BILIYORMUSUN

Sen dün küçüktün, ne zaman büyüdün ?
Benim gözüme göründün nede güzelsin ?
Sanki insan degil bir MELEK sin,
Seni seviyorum BILIYORMUSUN

çocukken oynardik biz kardesçe
$imdi büyüdük bak bir kere
Oyunumuz degisti simdi bir baska
Seni seviyorum BILIYORMUSUN

Gûnes gibi dogdun karanliklardan,
Aydinlattin dünyami bir çirpinista
Güzel yüzün gözüktü tam o anda
Seni seviyorum BILIYORMUSUN

14-11-1980 saat 21.00

ReiS

Ziya D. yazdı:herhangi bir güzel sanatla iştigal halde bulunmak ve o dalda eserlerin üreticisi olmak, daha kisitlandirilmiş bir konu üzerinde şiir yazmak,yazabilmek..her zaman herhangi bir sanat ile ugraşmak istemişimdir.fakat bu istegimi hiç bir zamanda gerçekleştiremediğimden,içimde zerre bir heves hep kalmiştir.ve hepte herhangi bir şeyle ugraşanlara gipta ile yutkunarak bakmişimdir..mesela kalemim saglamdir,oturur düşünür ve önem verdigim ve dikkatimi çeken bir şey olursa hiç mütevaziliga gerek yok harika yazilari yazarim(bir kaçi forumda mevcuttur) fakat ne zaman o yazdiklarimi misralaştirmaya çalişsam berbat bir durum peyda olur..hulasa;bu yetiye doguştan yada sonradan emek sonucu vakif olmak..takdirlik,tebriklik bir durum..tebrikler..

fakat şiirlerde aşiri dozda bir 'sarhoş' luk havasi hakim.hayyamlaşiyor musunuz? özel bir çabaniz mi var ? yoksa o anki ruh haliniz(ki genelde kasvet ve buhran ve sikkinlik) öyle mi devam ettiriyor ?

İlgilendiğiniz için müteşekkirim,
Yazi yazmak da kolay bir iş değil genelde insanlarimiz gördüklerini yaziya dökmekte zorlaniyor. Ancak şiire gelince daha farkli bir durum anlatmak istediklerini daha kulağa hoş gelen, daha sanatli bir anlatim ile sunmak zorundasiniz. Bu insanimizin yazmasini daha da zorlaştiran bir durum. Bu yazdiklarimda çok güzel şiirler diyemem ancak bu seviyeye gelene kadar bir çok şiir sayfasi eskittim. Biraz olsun güzel bir şekilde kendimi ifade edebildi isem ne mutlu bana. Hayyam konusuna gelince rubaileri etkilemiştir beni elbette ama yazdiklarimin onunla ilgisi yok ruh halimden kaynaklanan bir durum. Sizin de bahsettiğiniz gibi kasvet, buhran ve sikkinlik diyebiliriz...

KÖŞE ODA

Duvarlarin rengi okyanus mavi, yerler parkeli
Mübhem noktalar cânin gözleri gibi yosun yeşili
Yârin hayâli kuşatir içini gündüzlü ve geceli
KÖŞE ODA saklar bir çift gözü buğulu ve nemli


En kasvetli ânimda hayir demezsin, olursun yâren
Hasbihâl ederiz berâber envâ-i çeşit, her dertten
Huzûra eriştim, imkân olsa her yere benimle gelsen
KÖŞE ODA bütünüz sen ve ben, tek vücût tek beden


02:00 08.08.2009 Mad_Chemist

seni terk edemiyorum...

yalniz ve kendi icinde bir alem. kendim gibi
yalnizliga kilitlenmis yazgim kaplamis sehrin her
yanini...
her gece tek basima yürüdügüm sokaklarda yazgimla
beraberim. yazgima uzaniyorum her gece ve her gece bir
sayfa aciyorum yasanmamisliga ait...
biriktiriyorum icimde yasanmamislari...yazgima
uzandigim her gece karanligi bölen adimlarimla sehrin
yalnizligini dolduruyorum koynuma ve icimde nihayete
ermeyen derin düsünceler hep yürüyor...
yürürken yüzüme dagilan hafif buruklukla basimi iki
yana sallayip bir sözcük birakip gecenin sessizligine
'bitti' diyorum 'bitti'...
evet belki mutluluklar nihayete erdi ama bitmedi
geceye ve sehre mührünü vuran acilar, acilarim...
acilar aciyor ve sevdamida acitiyor... yalan degil
amansiz ve zamansiz yakaladilar beni...
acilarin ruhunu yudumladigim bir ömrü sigdirdigim her
gece avuclarimda sadece tükenisi kaliyordu geride...
benden koparilan yüregimdi kendimde kalansa kalamayan
mutluluklar, tarifi kederle örülen sancilar..
sehrin sokaklarinda mechule dökülemeyen yaslarimin ve
yillara gizledigim kanayan yanlarimin viranesi olmustu
sehir...
soguk gecelerin soluk yalnizliklarini hep sicak
gözyaslarim bölmüstür...
....................
o.u

Başkaldirilarinda eylül direnişlerinin,
Nasirli yürekleri,
Kelepçeli bilekleri,
Beyaz elbiseler içinde,
Kömür taşiyan maden işçileri gibiydiniz…
Yakin geçmişin karanlik siluetinden,
Geçip,
Göçüp,
Gittiniz…


Dudaklarinizda sevda şiirleri,
Sevgiliye ilan-i aşk yaptiniz mi hiç?
Mehtaplara bakip yildizlari saydiniz mi,?
Siyah saçlarin vazgeçilmez kokusunu ciğerlerinize,
Kendi yildizinizi,
Seçtiniz mi hiç?
Gökyüzünden…
Yârin kulağina sevgi sözcükleri
Fisildamanin hazzini,
Tattiniz mi?
Yoksa hala,
Ha ekmek, ha kursun yemeye,
Devam mi etmektesiniz?

Karanlik,
Puslu dönemin,
Kara yazgili çocuklari…
Sizin kurbanliğiniz,
Memleketimin bayramliği oldu…
Ölümsüzleşmek parmaklarimizda birer damla kan,
Alnimizin tam ortasina,
Silinmemecesine sürdük ideallerinizi…
Kukla düşüncelere inat,
Andolsun ki,
Unutmayacağiz…
Unutturmayacağiz sizi…
Elbet bir gün işikli yarinlara ulaşacağiz…

Dert yok tasa yok....
Gönül cesaret elçisi...
Her adim başka dünya gibi....
Siyahi ak edersin...
Şİkayet etmek yerine
Güler geçersin....
Herşey kolay gelir..
Atip tutarsin....
Sövmek siradandir...
Heyt ulan varmi bana yan bakan...
Naralariyla inletirsin...
Sokağin başindan itibaren....

Havayi zifiriye boyamiş ressamin biri
Yönümü şaşirmiş gibiyim ne sağim belli ne solum

Öylece yine sensiz kalakaldim gecenin en kuytu köşesinde

Yalnizlik, duvarda tik tak sesleri ile duran saat ve ben...

Ne senaryo değişmekte ne de benim bu senaryodaki rolüm

Aynaya her bakişimda bu saatlerde bir yabanci yüz karşilar oluyor beni..
Kim bu aynadaki yüz..Yoksa ben kendime mi yabancilaşiyordum fark etmeden..

Gözlerimi kapatip alişkin olmadiğim bu durumdan kurtulmak istedikçe

Gözümü her açisimda yalnizlik ve korku devleşiyordu karşimda..

Ah bu geceler zifiri korkutucu geceler,beni bir başima yapayalniz çaresiz birakan geceler..

Hayal kirikliklarimin tavan yaptiği ,göz yaşlarimin inciye dönüştüğü ,
Avuçlarimi kağit bir mendilin yerine hüznün sardiği saatlerdeyim yine..

Kisacik ömrüme neler siğdirmiştim oysa..

Yürüdüğüm bu yola hangi yanliş pusula beni sürüklemişti bilemiyordum..
Yol bittikçe geldiğim kapi, çaldiğim kapi yalnizliğin kapisiymiş meğerse..

Usulca girdiğim kapidan izin isteyerek yüreğimi almaya gelmiştim.

Beni yalnizliğima satan yüreğimi...

Seni pamuklara sarip sarmalayamadiğim için,hak ettiğine veremediğim için özür dilerim yüreğim.......
2007 subat......o.u.

adam yerine koyulmamiş bir adamdim, o kadar.
cebimde yalnizlik…
sevinç kalmiş miydi acaba;
sizlarken yüreğim?
denize düşerken hasretim, avuçlarimdan;
gidecek başka bir kalbim kalmiş miydi acaba?

ölümüne alişmak daha kolaydi;
sensizliği hiç tatmasaydim keşke…
hem ilaçtin hem yaraydin yüreğimde;
bakarken gözlerime;
ben sensiz bir parça,
ben sensiz paramparça…
sensiz hangi şarkinin anlami var ki;
dalarken uzaklara…

sana çok yakinim hem de çok uzak…
gidip gelinir miydi sevdandan bir diğerine?
gidip gelinebilir miydi?

uyanirken,
güne bu kadar kötü başlamak; elimde değildi..
küfürlü uyanişlarim oldu benim;
kabusumdu seninle başlayan rüyalarim,
sensizliği hiç tatmasaydim keşke…
hem ilaçtin hem yaraydin yüreğimde.
hem ilaçtin , hem yaraydin ;
bu zavalli yüreğimde…

sürünür yalnizliklarim, ayaklarima dolanir…
ben sensiz bir yalnizliği düşlerim ,
gecenin herhangi bir üçünde, dördünde…
sonra uyumak isterim,
hayatimin en uzun uykusu olsun isterim ,
bu sensizlik senfonisinin…

dizginleri elinde bir aşkin yasal bir vergisiydi aci çekmek.
ben bu zalim acilarin , zalim bir kurbaniydim o kadar.
bu kadar sizlarken yüreğim,
sevinç kalmiş miydi acaba ,
yüreğimin sensiz herhangi bir köşesinde?
denize düşerken hasretim , avuçlarimdan,
gidecek başka bir kalbim kalmiş miydi acaba;
karanliğinda?

2007 ŞUBAT......O.U.

<hr style="color: rgb(255, 204, 153); background-color: rgb(255, 204, 153);" size="1"> <!-- / icon and title --> <!-- message -->

bu da bana ait değil pakize suda

Ayrilik Hikayesi

Tam göğsünüzün ortasinda bir yeriniz aciyacak...
Evinizin sizi içine siğdiramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz...
Sokağa firlayacaksiniz...
Sokaklar da dar gelecek....
Tipki vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi...
Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne piril piril gökyüzü...
Kendinizi taşimayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz...
Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan....
'Önemli olan sağlik.'
'Yaşamak güzel.'
'Boş ver, her şey unutulur.'
Siz hiçbirini duymayacaksiniz...
Gözyaşlarinizdan etrafi göremez hale geleceksiniz.
O’ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarinda ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz...
Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz...
'Ölüme çare bulundu' ya da 'Yarin kiyamet kopacakmiş' deseler başinizi kaldirip 'Ne dedin?' diye sormayacaksiniz...
Yalniz kalmak isteyeceksiniz...
Hem de kalabaliklarin arasinda kaybolmak... İkisi de yetmeyecek.
Geçmişinizi düşüneceksiniz... Neredeyse dakika dakika... Ama kötüleri atlayarak...
Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz.... Gittiğiniz yerlere gitmek...
Bu size hiç iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksiniz.
Biri size içinizdeki aciyi söküp atabileceğini söylese, kaçacaksiniz...
Aslinda kurtulmak istediğiniz halde, o aciyi yaşamak için direneceksiniz.
Hayatinizin geri kalanini onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz...
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz...
Herkesi ona benzetip...
Kimseyi onun yerine koyamayacaksiniz...
Hiçbir şey oyalamayacak sizi...
İlaçlara siğinacaksiniz... Birkaç saat kafanizi bulandiran ama asla onu unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camin arkasindan seyrettiren...
Bütün şarkilar sizin için yazilmiş gibi gelecek... Boğaziniz düğümlenecek,dinleyemeyeceksiniz...
Uyumak zor, uyanmak kolay olacak...
Sabahi iple çekeceksiniz... Bazen de 'Hiç güneş doğmasa' diyeceksiniz.
Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler...
Ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz...
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çikana sarilmak isteyeceksiniz... Nafile... Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasini istediğiniz... Her siçrayarak uyandiğinizda onun adini söylediğinizi fark edeceksiniz...
Telefonun çalmasini bekleyeceksiniz... Aramayacağini bile bile... Her çaldiğinda yüreğiniz ağziniza gelecek... Ağlamakli konuşacaksiniz arayanlarla...
Yüreğiniz burkulacak....
Caniniz yanacak....
Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz.
Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden...
Onun sesini bir kez daha duymak için yanip tutuşacaksiniz... Defalarca aradiği günlerin kiymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz...
Yaşadiğiniz şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla bir gün bir yerde karşilaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alikoyacak...
Gel gitler içinde yaşayacaksiniz...
Buna yaşamak denirse...

Razi misiniz bütün bunlara?
Hazir misiniz sonunda ölüp ölüp dirilmeye?
O halde aşik olabilirsiniz!..

Ah şota vah şota
ne duruyorsun daha
şu ruhsuz gökhan yerine
gençleri oynatsana!!!

Asli ile Kerem Aşik Olmuş Bir Kerem
Kerem Aslidan İstemiş Bİr Kerem
Asli Kereme vermemiş Bİr Kerem
Ben Böyle Aşki ,,,,,,,kerem

Anonim