Sol kanadin muhasebesini tutuyor!
Torununun gözleri parliyordu
Isparta’dan Almanya’ya göç etmiş gurbetçi bir ailenin çocuğu o… Meşin yuvarlak ile olan ilişkisi kendi anlatimiyla üç yaşinda başliyor. Topun peşinde koşarken çildirdiğini ilk fark eden dedesi oluyor. Elinden tuttuğu gibi Hasan Ali Kaldirim’i futbol okulunun yolunu tutuyor, torunun gözündeki parlamanin hiç sönmemesini umut ederek…
Aşkinin nankör olduğunun farkinda!
6 yaşina geldiği vakit anlatilan sisteme vakif olmaya çalişan, taktiği kafasina nakşetmeye çabalayan Hasan Ali, 18 yaşinda profesyonel sözleşmeye imza atarak Mainz’da top koşturmaya başliyor.
Ailesinin futbolculuğun çok nankör bir meslek olduğu yolundaki uyarilarini kulakardi etmeyen Hasan Ali Kaldirim bir yandan aşkinin peşinden koşarken üç yil farkli şirketlerde muhasebecilik yaparak altin bir bilezik edinmeye çabaliyor. Akşama kadar rakamlara boğulduktan sonra idmanlarin en çalişkan isimlerinden biri olmayi başarmasini meşin yuvarlağa olan aşkindan başka sözlerle anlatmak beyhude bir çabadan öteye gitmiyor…
Hocasina küstü futbola değil
Mainz’da işler istediği gibi gitmiyor. Lig başlamadan önce oynanan kupa maçlarinda alinan olumsuz sonuçlar belki de Hasan Ali Kaldirim’in Türkiye macerasinin başlamasinin yolunu açan unsurlarin başinda geliyor. Kupa maçlarindaki hezimetin ardindan onu kulübe aldiran hoca ile yollar ayriliyor.
Çanlar Hasan Ali Kaldirim için çalmaya başliyor ve yeni gelen hocanin kendisine kadroda yer vermemesi üzerine dünyasi başina yikiliyor. Belki de ilk defa futbolla ilgili kurduğu bir cümlenin içinde küsme kelimesine yer veriyor. Ama bu küskünlük yalnizca onu kadroda düşünmeyen hocasina ince bir gönderme yoksa futbola aşkla bakan gözleri daha da fazla parildiyor onu ekipte görmek istemeyenlere inat…
Solda alişilmadik bir tablo…
Milli takimdan arkadaşlari Serdar Kesimal ve Ömer
Kayserispor’da başarili olurken sari kirmizililardan gelen teklifi bir an olsun düşünmeden kabul ediyor.
Kayserispor’da gösterdiği başarili performansla dikkat çekerken, altyapida uzun süre orta sahada emek vermenin avantajlarini sol kanatta ter dökerken yaşiyor. Futbolumuzun müzmin hastaliklarindan geriden pas yapip, ayağa oynayamamanin çarelerinden biri olarak gösteriliyor. Disiplinli kimliğiyle farkli bir sol kanat kimliğini ortaya koyma ihtimalini hatirlatiyor.
“Deliler”i hatirlatti bana!
Uzun saçlari ve sakaliyla, Venedikli Vecellio’nun 1590 tarihli kitabinda Osmanli’nin kanatli süvarileri “Deliler”i tasvir ederken kullandiği, “Öylesini cesur hareket ederlerdi ki, gölgelerinin bile öldürücü olduğuna inandirmişlardi”(1) cümlesi Hasan Ali Kaldirim’in hizi için mübalağa kabul edilebilir elbette.
Ama “Deliler”in sirtlarinda taşidiği kanat, uzun mizraklar, sari derin çizme ve topuzlarla düşmani şaşirtma ve korkutma girişimlerinin Hasan Ali Kaldirim’in stiline benzediğini düşünmek pek de uçuk bir tasavvur gibi gelmiyor bana…
Bilmek ve yapabilmek arasinda…
Trans ferin gözde isimlerinden biri olan Hasan Ali Kaldirim, zaman zaman yaptiği pozisyon hatalari, sinirine hakim olmak da zorlanmasi, son vuruşlardaki etkisizliği, hizini gerektiği gibi kullanamamasi gibi birçok eksiğine rağmen sol kanadin umut vaat eden isimleri arasinda yer almaya devam ediyor.
Real Madrid gibi bir hedefi olan Hasan Ali Kaldirim’in yürüyeceği daha çok ama çok uzun bir yol var önünde. O da bu meşakatli yolun farkinda olduğunu ve şimarmayacağini söylüyor. (2) Bilmek ve yapabilmek arasindaki ince çizgide yürüyor Hasan Ali Kaldirim… Oynadiği maçlarin ardindan halüsinasyon görmeye merakli medya korosuna kulağini kapatabilirse ne ala…
Cem Kerpiççiler-POSTA
Kayserisporfan