24.01.2013, 14:38
Emir Kujovic ve Doğru Tercihler
Hali hazirda Nuri Şahin gibi bir örnek var karşimizda. Yetenekli ama sistemli takimlarda forma giyebilecek bir isimken ve kariyerinde tirmanişta iken sirf isminden ötürü Real Madrid'e imza atarak belki de ilk yanlişin fitilini ateşledi. Oysa Barcelona gibi bir takimla yada daha geniş tanimla sistemli bir takimla anlaşsaydi her şey Nuri için farkli gelişebilirdi. Sonraki Liverpool tercihi ise sanirim geceleri uykusunda bile rahatsiz ediyordu Nuri'yi... Daha fazla dayanamadi ve kendisi için tüneldeki işiği tekrar yakmak adina evine döndü. Döndü dönmesine lakin önünde de çok ciddi rakipleri var. Bakalim hayirlisi...
Nuri'nin tersine kariyerinde çok önemli ve doğru adimlari atan futbolcularda var. Mesela 1.94 boyuna rağmen Tore Andre Flo. Hem de o dönemlerde alt yapisi olmayan ve zirveden çok uzaklarda olan Chelsea gibi bir takima imza atma başarisi göstererek...
Kendisine ülkemiz futbol severleri yabanci değiller aslinda. Zira an azindan Galatasaraylilar. Uefa Kupasi'ni aldiklari sezonda kendi evlerinde Chelsea'dan 5 gol yemişlerdi ve bunun 3'ünü Flo kaydetmişti. 1 golün de asistini yapmişti. Ayni sezon içerisinde Chelsea ve Norveç Milli Takimi'yla harika işler çikaran Flo, bir sonraki sezon Mavililer'in şampiyonluk politikasi uğruna heba edildi. Tore Andre Flo takimdayken Gudjohnsson ve Jimmy Floyd Hasselbaink'i alan Chelsea ardindan Flo'nun takimdaki en iyi arkadaşi Zola ile yollarini ayrinca bizim dev Norveç'li de Ada'nin İskoçya tarafinin yolunu tuttu.
Bizim dev Norveç'liye ligimizde de çok benzeyen bir isim var. Fizik olarak benzemekle beraber futbol stili olarakta çok benzerlikleri var. Kayserispor'da forma giyen bu genç isim Emir Kujovic. Aslen Boşnak olmasina rağmen İsveç'te büyümüş ve futbol hayatina burada başlamiş. Tabi keşfedilmesi geç olmamiş. Lakin O'nu keşfeden futbolu bir ticaret olarak gören Kayserispor olunca kariyeri zirvelere değilde PTT 1. Lig'e doğru ilerlemekte.
Tore Andre Flo, Premier Lig'i sirf ismi olduğundan ötürü tercih etti diyenler yanilacaktir çünkü Chelsea'dan sonra bir çok İtalyan ve İspanyol takimi kendisini isterken O, futbol stiline daha uygun olan İskoçya'yi tercih etmiştir. İskoçya'dan sonraki duraği ise tekrar Premier Lig takimi olan Sunderland olmuştur. Sunderland'tan sonra kisa bir süre İtalya macerasi yaşasa da futbol hayatina yine Ada'da devam etmiştir. Emekliliğine yakin zamanlarda ise ülkesinin yolunu tutmuştur.
Flo, uzun boyuna rağmen güçlü bilekleri olan çevik bir futbolcu. Futbolcu diyorum zira halen ülkesinde kariyerine devam etmekte. Kariyerinin en iyi zamanlarini yaşadiği Chelsea'da onu çok iyi besleyen kanat oyuncularinin ( Dennis Wise, Dan Petrescu, Celestine Babayaro, Graeme Le Saux ) ve arkasinda Didier Deschamps ve Zola gibi iki beyin adaminin olmasi tercihindeki en önemli etkendi.
Flo'ya futbol stili ve fizik olarak çok benzerlik taşiyan Emir Kujovic'in Kayseri tercihindeki etken neydi çok merak ediyorum. Belki de buraya gelirken takimda daha fazla süre alacağini ve kariyerini daha büyük bir takimda devam ettireceğini düşündü ama kestiremediği konu sanirim Kayserilinin hayattaki ticaret anlayişiydi.
Son yillarda adeta futbolcu değirmenine dönen Kayserispor, o çok övündüğümüz proje takimi olmaktan artik iyice uzaklaşiyor. Kalitesinden kesinlikle ödün vermediğim bir çok oyuncu şuanda serbest piyasa kurulunda! Bir çoğu bonservisi elinde kapi kapi takim ariyor. Türk futbolu adina adeta bir balta görevi gören Kayserispor'un, futbolcularin tercihlerinde artik iki kere düşünülmesi gereken bir kulüp olmasi artik çok manidar.
Güçlü fiziği ve pivot santrfor özelliği olan oyuncularin artik çok az kaldiği günümüzde, Kayserispor'un Emir Kujovic'ten faydalanmak yerine bir an önce elden çikarma mantiği eşine az rastlanir bir durum. Son yillarda bu kadar çok oyuncunun kiyima uğradiğini göz önünde bulundurursak artik futbolcularin da kulüp tercihlerinde daha dikkatli davranmalari ve daha opsiyonel olmalari kendi menfaatlerine olacaktir. Aksi taktirde gittikçe endüstriyelleşen ve işin artik ticarete döküldüğü şu zamanda futbolcular alinip-satilan birer ticaret malzemesi olacaklar...
Bizim açimizdan ise hayranlik duyduğumuz ve gelecek nesillere aktarmaya gayret gösterdiğimiz '' kariyer mevzusu'' eşine az rastlanir bir hal alacak...
http://reddevilsblog10.blogspot.com/2013...l?spref=tw
Hali hazirda Nuri Şahin gibi bir örnek var karşimizda. Yetenekli ama sistemli takimlarda forma giyebilecek bir isimken ve kariyerinde tirmanişta iken sirf isminden ötürü Real Madrid'e imza atarak belki de ilk yanlişin fitilini ateşledi. Oysa Barcelona gibi bir takimla yada daha geniş tanimla sistemli bir takimla anlaşsaydi her şey Nuri için farkli gelişebilirdi. Sonraki Liverpool tercihi ise sanirim geceleri uykusunda bile rahatsiz ediyordu Nuri'yi... Daha fazla dayanamadi ve kendisi için tüneldeki işiği tekrar yakmak adina evine döndü. Döndü dönmesine lakin önünde de çok ciddi rakipleri var. Bakalim hayirlisi...
Nuri'nin tersine kariyerinde çok önemli ve doğru adimlari atan futbolcularda var. Mesela 1.94 boyuna rağmen Tore Andre Flo. Hem de o dönemlerde alt yapisi olmayan ve zirveden çok uzaklarda olan Chelsea gibi bir takima imza atma başarisi göstererek...
Kendisine ülkemiz futbol severleri yabanci değiller aslinda. Zira an azindan Galatasaraylilar. Uefa Kupasi'ni aldiklari sezonda kendi evlerinde Chelsea'dan 5 gol yemişlerdi ve bunun 3'ünü Flo kaydetmişti. 1 golün de asistini yapmişti. Ayni sezon içerisinde Chelsea ve Norveç Milli Takimi'yla harika işler çikaran Flo, bir sonraki sezon Mavililer'in şampiyonluk politikasi uğruna heba edildi. Tore Andre Flo takimdayken Gudjohnsson ve Jimmy Floyd Hasselbaink'i alan Chelsea ardindan Flo'nun takimdaki en iyi arkadaşi Zola ile yollarini ayrinca bizim dev Norveç'li de Ada'nin İskoçya tarafinin yolunu tuttu.
Bizim dev Norveç'liye ligimizde de çok benzeyen bir isim var. Fizik olarak benzemekle beraber futbol stili olarakta çok benzerlikleri var. Kayserispor'da forma giyen bu genç isim Emir Kujovic. Aslen Boşnak olmasina rağmen İsveç'te büyümüş ve futbol hayatina burada başlamiş. Tabi keşfedilmesi geç olmamiş. Lakin O'nu keşfeden futbolu bir ticaret olarak gören Kayserispor olunca kariyeri zirvelere değilde PTT 1. Lig'e doğru ilerlemekte.
Tore Andre Flo, Premier Lig'i sirf ismi olduğundan ötürü tercih etti diyenler yanilacaktir çünkü Chelsea'dan sonra bir çok İtalyan ve İspanyol takimi kendisini isterken O, futbol stiline daha uygun olan İskoçya'yi tercih etmiştir. İskoçya'dan sonraki duraği ise tekrar Premier Lig takimi olan Sunderland olmuştur. Sunderland'tan sonra kisa bir süre İtalya macerasi yaşasa da futbol hayatina yine Ada'da devam etmiştir. Emekliliğine yakin zamanlarda ise ülkesinin yolunu tutmuştur.
Flo, uzun boyuna rağmen güçlü bilekleri olan çevik bir futbolcu. Futbolcu diyorum zira halen ülkesinde kariyerine devam etmekte. Kariyerinin en iyi zamanlarini yaşadiği Chelsea'da onu çok iyi besleyen kanat oyuncularinin ( Dennis Wise, Dan Petrescu, Celestine Babayaro, Graeme Le Saux ) ve arkasinda Didier Deschamps ve Zola gibi iki beyin adaminin olmasi tercihindeki en önemli etkendi.
Flo'ya futbol stili ve fizik olarak çok benzerlik taşiyan Emir Kujovic'in Kayseri tercihindeki etken neydi çok merak ediyorum. Belki de buraya gelirken takimda daha fazla süre alacağini ve kariyerini daha büyük bir takimda devam ettireceğini düşündü ama kestiremediği konu sanirim Kayserilinin hayattaki ticaret anlayişiydi.
Son yillarda adeta futbolcu değirmenine dönen Kayserispor, o çok övündüğümüz proje takimi olmaktan artik iyice uzaklaşiyor. Kalitesinden kesinlikle ödün vermediğim bir çok oyuncu şuanda serbest piyasa kurulunda! Bir çoğu bonservisi elinde kapi kapi takim ariyor. Türk futbolu adina adeta bir balta görevi gören Kayserispor'un, futbolcularin tercihlerinde artik iki kere düşünülmesi gereken bir kulüp olmasi artik çok manidar.
Güçlü fiziği ve pivot santrfor özelliği olan oyuncularin artik çok az kaldiği günümüzde, Kayserispor'un Emir Kujovic'ten faydalanmak yerine bir an önce elden çikarma mantiği eşine az rastlanir bir durum. Son yillarda bu kadar çok oyuncunun kiyima uğradiğini göz önünde bulundurursak artik futbolcularin da kulüp tercihlerinde daha dikkatli davranmalari ve daha opsiyonel olmalari kendi menfaatlerine olacaktir. Aksi taktirde gittikçe endüstriyelleşen ve işin artik ticarete döküldüğü şu zamanda futbolcular alinip-satilan birer ticaret malzemesi olacaklar...
Bizim açimizdan ise hayranlik duyduğumuz ve gelecek nesillere aktarmaya gayret gösterdiğimiz '' kariyer mevzusu'' eşine az rastlanir bir hal alacak...
http://reddevilsblog10.blogspot.com/2013...l?spref=tw

Navarro gibi bu adaminda hakkini yediler arkadas bu ikisi gecen yil bizi ligte birakti simdilerde yedekte bile degiller...