, inşallah bundan sonra bu birliktelik olacaktir.
-Affan Bey'e bu tepki yanliş, ne Beşiktaş ne de Fenerbahçe başkanlari ya da yöneticileri ya da başka bir kimse asla ve asla Federasyonumuza yaziliyi birakin sözlü dahi birşey duymadik. Erteleme isteğini Ömer Güvenç'in Affan Bey ile bir röportajinda duydum. Burasi bakkal düzeninde işlemiyor, başvuru olmadan olaylari masaya yatiramayiz.
İki kulübümüz de çok güzide kulüpler, kulüplerimizin basili beyanati olmadan nasil maçi erteleriz. Artik ülkemizde Avrupa'da yarişan kulüplerimiz haftada iki-üç maç oynamaya alişmalidirlar. Dünya arenasinda yarişacaksak bu tempoya ulaşmaliyiz. Liverpool, Beşiktaş'in rakibi 18 günde 6 maç oynuyor. Onlarin da futbolcusu etten, tirnaktan yapilmiş, benim futbolcumun neyi eksik. Çok önemli bir sebep olmadiktan sonra asla maçlari ertelemeyeceğiz.
-Hiçbir hakemin atamasindan önceden haberim olmadi. Bugünü kadar Hilmi Ok'a hangi hakemi, neden atadiniz diye sormadim. Hilmi Ok'a inandiğim için göreve getirdim, geçmişe ve mazisine bakildiğinda Türkiye'de herkesin üzerinde önemli durabileceği, bu işin üstesinden gelebilecek bir isim. Onunla yoluma devam edeceğim. Kulüpler Birliğimiz, kulüplerimiz, MHK ve hakemlerimiz, yönetim kurulumuz bir araya gelelim, dertleri ve sikintilari çözelim. Ben şeffafim, ne gerekiyorsa Türk Futbolu için, herkesin kafasinin rahat olabilmesi için nelerin yapilmasi gerektiğini gelin beraber tartişalim ve yürürlüğe koyalim, yapilmasi gerekenleri.
-Adana'da çalinan düdükle, İstanbul'da çalinan düdük ayni olsun istiyoruz. Bu işin bir eğitimi var, bunu ben yapamam. Daha çok çalişacaklar, daha çok eğitim alacaklar ve maçlari en az hatayla yönetilmesini sağlayacaklar. Bu sağlandiği takdirde bu sorunlarin büyük çoğunluğu ortadan kalkacak, bunun temelinde de eğitim yatiyor, başka yolu yok. Hakemleri baski altina alanlar hukuk kurulumuz tarafindan, disiplin kuruluna yollaniyor. Bu konuda cezalarimiz hep arttirdik ama maalesef verilen cezalara karşin istenilen olmuyor. Disiplin cezalari veriliyor ancak cezasi olmayanlar bu kez konuşmaya başliyor.
-Geçtiğimiz hafta Avrupa'da bir maç izledim, orda da hakem çok önemli hatalar yapti, kendi kendime bu hakem bizde olsa barinamaz dedim ama orda ne federasyon istifa diyorlar ne de hakem hakkinda konuşuyorlar. İnsanlar mükemmel bir şekilde oturup maçini izliyorlar ve maçin neticesine de itiraz içinde olmuyorlar. Ülkemizde maalesef yedi gün yedi gece hakemlerimiz hakkinda, federasyonumuz hakkinda yayinlar yapiliyor. İş yürekte ve beyinde bitiyor.
-İsmet Arzuman konuşmak istiyorsa, Hilmi Ok izin veriyorsa benim de açimdan bir sakinca yok dedim, yalniz Hilmi Ok'un canli yayina çikmasini ben istedim. Trabzonspor -Sivasspor maçini yöneten Bülent Demirlek'i Tahkim Kurulu suçlu bulmamiştir, MHK, Demirlek'in hazir olduğunu düşündüğü zaman maç verecektir.
-Tahkim Kurulu'nun kararlarina her zaman saygi duyduk ve duyacağiz. Bülent Demirlek'in de en kisa sürede görev alacağini düşünüyorum.
-İsmet Arzuman 95 dakika boyunca bir iki hatasi dişinda güzel bir maç yönetti. Deivid'in ikinci sari karttan atilmamasi dişinda güzel bir maç yönettiğini düşünüyorum.
-Ben sezon başinda maçlara gittim, gitmeye de devam edeceğim. Her maça gideceğim diye bir kaide yok. Gitmek istediğim maçlara da gitmeye devam edeceğim, her gittiğim yerde güzel karşilaniyorum. Her kulübün yöneticilerine ve taraftarlarina teşekkür ediyorum. 3-5 kendini bilmez küfür ediyor ve böyle şeyler maalesef oluyor.
Başkanvekili Affan Keçeci ise yaptiği açiklamada: "Öncelikle mensubu olduğum bir camianin başkani tarafindan istifaya davet edildiğim için son derece üzgün olduğumu belirtmek istiyorum. Bana bu göreve gelmem için ricada bulunan kişi Sayin Başkan Yildirim Demirören'in kendisidir. Ben kesinlikle kendisine bu konuda bir başvuruda bulunmadim ve en önemlisi de kiminle çalişacağim sorusu oldu, Sayin Haluk Ulusoy'un ismini verince tereddütsüz evet dedim. O günkü şartlari da biliyorsunuz. Ben merak ediyorum, Sayin Başkan Yildirim Demirören'den, beni ne gerekçeyle istifaya davet ediyor, ben ne yapmam gerekiyordu da yapmadim?
Ülkemizde şu anda 151 tane profesyonel takim var, biz seçildikten sonra Sayin Başkanim Haluk Ulusoy bizle yaptiği ilk toplantida dedi ki: "Mevcut yönetimimizde her yönetici arkadaşimin gönlünde bir kulüp yatmakta, herkes bu formasini kapinin dişinda birakacak dedi, tüm kulüplere eşit mesafede olacağiz dedi, ben o gün verdiğim söze o günde sadiktim, bugün de sadiktim, yarin da sadik olacağim."
"Değerli basin mensuplari, Sizin de bildiğiniz üzere ülkemizde son dönemlerde yeni bir adet oluştu. Her maçtan sonra hakem hatalari nedeniyle her türlü futbol kurumumuza ciddi sözel saldirilar yapilmakta, kişiler ve kurumlar "şaibe" altinda birakilmaktadir.
Türk futboluna, futbolun içindeki kurumlara kimsenin bunu yapmaya hakki yoktur.
Türk futbolu yüzyildir, bu kulüplerle, bu federasyonla, bu hakemlik kurumu ile bugünlere gelmiş, tarihi başarilar yaşamiştir.
Bugün Avrupa'da üç kulübümüz dişe diş mücadele yapiyorsa milli takimiz dünya futbolunda "futbol ekolüyle" konuşluyor ve tartişiliyorsa bu kurumlar sayesindedir.
Dolayisi ile bu kurumlari eleştirirken çok dikkat etmeli, amacini aşan yorumlara yer verilmemelidir. Bu kurumlari zan altinda birakmak kimsenin haddi değildir.
21'inci yüzyili yaşadiğimiz bu dönemde dünya ve Avrupa futbolunu geldiği noktada hala hakem hatalarini tartişarak Türk futbolunu daha da ileriye götüremeyiz.
Türk futbolunun ileriye taşinmasinda federasyonun , onun başkan ve yöneticilerinin yani sira kulüplerin de başkan ve yöneticilerinin sorumluluğunun olduğu herkesin kabul edeceği bir hususdur.
Bazi kulüp yöneticilerinin sorumluluklarini bilmeden hezeyan içinde yaptiklari bir konuşmanin kime ne faydasi vardir.
Bu nedenle sikinti ve şikayetlerimizi kulüpler , federasyon ve MHK'nin kurumsal kimliklerini zedelemeden, hakemlerin kendilerine olan güvenlerine zarar vermeden ve sürekli onlari hedef tahtasina koymadan çözmek zorundayiz. Unutmayalim ki bu kulüpler yine bu hakemler ile başarilar kazanacaklardir.
Dünyanin her yerinde hakem hata yapar. Aynen kulüp yöneticisinin, sporcusunun hata yaptiği gibi.
Herkesin hata yapabileceğinin kabul edildiği bir ortamda futbol oyunun bir parçasi olan hakemin hata yapmayacağini düşünmek mümkün değildir.
Önemli olan bu hatalarin "art" niyetli olup olmadiğidir. Biz federasyon olarak hatalarin arkasinda değiliz ama hakemlerimizin ve mhk'nin arkasindayiz.
Türkiye'nin en deneyimli, en bilge hakemi mhk'nin başinda. Bütün MHK üyeleri de şerefli, namuslu insanlar. Hiçbir hakemimizin namusundan ve şerefinden de zerre kadar şüphe duymuyoruz. Bir hakemin bir maça nasil atanacağinin prosedürü de belli..
Türkiye Futbol Federasyonu bakkal hesabiyla çalişmiyor ki..yüzyilik bir geçmişi var. Köklü bir kurum. Kim nereyi nasil etkileyecek? Diyelim ki onun bunun keyfine göre hakemleri üçer beşer attik. Biz bu ligi hangi hakemlerle götüreceğiz. Hangi hakem korkusuzca düdük çalabilecek?
Hiç şüphesiz ki kulüplerimizin de arkasindayiz. Her kim ki bu hatalarin spor ahlaki ve fair playin dişinda oluştuğunu ve maksatli olduğunu söylüyorsa belge ve bilgisini kamuoyu ile paylaşmak zorundadir. Eğer bunu yapmiyorsa en az bu fiilleri işleyenler kadar suçludur. Buradan federasyon başkani olarak ilan ediyorum ki , eğer böyle bir belge ve bilginin federasyona iletilmesi halinde sorumlular hakkinda her türlü yasal zeminde gereğini yerine getirmezsem, ben de bu sorumluluğu kabul ediyorum.
Eğer böyle bir belge ve bilgiye dayanmadan MHK'yi Federasyonu ve futbol ailesinin kurumlarini ve futbolun bariş iklimini bozanlar, en az onlar kadar sorumludur.
Bugün izninizle burada kulüplerimize ve kulüpler birliğimize çağrida bulunmak istiyorum..
Eğer amaç üzüm yemekse bağciyi dövmek değilse…
MHK hakemlerimiz ve yönetim kurulumuz ve kulüplerimizle birlikte sikinti ve şikayetleri tartişmak üzere hemen acil bir toplanti yapmaya haziriz.
Bu sikinti ve şikayetleri her zaman varolan futbol yönetim sistemi içinde dinlemeye, çözüm yollari üretmeye zaten haziriz.
Diyelim ki Kulüpler Birliği bu sorunlari genişletilmiş, her tarafin hazir bulunduğu bir toplantida tartişmak istiyor.
Buyursun istesinler, yarin ya da perşembe günü acilen bu toplantiyi yapalim. Hatta eğer istiyorsa medyadan spor müdürü arkadaşlarimiz da bu toplantiya katilsinlar. Kamuoyunun önünde iddia ettikleri sikintilari tek tek masaya yatiralim.
Buyursunlar her şey açik, şeffaf. İstesinler biz buradayiz.
Kamuoyumuzu ve medyamiz bu çağrinin takipçisi olmaya çağiriyorum.
Ve bir kez daha israrla kamuoyuna ilan ediyorum ki Türk futboluna, onun insan kaynağina ve hakemlerine güvenimiz sonsuzdur.
Biz hatalarin arkasinda değiliz. Hiçbir zaman da olmadik. Ama kurumlarin arkasindayiz. Türkiye Futbol Federasyonu ve onun kurullari bizden önce vardi, şimdi de var, bizden sonra da olacak. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasin.
Bu kurumun itibarini, geleceğini korumak Federasyon başkanindan kulüp malzemecisine kadar herkesin görevidir. Herkesin sağduyulu davranmasi gerekir.
Bu kurumun geleceğini tehlikeyi atan futbolun geleceğini tehlikeye atar. Futbolun geleceğini koruma konusunda kararli olduğumuzu daha önce kanitladik, bundan sonra kanitlayacağimizdan kimsenin şüphesi olmasin. "
Futbol Federasyonu Başkani Haluk Ulusoy açiklamasinin ardindan basin mensuplarinin sorularini yanitladi:
- Kurumlari eleştirirken çok dikkat etmeliyiz, bu kurumlari zan altinda birakmak kimsenin haddi değildir. 21. yüzyilda hakem hatalarini tartişarak Türk Futbolu'nu daha da ileriye götüremeyiz. Türk futbolunun ileriye taşinmasinda Federasyon Başkan ve yöneticilerinin yani sira kulüplerin başkan ve yöneticilerinin de sorumluluk sahibi olduğu herkes tarafindan kabul edilmektedir.
-Bazi kulüp yöneticilerinin sorumluluklarini bilmeden öfke ile yaptiklari konuşmalarin kime ne faydasi var. Bu nedenle sikinti ve şikâyetlerimizi kulüpler, federasyon ve MHK'nin kurumsal kimliklerini zedelemeden, hakemlerin güvenlerini azaltmalarini sebep olmadan çözmek zorundayiz. Unutmayalim ki bu kulüpler, bu hakemler ile başarilar kazanacaktir.
-Dünyanin her yerinde hakem hata yapar, aynen kulüp yöneticisinin futbolcusunun hata yaptiği gibi. Herkesin hata yapacağinin kabul edildiği ortamda, futbol oyununun bir parçasi olan hakemin hata yapacağini kabul etmemek mümkün değildir. Önemli olan bu hatalarin art niyetli olup olmadiğidir. Biz Federasyon olarak hatalarin arkasinda değiliz ama hakemlerin ve MHK'nin arkasindayiz.
-Türkiye'nin en deneyimli hakemi, MHK'nin başinda bütün MHK üyeleri de şerefli namuslu insanlar. Hiçbir hakemin şerefinden ve namusundan da zerre kadar kuşku duymuyoruz. Bir hakemin bir maça nasil atanacağinin da prosedürü de bellidir, burasi bakkal hesabiyla çalişmiyor. 100 yillik bir kurumu kim nasil etkileyebilir. Diyelim ki kulüplerin isteğine göre hakemleri 3'e 5'er attik bu ligi nasil bitireceğiz.
-Her kim ki bu hatalarin maksatli olduğunu söylüyorsa belge ve bilgisini kamuoyuyla paylaşmak zorundadir. Eğer söylemiyorsa en az bu hatalari yapanlar kadar suçludur.
-Buradan Federasyon Başkani olarak ilan ediyorum ki, eğer böyle belge ve bilginin Federasyona iletilmesi halinde, gerekenleri yapmazsam bende her türlü yasal sorumluluğu kabul ediyorum. Eğer böyle bir belge ve bilgiye dayanmadan MHK'yi, Federasyonu eleştirenler sorumludur. Bugün Kulüplerimize ve Kulüpler Birliğimize çağrida bulunuyorum; eğer amaç üzüm yemekse, bağciyi dövmek değilse kulüplerimiz, hakemlerimiz ve kurumlarimizla acil bir toplanti yapmaya haziriz.
-Bu sikinti ve şikâyetleri her zaman var olan futbol yöntemi içinde dinlemeye her zaman haziriz. Eğer Kulüpler Birliği istiyorlarsa medyadan arkadaşlar da bu toplantiya katilsinlar, her şey açik ve şeffaf. Kamuoyumuzu ve medyamizi bu çağrida israrli olmalarini istiyorum. Hakemlerimize güvenimiz sonsuzdur, hatalarin arkasinda değiliz. Kurumlarin arkasindayiz. Federasyon ve kurumlari bizden önce vardi, bizden sonra da var olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasin. Kurumlari korumak herkesin görevidir, Bu kurumlarin geleceğini tehlikeye atan, futbolun geleceğini tehlikeye atar. Futbolun geleceğini korumaya kararli olduğumuzu daha önce kanitladik, bundan sonrada kanitlayacağimiz konusunda kimsenin şüphesi olmasin.
-İsmet Arzuman'in hakemliği birakmasini isteyen Beşiktaş Başkanimiza daha önce söylediğim sözler cevap olmalidir. Hakemlerimizin arkasindayiz. İsmet Arzuman'dan da böyle birşey beklemiyorum, hakemliğimi de birakmasini asla istemiyorum. Yillarca Türk Futbolu'na tüm şerefiyle büyük emekler vermiş İsmet Arzuman'in bir derbi maçtan hakemliği birakmasini asla ve asla tasvip etmiyorum, böyle bir beklentim yok. Kendisi istediği sürece görevine devam edecektir. Sayin Affan Keçeci çok iyi bir Beşiktaşli, geçmişte Beşiktaş Kulubü'ne çok büyük hizmetler vermiştir. Sayin Affan Keçeci, Beşiktaş'a vermiş olduğu hizmetlerin yani sira Türk Futbolu'na büyük şeyler vermiş kardeşimiz.
-Beşiktaş Kulübü Başkani Yildirim Demirören tarafindan Federasyon'a girmesi istenen Keçeci'nin yine Yildirim Demirören tarafindan istifasinin istenmesi çok büyük bir çelişkidir. Çünkü Affan Keçeci'yi genel kurulumuz seçmiştir, Beşiktaş Kulübü seçmemiştir. Affan Keçeci her kulübe ayni yakinlik ve uzaklikta durarak Türk Futbolu'na büyük hizmetler yapmiştir. Federasyona girerken hepimiz, üzerimizdeki formalari çikarttik. Federasyona ilk girdiğimde Şenes Başkanimiz bize "Üzerinizdeki formalari çikartacaksiniz" demişti, ben de ilk toplantimda arkadaşlarima bunu söyledim. Affan Keçeci kardeşimin Beşiktaşliliği'ni tartişacak Türkiye'de hiç kimse yoktur ama Beşiktaşli duruşunu Federasyon'da bulunduğu sürece bir kenarda birakmiştir.
-Ben Affan Ağabey ile beraber olmanin mutluluğu ve gururunu yaşadim ve istiyorum ki bundan sonraki yillarda da Türk Futbolu'na hizmetini sunsun. Affan Bey'in Beşiktaş'in haklarini korumak için Federasyon'da olmadiğini herkesin bilmesi gerekir.
-Arzuman, kupa maçinda gördüğünü çalmiştir, Beşiktaş kupayi almiştir, son derbi maçinda da gördüğünü çalmiştir. Kötü bir maç yönettiğine inanmiyorum, bir iki hata dişinda. Ben de maçi seyrettim, bana göre iyi bir maç yönetti. Her maçta hakem hatalari oluyor, olmamasi için mücadele ediyoruz.
-Şunun bilinmesi gerekir, bir maçta bir hakem hata yapiyorsa bizler kulüplerden, futbolculardan daha fazla üzülüyoruz. Çoğu gece bu nedenle uykusuz geceler geçiriyoruz. Herkesin daha sağduyulu davranmasi gerektiğine inaniyoruz.
-Genel Kurul yapimizda, kulüp yöneticileri oy veriyor, ben hiçbir zaman bana oy verenlerin yaninda olacağim diye bir düşünce içinde olmadim. Haluk Ulusoy bizim yanimizda diye oy verenler çok yanliş bir düşünce içine girmişler, ben asla böyle bir şey yapmam.
-Ben herkese ayni yakinlikta ve uzaklikta durabilecek karakterde bir insanim, bana rey verenlere uzakta durmadim, herkese eşit mesafede durdum. Seçim seçimde kalmiştir, biz bu koltuğu oturuyorsak her kulüp ve başkaniyla birlik ve beraberlik içinde olmaliyiz, bugüne kadar ayrimcilik yapmadim.
-Rey verdik diye ayrim bekleyenler çok yanliş yapmişlar, rey vermeyenleri ne yapalim o zaman. Ben adam geldim adam gideceğim, ben koltuk sevdalisi değilim, ülkemin futbolunu seviyorum ve ileriye gitmesi için çalişiyorum. Ben bir tek Allah'tan korkarim. Benim tek âşik olduğum şey ülke futbolu ama maalesef beni öyle bir göstermeye çalişiyorlar ki, art niyetli düşüncelerle. 1923'te Futbol Federasyonu kurulmuş, onlarca başkan gelmiş geçmiş onlara şükranlarimi iletiyorum, biraz da benim hakkim yeniliyor. Ben ne yaptim, futbola hizmet ettim, ülkemin bayrağini en yükseklere çikardim, ülke futbolunu başaridan başariya koşturdum. Hiç kimsenin hayal edemeyeceği başarilari benim zamanimda yaşadi Türk Futbolu. Bizim başarilarimizi ortada, genç nesli yeni doğan çocuklarimiz kendi ülke takimini Dünya Kupasi'nda izledi. İnşallah benden sonra geleceklerde Dünya Şampiyonluğu'na taşir bu ülkeyi. Ben hiç kimsenin adami olmadim, hiç bir kurumun adami olmadim, olmam da. Benim karakterim buna müsait değil, beni böyle görenlere teessüflerimi belirtiyorum.
-Yabanci hakem konusunda ise Ulusoy şu ifadeleri kullandi; Hiçbir zaman böyle bir düşüncem olmadi, Türk hakemlerine güvenim sonsuz, hakemlerimizi biraz daha rahat birakip, onlara kulüplerimiz biraz daha yardimci olurlarsa, ben inaniyorum ki hakemlerimiz bugün yaptiği hatalardan arinacaklar. Ben başkan olduğum dönemde asla bir yabanci hakemi ülkemde görmek istemiyorum.
-Bizim Avrupa'da mücadele eden takimlarimiza bakildiğinda, Milli Takimlarimizin maçlarina baktiğimizda hiç hata görmüyor muyuz? Derbi maçlara yabanci hakem getirdiğimizde hata olmayacak mi? Son sözüm; Benim olduğum yerde yabanci hakem olmayacak.
-İki takim yaratilmak isteniyor düşüncesi çok yanliştir. Belgesi ve bilgisi olan herkes bunlari ortaya koymali. Beşiktaşsiz bir Türkiye Ligi olamaz, bu kabul edilemez. Beşiktaş Kulübü'nün büyüklüğünü tartişmak bizlere düşmez, Beşiktaş Kulübümüz ile gurur duyduk. Beşiktaş'in PAF Takimi ile sahaya çikacağini düşünmüyorum,
-PAF Takimi ile sahaya çikmak Beşiktaş'a yakişmaz. Yalnizca bir derbi maçindan sonra biz sahaya PAF Takimi ile çikacağiz sözü bana çok anlamsiz geliyor. O an heyecanla söylenmiş sözler olarak kabul ediyorum. Beşiktaş'i izlerken biz zevk duyuyoruz, inşallah bundan sonra da devam edeceğiz.
-Yapacağimiz toplantiyi, futboldaki dertleri, sikintilari dinlemek ve çözmek için düzenleyeceğiz. İstifa etmeyi düşünmüyorum, yoluma devam ediyorum. Görev sürem sürecinde görevimin başinda kalacağim ve Türk Futbolu'na hizmet edeceğim. Önümüzde iki tane çok önemli Milli maçimiz var. Türk Milli Takimi hayati bir maça çikacak. "Norveç'te birlik ve beraberlik içinde olalim" demiştim daha önce ama şu ana kadar böyle bir birliktelik göremedim, inşallah bundan sonra bu birliktelik olacaktir.
-Affan Bey'e bu tepki yanliş, ne Beşiktaş ne de Fenerbahçe başkanlari ya da yöneticileri ya da başka bir kimse asla ve asla Federasyonumuza yaziliyi birakin sözlü dahi birşey duymadik. Erteleme isteğini Ömer Güvenç'in Affan Bey ile bir röportajinda duydum. Burasi bakkal düzeninde işlemiyor, başvuru olmadan olaylari masaya yatiramayiz.
İki kulübümüz de çok güzide kulüpler, kulüplerimizin basili beyanati olmadan nasil maçi erteleriz. Artik ülkemizde Avrupa'da yarişan kulüplerimiz haftada iki-üç maç oynamaya alişmalidirlar. Dünya arenasinda yarişacaksak bu tempoya ulaşmaliyiz. Liverpool, Beşiktaş'in rakibi 18 günde 6 maç oynuyor. Onlarin da futbolcusu etten, tirnaktan yapilmiş, benim futbolcumun neyi eksik. Çok önemli bir sebep olmadiktan sonra asla maçlari ertelemeyeceğiz.
-Hiçbir hakemin atamasindan önceden haberim olmadi. Bugünü kadar Hilmi Ok'a hangi hakemi, neden atadiniz diye sormadim. Hilmi Ok'a inandiğim için göreve getirdim, geçmişe ve mazisine bakildiğinda Türkiye'de herkesin üzerinde önemli durabileceği, bu işin üstesinden gelebilecek bir isim. Onunla yoluma devam edeceğim. Kulüpler Birliğimiz, kulüplerimiz, MHK ve hakemlerimiz, yönetim kurulumuz bir araya gelelim, dertleri ve sikintilari çözelim. Ben şeffafim, ne gerekiyorsa Türk Futbolu için, herkesin kafasinin rahat olabilmesi için nelerin yapilmasi gerektiğini gelin beraber tartişalim ve yürürlüğe koyalim, yapilmasi gerekenleri.
-Adana'da çalinan düdükle, İstanbul'da çalinan düdük ayni olsun istiyoruz. Bu işin bir eğitimi var, bunu ben yapamam. Daha çok çalişacaklar, daha çok eğitim alacaklar ve maçlari en az hatayla yönetilmesini sağlayacaklar. Bu sağlandiği takdirde bu sorunlarin büyük çoğunluğu ortadan kalkacak, bunun temelinde de eğitim yatiyor, başka yolu yok. Hakemleri baski altina alanlar hukuk kurulumuz tarafindan, disiplin kuruluna yollaniyor. Bu konuda cezalarimiz hep arttirdik ama maalesef verilen cezalara karşin istenilen olmuyor. Disiplin cezalari veriliyor ancak cezasi olmayanlar bu kez konuşmaya başliyor.
-Geçtiğimiz hafta Avrupa'da bir maç izledim, orda da hakem çok önemli hatalar yapti, kendi kendime bu hakem bizde olsa barinamaz dedim ama orda ne federasyon istifa diyorlar ne de hakem hakkinda konuşuyorlar. İnsanlar mükemmel bir şekilde oturup maçini izliyorlar ve maçin neticesine de itiraz içinde olmuyorlar. Ülkemizde maalesef yedi gün yedi gece hakemlerimiz hakkinda, federasyonumuz hakkinda yayinlar yapiliyor. İş yürekte ve beyinde bitiyor.
-İsmet Arzuman konuşmak istiyorsa, Hilmi Ok izin veriyorsa benim de açimdan bir sakinca yok dedim, yalniz Hilmi Ok'un canli yayina çikmasini ben istedim. Trabzonspor -Sivasspor maçini yöneten Bülent Demirlek'i Tahkim Kurulu suçlu bulmamiştir, MHK, Demirlek'in hazir olduğunu düşündüğü zaman maç verecektir.
-Tahkim Kurulu'nun kararlarina her zaman saygi duyduk ve duyacağiz. Bülent Demirlek'in de en kisa sürede görev alacağini düşünüyorum.
-İsmet Arzuman 95 dakika boyunca bir iki hatasi dişinda güzel bir maç yönetti. Deivid'in ikinci sari karttan atilmamasi dişinda güzel bir maç yönettiğini düşünüyorum.
-Ben sezon başinda maçlara gittim, gitmeye de devam edeceğim. Her maça gideceğim diye bir kaide yok. Gitmek istediğim maçlara da gitmeye devam edeceğim, her gittiğim yerde güzel karşilaniyorum. Her kulübün yöneticilerine ve taraftarlarina teşekkür ediyorum. 3-5 kendini bilmez küfür ediyor ve böyle şeyler maalesef oluyor.
Başkanvekili Affan Keçeci ise yaptiği açiklamada: "Öncelikle mensubu olduğum bir camianin başkani tarafindan istifaya davet edildiğim için son derece üzgün olduğumu belirtmek istiyorum. Bana bu göreve gelmem için ricada bulunan kişi Sayin Başkan Yildirim Demirören'in kendisidir. Ben kesinlikle kendisine bu konuda bir başvuruda bulunmadim ve en önemlisi de kiminle çalişacağim sorusu oldu, Sayin Haluk Ulusoy'un ismini verince tereddütsüz evet dedim. O günkü şartlari da biliyorsunuz. Ben merak ediyorum, Sayin Başkan Yildirim Demirören'den, beni ne gerekçeyle istifaya davet ediyor, ben ne yapmam gerekiyordu da yapmadim?
Ülkemizde şu anda 151 tane profesyonel takim var, biz seçildikten sonra Sayin Başkanim Haluk Ulusoy bizle yaptiği ilk toplantida dedi ki: "Mevcut yönetimimizde her yönetici arkadaşimin gönlünde bir kulüp yatmakta, herkes bu formasini kapinin dişinda birakacak dedi, tüm kulüplere eşit mesafede olacağiz dedi, ben o gün verdiğim söze o günde sadiktim, bugün de sadiktim, yarin da sadik olacağim."
