28.05.2008, 09:01
Beşiktaş'in taraftar grubu "Çarşi" kendini feshetti
(Milliyet İnternet)
"Sadece bir taraftar grubu değil..." Bu ve benzeri sözler onlar için defalarca söylendi... Efsane grup Çarşi, kendini feshetti...
Futbolun güzelliklerine tribünün güzelliklerini ekleyen, her firsatta verdiği sosyal mesajlarla farkli bir bakiş açisi ortaya koyan Beşiktaş'in efsane taraftar grubu Çarşi kendini feshetti.
Maçlarda yaptiklari tezahhüratlarin yani sira, besteledikleri marşlardaki ahenk ve açtiklari pankartlarla Türkiye'nin gündemine oturan Çarşi grubu, son zamanlardaki baskilar nedeniyle kendini feshetti.
"Çocuklar inanin, inanin çocuklar..." Bu sözlerle başliyordu şarkilari. Onlar inanmiş, inandirmişti. Sadece Beşiktaş'i sevmekti kendilerine yöneltilen cümlelerdeki suçlamalarin dayanaği. Kimi zaman Beşiktaş'in sembolü Kartal gibi göklere çikarilan Çarşi, kimi zaman da en büyük eleştirilerin odaği haline gelmekten kurtulamiyordu. Hatta en büyük eleştirilerden biri de grubun felsefesinin dayandiği "Karşi" olamaktan yola çikilarak yöneltilen, "Çarşi kendine de karşi" olmuştu.
Haklarinda söylenen tüm sözlere rağmen takimlarini 90 dakika boyunca soluksuz destekleyen Çarşi grubu, bazi karşilaşmalarda da taraftarin tepkisini ortaya koymak adina protesto gösterilerinde de bulunuyordu.
Yaptiklari, yapacaklari, ve yapamadiklari ile Türk spor tarihinin sayfalarinda yer alan Çarşi grubu, "Kulübün önüne geçiyor" eleştirilerine son vermek için de kendi tarzi ile hareket etti ve kendisini feshetti.
Beşiktaş Kültür Merkezi'nde Çarşi grubu için yapilan "Asi Ruh" belgelisinin galasinda konuşan, grubunun lideri Alen Markaryan, Çarşi'nin kendini feshettiğini ve artik Çarşi diye bir grup olmadiğini açikladi. Markaryan, Çarşi'nin Beşiktaş Kulübü'nün önüne geçtiği eleştirilerinden yakindi.
İşte Alen'in Çarşi'nin internet sitesi forzabeşiktaş'ta yayina koyduğu açiklamasinin tam metni:
Çeşitli badirelerin, sayisiz hüzünlerin ve nice sevinçlerin dişa vurumudur bu film.
Aslinda bu film, bir hayatin yollara nasil aktiğinin bir belgeselidir de...
Gönül isterdi ki şampiyonlukla kucaklaşilmiş bir senede bacak bacak üstüne ataraktan "inanin çocuklar başardik" şarkilarini söyleyerekten ve de şöyle 32 dişimizle gülerekten bir fotoğraf karesinde olalim.
Lakin, çok sakin bir şekilde söyleyelim ki; Beşiktaş Camiasi'ni o fotoğraf karesinde buluşturmak istemeyen güçler var.
Amatör ruh, profesyonel düşünce içinde hazirlanmiş bu filmde belki birşeyler hissedeceksiniz.
Kipir kipir olan yaniniza kulak verin. Çünkü o yaniniz size mutlu bir fotoğraf karesinin adresini söyleyecektir.
Beşiktaş'i yaşamak, Çarşi'yi hissetmek, tutkunlarina bir peri masali gibidir.
Dinleyenlerine bir zamk gibi yapişan bu aşk yaşayanlarina neler eylemektedir?
Hiç düşündünüz mü?
Devamli sirtinda kamburla dolaşan, ama negatif ama pozitif mutlaka eleştirilen, her daim içine çomak sokulan, dudak dudağa bile hayalken, göz göze sevişmelerine bile ferman çikartilan bu coğrafyayi...
Hiç düşündünüz mü?
Bağiriyorken de, bağirmiyorken de her şekilde her dönemde para aliyorlar düye suçlanan, seviyesiz muhabbetlerin odak noktasi bu haritanin izdiraplarini hiç düşündünüz mü?
Ve siz "karşi" olmak ne demektir bilir misiniz?
Düşünün bakalim.
Tam 1,5 saatiniz var.
Mahallenin hep kötü çocuğuyduk.
Hep içimizden, gönlümüzden birşeyler katmaya çaliştik.
Ama yalnizca çaliştik.
Zaman denilen amansiz girdapla hep dalga geçtik.
Zamanin tümünü Beşiktaş'la geçiren bu kitlenin ne yaptiğini "zaman" bile anlayamazdi eminiz.
İyi, kötü, güzel, çirkin, farkli, ayricalikli, hit ve hep bir numara birçok imzamiz oldu.
Her şeyi Beşiktaş için yaptiğimiza kalibimizi basardik.
Hala da basariz.
Lakin bunlari yaparken,
galiba
sanirim
zannediyorum
ve hissediyorum ki zarar veriyormuşuz.
Şanli, şerefli camiamizi rahatsiz etmeye başladiğimizi hissettik sanki. Biz fazlaysak, biz birilerinin adamiysak, biz Beşiktaş'siz bir hayat yaşamaya başlamişsak ve biz zarar veriyorsak hemen gidebilirdik.
Herşey Beşiktaş için değil miydi?
Aslinda herşey geçen sene "satilmiş Çarşi" diye bağirildiğinda başladi.
Yazik kere yazikti. Tam birakiyorduk ki...
24 Saat Beşiktaş'i yaşarken Beşiktaşsizlik nasil bir duyguydu ki?
Ve biz nereye gidiyorduk?
Dedik ki zamansiz ayriliklari sevmiyoruz, uygun zamanini bulalim öyle terkedelim diyari.
Ama baktik ki; hakaret almiş başini gidiyor ve dayanilmaz bir izdirap var içimizde ve biz kimin hakaret ettiğini bile göremiyoruz, masket takmiş bir sürü insan atip tutuyor...
Sessizce ve kimsesizce ayrilmak geçti içimizden, hem bu limandan, hem bu can evimizden.
Bu karari verirken kaburgamizin tam ortasina saplanan bir hain hançeri sizle paylaşmak istiyorum:
"Çarşi Beşiktaş'in üstüne geçti"
İşte bu halüsülasyon ve siniri belli olmayan dedikodulardan dolayi...
Beşiktaş neresiydi, Çarşi kimdi? Bu ne yaman çelişkiydi ki...
Şanli Beşiktaş olmasa Çarşi olurmuydu ki?
Neyse...
İnşallah geriye bayraği göklerde, şerefi yedi düvelde bir tribün birakiyoruz. Dinlenmek ve yapilacaklari görmek bizim de hakkimiz sanirim.
Hakkimiz geçtiyse size hakkinizi helal edin.
Biz bizimkileri sizlere helal ediyoruz.
ÇARŞI
adina Alen Markaryan
(Milliyet İnternet)
"Sadece bir taraftar grubu değil..." Bu ve benzeri sözler onlar için defalarca söylendi... Efsane grup Çarşi, kendini feshetti...
Futbolun güzelliklerine tribünün güzelliklerini ekleyen, her firsatta verdiği sosyal mesajlarla farkli bir bakiş açisi ortaya koyan Beşiktaş'in efsane taraftar grubu Çarşi kendini feshetti.
Maçlarda yaptiklari tezahhüratlarin yani sira, besteledikleri marşlardaki ahenk ve açtiklari pankartlarla Türkiye'nin gündemine oturan Çarşi grubu, son zamanlardaki baskilar nedeniyle kendini feshetti.
"Çocuklar inanin, inanin çocuklar..." Bu sözlerle başliyordu şarkilari. Onlar inanmiş, inandirmişti. Sadece Beşiktaş'i sevmekti kendilerine yöneltilen cümlelerdeki suçlamalarin dayanaği. Kimi zaman Beşiktaş'in sembolü Kartal gibi göklere çikarilan Çarşi, kimi zaman da en büyük eleştirilerin odaği haline gelmekten kurtulamiyordu. Hatta en büyük eleştirilerden biri de grubun felsefesinin dayandiği "Karşi" olamaktan yola çikilarak yöneltilen, "Çarşi kendine de karşi" olmuştu.
Haklarinda söylenen tüm sözlere rağmen takimlarini 90 dakika boyunca soluksuz destekleyen Çarşi grubu, bazi karşilaşmalarda da taraftarin tepkisini ortaya koymak adina protesto gösterilerinde de bulunuyordu.
Yaptiklari, yapacaklari, ve yapamadiklari ile Türk spor tarihinin sayfalarinda yer alan Çarşi grubu, "Kulübün önüne geçiyor" eleştirilerine son vermek için de kendi tarzi ile hareket etti ve kendisini feshetti.
Beşiktaş Kültür Merkezi'nde Çarşi grubu için yapilan "Asi Ruh" belgelisinin galasinda konuşan, grubunun lideri Alen Markaryan, Çarşi'nin kendini feshettiğini ve artik Çarşi diye bir grup olmadiğini açikladi. Markaryan, Çarşi'nin Beşiktaş Kulübü'nün önüne geçtiği eleştirilerinden yakindi.
İşte Alen'in Çarşi'nin internet sitesi forzabeşiktaş'ta yayina koyduğu açiklamasinin tam metni:
Çeşitli badirelerin, sayisiz hüzünlerin ve nice sevinçlerin dişa vurumudur bu film.
Aslinda bu film, bir hayatin yollara nasil aktiğinin bir belgeselidir de...
Gönül isterdi ki şampiyonlukla kucaklaşilmiş bir senede bacak bacak üstüne ataraktan "inanin çocuklar başardik" şarkilarini söyleyerekten ve de şöyle 32 dişimizle gülerekten bir fotoğraf karesinde olalim.
Lakin, çok sakin bir şekilde söyleyelim ki; Beşiktaş Camiasi'ni o fotoğraf karesinde buluşturmak istemeyen güçler var.
Amatör ruh, profesyonel düşünce içinde hazirlanmiş bu filmde belki birşeyler hissedeceksiniz.
Kipir kipir olan yaniniza kulak verin. Çünkü o yaniniz size mutlu bir fotoğraf karesinin adresini söyleyecektir.
Beşiktaş'i yaşamak, Çarşi'yi hissetmek, tutkunlarina bir peri masali gibidir.
Dinleyenlerine bir zamk gibi yapişan bu aşk yaşayanlarina neler eylemektedir?
Hiç düşündünüz mü?
Devamli sirtinda kamburla dolaşan, ama negatif ama pozitif mutlaka eleştirilen, her daim içine çomak sokulan, dudak dudağa bile hayalken, göz göze sevişmelerine bile ferman çikartilan bu coğrafyayi...
Hiç düşündünüz mü?
Bağiriyorken de, bağirmiyorken de her şekilde her dönemde para aliyorlar düye suçlanan, seviyesiz muhabbetlerin odak noktasi bu haritanin izdiraplarini hiç düşündünüz mü?
Ve siz "karşi" olmak ne demektir bilir misiniz?
Düşünün bakalim.
Tam 1,5 saatiniz var.
Mahallenin hep kötü çocuğuyduk.
Hep içimizden, gönlümüzden birşeyler katmaya çaliştik.
Ama yalnizca çaliştik.
Zaman denilen amansiz girdapla hep dalga geçtik.
Zamanin tümünü Beşiktaş'la geçiren bu kitlenin ne yaptiğini "zaman" bile anlayamazdi eminiz.
İyi, kötü, güzel, çirkin, farkli, ayricalikli, hit ve hep bir numara birçok imzamiz oldu.
Her şeyi Beşiktaş için yaptiğimiza kalibimizi basardik.
Hala da basariz.
Lakin bunlari yaparken,
galiba
sanirim
zannediyorum
ve hissediyorum ki zarar veriyormuşuz.
Şanli, şerefli camiamizi rahatsiz etmeye başladiğimizi hissettik sanki. Biz fazlaysak, biz birilerinin adamiysak, biz Beşiktaş'siz bir hayat yaşamaya başlamişsak ve biz zarar veriyorsak hemen gidebilirdik.
Herşey Beşiktaş için değil miydi?
Aslinda herşey geçen sene "satilmiş Çarşi" diye bağirildiğinda başladi.
Yazik kere yazikti. Tam birakiyorduk ki...
24 Saat Beşiktaş'i yaşarken Beşiktaşsizlik nasil bir duyguydu ki?
Ve biz nereye gidiyorduk?
Dedik ki zamansiz ayriliklari sevmiyoruz, uygun zamanini bulalim öyle terkedelim diyari.
Ama baktik ki; hakaret almiş başini gidiyor ve dayanilmaz bir izdirap var içimizde ve biz kimin hakaret ettiğini bile göremiyoruz, masket takmiş bir sürü insan atip tutuyor...
Sessizce ve kimsesizce ayrilmak geçti içimizden, hem bu limandan, hem bu can evimizden.
Bu karari verirken kaburgamizin tam ortasina saplanan bir hain hançeri sizle paylaşmak istiyorum:
"Çarşi Beşiktaş'in üstüne geçti"
İşte bu halüsülasyon ve siniri belli olmayan dedikodulardan dolayi...
Beşiktaş neresiydi, Çarşi kimdi? Bu ne yaman çelişkiydi ki...
Şanli Beşiktaş olmasa Çarşi olurmuydu ki?
Neyse...
İnşallah geriye bayraği göklerde, şerefi yedi düvelde bir tribün birakiyoruz. Dinlenmek ve yapilacaklari görmek bizim de hakkimiz sanirim.
Hakkimiz geçtiyse size hakkinizi helal edin.
Biz bizimkileri sizlere helal ediyoruz.
ÇARŞI
adina Alen Markaryan
AÞK-I MEVLAYA DÜÞELÝ MECNUN' UM DAÐLAR GEZERÝM.
KATRAN KAYNATIP COÞALI SEL OLDUM ÇAÐLAR GEZERÝM.
AÞIK SEYRANÝ
KATRAN KAYNATIP COÞALI SEL OLDUM ÇAÐLAR GEZERÝM.
AÞIK SEYRANÝ