10.12.2009, 02:59
(Son Düzenleme: 10.12.2009, 09:56, Düzenleyen: Ercan Sahin.)
Roberto Carlos'u oynatmazdim
Altan TANRIKULU 10 Aralik 2009
“Futbolcunun Türk, Brezilyali, Arnavut olmasi beni ilgilendirmez. Performans sağlamayan herkesi keserdim. F.Bahçe gibi bir kulüpte Carlos çapinda 22-23 oyuncu bulunur. Gideceğim açiklamasini sik tekrarlamasi doğru değil.”
KLASİK müzik dinliyor. Ödüllü film koleksiyonu yapiyor. Türk sanat müziği hayrani. Pirasa seviyor. İstanbul’da Cadde’de evi var, ara sira arkadaşlariyla basketbol oynuyor. Futbolculari çift kalede ona “Hoca” diye sesleniyor...
Süper Lig’in lideri Kayserispor’un teknik patronu Tolunay Kafkas’tan bahsediyoruz. Tolunay girişte de anlatmaya çaliştiğim gibi ilginç bir kişilik. Kayseri’nin yolunu tuttuk. Bizi son derece sicak karşiladi ve ardindan başladik sohbete ve sorularimiza...
* Önceleri Kayseri’de çok tepki görmüştün. Şimdi çok sevilen biri haline geldin. Bu başari nasil oluştu?
Ertuğrul Hoca Kayseri’de çok başarili olmuştu. Onun üzerine başarili olmak kolay değildi. Çita yüksekti. Yeni stadin yapilmasi nedeniyle beklentiler vardi. Forvetlerimiz sakatti. Bu açiğimizi Makukula ile kapattik. Ayrica futbolcularimiz arasinda iyi bir rekabet ortami oluşturduk. Gençlere yatirim yaptik. Ama en önemlisi yönetim tabii. Arkamda çok dik durdular. Burada Süleyman Hurma, Recep Başkanimiz iyi bir hava yakaladik. Özhaseki Başkan da bize desteğini hep hissettirdi.
* Makukula demişken, nasil buldunuz böyle iyi bir santrforu?
Şu an bizde kiralik oynuyor. 2 milyon Euro verirsek bonservisini alma opsiyonumuz var. Onunla sezon başinda konuştum. Onun bize, bizim ona ihtiyacimiz olduğunu anlattim. Sorunsuz bir kişiliği var. İkinci yariya da Troisi’yi hazirliyoruz. Çok yetenekli. Biraz daha güçlenip morallenirse daha iyi olacağiz.
* İstanbul’daki yabanci futbolcularin ortamini düşünecek olursak sizin yabancilariniz kalkip büyük şehirlere gitmek eğlenmek istemiyorlar mi mesela?
Kayseri’nin yapisini biliyorsunuz. Burasi muhafazakar bir şehir. Ama şu ana kadar futbolcularimdan disiplin konusunda hiçbir sorun çikmadi. Bir günlük izin gününde ekstra bir yere gitmek isteyen de gelip iznini alip gidiyor zaten. Kalkip İstanbul’a gittiklerini de sanmiyorum. Böyle bir şey olsa da telefon açip, “Sen neredesin, ne yapiyorsun?” diye kontrol etmem. Benim için idmanda ve sahada bana verdikleri önemli.
Gereği yapilmali
* Büyük takimlarda bunlari yapabilir miydin? Örneğin F.Bahçe’deki çalkantilari biliyorsun. Takiminda 7-9 Brezilyali olsa bu disiplini sağlayabilir miydin?
Herkes beni tanir, kendi ilke ve prensiplerim var. Futbolcunun Türk, Brezilyali, Arnavut olmasi beni ilgilendirmez. Büyük camialarin büyük yatirimlari var. Kendi istediğin gibi yaşayamazsin. Profesyonelliğin gereğini yapacaksin. Yapmazsan senin gibi kaliteli oyuncu çok olduğu için takima giremeyebilirsin.
* Carlos’u da keser miydin?
Bana yeteri kadar performans sağlamayan herkesi keserdim. Gerekirse de bedelini öderdim. Fenerbahçe camiasi yanliş anlamasin. Kimsenin işine de karişmak istemem. Ama tartişmayi yaratan Roberto Carlos’un kendisi. Fenerbahçe gibi bir kulüpte Roberto Carlos çapinda 22-23 oyuncu bulunur. Gideceğim açiklamasini çok sik tekrarlamasini doğru bulmadim.
* Bu süreçte Milli Takim’dan dolayli da olsa hiç teklif aldin mi?
Hayir. Bizdeki yapi biraz karişik.
* Nasil bir karişiklik bu?
Ben Fatih Terim’in, Mustafa Denizli’nin, Şenol Güneş’in tecrübesinde olduğum zaman mutlaka yanimda bir teknik direktör yetiştirip ayrilirken görevi ona birakmayi düşünürdüm. Klinsmann-Löw böyle bir oluşum mesela. Örneğin Tayfur’un, iyi bir noktaya geleceğini düşünüyorum. Mustafa Hoca ile çalişmak onu ilerletmiştir.
Türk futbolcusu okumaz, seyreder
* Özel hayatinda neler yapiyorsun?
Eşim başlarda Kayseri’ye alişmakta zorlandi. Ama şimdi rahatiz. Klasik müzik dinlerim. Binden fazla CD’im var. Ödüllü film seyretmeyi severim. Kitap okurum. Pirasa, ispanak yemeyi severim. Bunlari söylerken kendimi çok farkli biri gibi hissettirmek istemem. Ben atomu falan parçalamadim. Sadece futbolcularima doğru iletişim yollarini göstermek istiyorum.
* Türk futbolcusunun bu konularda çok eksiği var herhalde.
Mental olarak büyük problemler var. Çevrelerinin baskilari var. Yetişme tarzlarinda eksiklikler büyük. Okumuyorlar, seyrediyorlar. Ben onlara doğru iletişim yollarini anlatma çabasi içindeyim o kadar.
Rijkaard’i anlamiyorlar
Oynatmaya çaliştiği futbol tarzi olumlu. Çizgisi ve söylemleriyle Rijkaard’i çok seviyorum. Ama, halkimiz kendisini anlar mi, onu bilemem.
* Yabancilar arasinda beğendiğin biri var mi?
Rijkaard’i hem duruşuyla hem söylemleriyle çok seviyorum. Ama bizim halkimiz anlar mi onu bilemem.
* Şampiyonluğu sonuna kadar kovalar veya şampiyon olursaniz büyük bir takima gitmek ister misin?
Hiçbir zaman şanin, şöhretin peşinde koşmadim. Burada, Recep Başkanimla son derece mutluyum açikçasi. Tek düşüncem takima genç oyuncular kazandirmak.
* Birlikte oynadiğin futbolculardan unutamadiklarin, en sik görüştüklerin kimler?
Şota Arvaladze’yi çok severim. Hala görüşürüz. Benim aile dostum. Orhan Çikrikçi’yi da çok severim.
* Maçlara çikarken özel olarak hazirlanir misiniz?
Maç öncesi annemi ve eşimi arar dualarini alirim. Ayrica maçtan sonra da eşimle konuşurum mutlaka. Maça da takim elbiseyle çikarim. Yaptiğim işe saygi duymak gerektiğini düşünürüm.
Yabanci sayisi serbest birakilmali
* Biraz sahanin içine inelim. Türkiye’de futbolcu yetişmiyor mu? Milli Takimimiz 2010 Dünya Kupasi’na gidemedi, sikinti neredeydi örneğin?
Türkiye’de oyunun iki yönünü oynayan isim yetiştiremiyoruz. Orta saha oyunculari daha çok defansif yönlerini geliştirmişler. Sağ bek yetişmiyor. Kanat oyuncusu çikmiyor. Santrfor çikartamiyoruz. Gol kralliğini kovalayan ismimiz yok. Zaman zaman kaleci sorunu oluyor. Yabanci sayisi serbest birakilmali.
Ömer golü atti, kupa kazanmiş gibi sevindim
* Gençleri oynatmayi çok seviyorsun. Ömer, Bursa’ya gol attiğinda ne hissettin?
Öncelikle futbol ambians işi. İngiltere Ligi buna örnek. Takim seyircinin önünde daha iyi oynuyor. Ömer’in gol attiği an belki de kupa kazanmiş kadar sevindim. 20 yaşinda bir genç. Takima koymuşsunuz, golü atmiş. Havalara uçtum. Sadece o değil. Abdullah, Furkan, Bilal Aziz, Umut, Serdar ve diğerleri.
* Trabzon’da oynadin. Oranin atmosferini çok iyi biliyorsun. Trabzon neden şampiyonluk yarişindan uzak kaliyor?
Ülkenin içinde bulunduğu durum oraya da yansiyor. Tribünlerde aşiri baski var. Burada en önemli görev yöneticilere düşüyor.
Tolunay’i Sağlam önerdi
TOLUNAY Kafkas’la konuşup idmani izledikten sonra Kayseri Büyükşehir Belediye Başkani Mehmet Özhaseki’nin konuğu olduk. Özhaseki çok sikinti çektikten sonra takimin lider olmasindan keyifli görünüyordu. “Başari başta Tolunay Hoca, futbolcularimiz ve Recep Mamur’un başkanliğini yaptiği yönetimimizindir. Ben onlara ara sira moral takviyede bulunuyorum. Örneğin son maç biletlerini düşürmüşler. Ben de rayli sistemi ücretsiz yapip, kurabiye falan koydurdum. Tolunay Hoca’yi çok severim. Eşi Oya büyük kizim gibidir.”
Kafkas’i Ertuğrul Sağlam’in önerdiğini de dile getiren Özhaseki, “Daha sonra Tolunay Hoca’nin eşinin ikna ettik. Şimdi benim büyük kizim gibidir” diye konuştu.
Küfüre izin vermem
Özhaseki, “Takim kötü giderken bazi kişilerin kişkirtmasiyla tribünlürde Recep Mamur, Süleyman Hurma ve Tolunay aleyhine tepki vardi. Tepki normaldir. Ama işi kasitli olarak küfüre döken bir gruba karşi sert önlemler alacağimi söyledim. Gerekirse de alirim. Tribünlerde küfüre izin vermem” dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/1....asp?scr=1
Altan TANRIKULU 10 Aralik 2009
“Futbolcunun Türk, Brezilyali, Arnavut olmasi beni ilgilendirmez. Performans sağlamayan herkesi keserdim. F.Bahçe gibi bir kulüpte Carlos çapinda 22-23 oyuncu bulunur. Gideceğim açiklamasini sik tekrarlamasi doğru değil.”
KLASİK müzik dinliyor. Ödüllü film koleksiyonu yapiyor. Türk sanat müziği hayrani. Pirasa seviyor. İstanbul’da Cadde’de evi var, ara sira arkadaşlariyla basketbol oynuyor. Futbolculari çift kalede ona “Hoca” diye sesleniyor...
Süper Lig’in lideri Kayserispor’un teknik patronu Tolunay Kafkas’tan bahsediyoruz. Tolunay girişte de anlatmaya çaliştiğim gibi ilginç bir kişilik. Kayseri’nin yolunu tuttuk. Bizi son derece sicak karşiladi ve ardindan başladik sohbete ve sorularimiza...
* Önceleri Kayseri’de çok tepki görmüştün. Şimdi çok sevilen biri haline geldin. Bu başari nasil oluştu?
Ertuğrul Hoca Kayseri’de çok başarili olmuştu. Onun üzerine başarili olmak kolay değildi. Çita yüksekti. Yeni stadin yapilmasi nedeniyle beklentiler vardi. Forvetlerimiz sakatti. Bu açiğimizi Makukula ile kapattik. Ayrica futbolcularimiz arasinda iyi bir rekabet ortami oluşturduk. Gençlere yatirim yaptik. Ama en önemlisi yönetim tabii. Arkamda çok dik durdular. Burada Süleyman Hurma, Recep Başkanimiz iyi bir hava yakaladik. Özhaseki Başkan da bize desteğini hep hissettirdi.
* Makukula demişken, nasil buldunuz böyle iyi bir santrforu?
Şu an bizde kiralik oynuyor. 2 milyon Euro verirsek bonservisini alma opsiyonumuz var. Onunla sezon başinda konuştum. Onun bize, bizim ona ihtiyacimiz olduğunu anlattim. Sorunsuz bir kişiliği var. İkinci yariya da Troisi’yi hazirliyoruz. Çok yetenekli. Biraz daha güçlenip morallenirse daha iyi olacağiz.
* İstanbul’daki yabanci futbolcularin ortamini düşünecek olursak sizin yabancilariniz kalkip büyük şehirlere gitmek eğlenmek istemiyorlar mi mesela?
Kayseri’nin yapisini biliyorsunuz. Burasi muhafazakar bir şehir. Ama şu ana kadar futbolcularimdan disiplin konusunda hiçbir sorun çikmadi. Bir günlük izin gününde ekstra bir yere gitmek isteyen de gelip iznini alip gidiyor zaten. Kalkip İstanbul’a gittiklerini de sanmiyorum. Böyle bir şey olsa da telefon açip, “Sen neredesin, ne yapiyorsun?” diye kontrol etmem. Benim için idmanda ve sahada bana verdikleri önemli.
Gereği yapilmali
* Büyük takimlarda bunlari yapabilir miydin? Örneğin F.Bahçe’deki çalkantilari biliyorsun. Takiminda 7-9 Brezilyali olsa bu disiplini sağlayabilir miydin?
Herkes beni tanir, kendi ilke ve prensiplerim var. Futbolcunun Türk, Brezilyali, Arnavut olmasi beni ilgilendirmez. Büyük camialarin büyük yatirimlari var. Kendi istediğin gibi yaşayamazsin. Profesyonelliğin gereğini yapacaksin. Yapmazsan senin gibi kaliteli oyuncu çok olduğu için takima giremeyebilirsin.
* Carlos’u da keser miydin?
Bana yeteri kadar performans sağlamayan herkesi keserdim. Gerekirse de bedelini öderdim. Fenerbahçe camiasi yanliş anlamasin. Kimsenin işine de karişmak istemem. Ama tartişmayi yaratan Roberto Carlos’un kendisi. Fenerbahçe gibi bir kulüpte Roberto Carlos çapinda 22-23 oyuncu bulunur. Gideceğim açiklamasini çok sik tekrarlamasini doğru bulmadim.
* Bu süreçte Milli Takim’dan dolayli da olsa hiç teklif aldin mi?
Hayir. Bizdeki yapi biraz karişik.
* Nasil bir karişiklik bu?
Ben Fatih Terim’in, Mustafa Denizli’nin, Şenol Güneş’in tecrübesinde olduğum zaman mutlaka yanimda bir teknik direktör yetiştirip ayrilirken görevi ona birakmayi düşünürdüm. Klinsmann-Löw böyle bir oluşum mesela. Örneğin Tayfur’un, iyi bir noktaya geleceğini düşünüyorum. Mustafa Hoca ile çalişmak onu ilerletmiştir.
Türk futbolcusu okumaz, seyreder
* Özel hayatinda neler yapiyorsun?
Eşim başlarda Kayseri’ye alişmakta zorlandi. Ama şimdi rahatiz. Klasik müzik dinlerim. Binden fazla CD’im var. Ödüllü film seyretmeyi severim. Kitap okurum. Pirasa, ispanak yemeyi severim. Bunlari söylerken kendimi çok farkli biri gibi hissettirmek istemem. Ben atomu falan parçalamadim. Sadece futbolcularima doğru iletişim yollarini göstermek istiyorum.
* Türk futbolcusunun bu konularda çok eksiği var herhalde.
Mental olarak büyük problemler var. Çevrelerinin baskilari var. Yetişme tarzlarinda eksiklikler büyük. Okumuyorlar, seyrediyorlar. Ben onlara doğru iletişim yollarini anlatma çabasi içindeyim o kadar.
Rijkaard’i anlamiyorlar
Oynatmaya çaliştiği futbol tarzi olumlu. Çizgisi ve söylemleriyle Rijkaard’i çok seviyorum. Ama, halkimiz kendisini anlar mi, onu bilemem.
* Yabancilar arasinda beğendiğin biri var mi?
Rijkaard’i hem duruşuyla hem söylemleriyle çok seviyorum. Ama bizim halkimiz anlar mi onu bilemem.
* Şampiyonluğu sonuna kadar kovalar veya şampiyon olursaniz büyük bir takima gitmek ister misin?
Hiçbir zaman şanin, şöhretin peşinde koşmadim. Burada, Recep Başkanimla son derece mutluyum açikçasi. Tek düşüncem takima genç oyuncular kazandirmak.
* Birlikte oynadiğin futbolculardan unutamadiklarin, en sik görüştüklerin kimler?
Şota Arvaladze’yi çok severim. Hala görüşürüz. Benim aile dostum. Orhan Çikrikçi’yi da çok severim.
* Maçlara çikarken özel olarak hazirlanir misiniz?
Maç öncesi annemi ve eşimi arar dualarini alirim. Ayrica maçtan sonra da eşimle konuşurum mutlaka. Maça da takim elbiseyle çikarim. Yaptiğim işe saygi duymak gerektiğini düşünürüm.
Yabanci sayisi serbest birakilmali
* Biraz sahanin içine inelim. Türkiye’de futbolcu yetişmiyor mu? Milli Takimimiz 2010 Dünya Kupasi’na gidemedi, sikinti neredeydi örneğin?
Türkiye’de oyunun iki yönünü oynayan isim yetiştiremiyoruz. Orta saha oyunculari daha çok defansif yönlerini geliştirmişler. Sağ bek yetişmiyor. Kanat oyuncusu çikmiyor. Santrfor çikartamiyoruz. Gol kralliğini kovalayan ismimiz yok. Zaman zaman kaleci sorunu oluyor. Yabanci sayisi serbest birakilmali.
Ömer golü atti, kupa kazanmiş gibi sevindim
* Gençleri oynatmayi çok seviyorsun. Ömer, Bursa’ya gol attiğinda ne hissettin?
Öncelikle futbol ambians işi. İngiltere Ligi buna örnek. Takim seyircinin önünde daha iyi oynuyor. Ömer’in gol attiği an belki de kupa kazanmiş kadar sevindim. 20 yaşinda bir genç. Takima koymuşsunuz, golü atmiş. Havalara uçtum. Sadece o değil. Abdullah, Furkan, Bilal Aziz, Umut, Serdar ve diğerleri.
* Trabzon’da oynadin. Oranin atmosferini çok iyi biliyorsun. Trabzon neden şampiyonluk yarişindan uzak kaliyor?
Ülkenin içinde bulunduğu durum oraya da yansiyor. Tribünlerde aşiri baski var. Burada en önemli görev yöneticilere düşüyor.
Tolunay’i Sağlam önerdi
TOLUNAY Kafkas’la konuşup idmani izledikten sonra Kayseri Büyükşehir Belediye Başkani Mehmet Özhaseki’nin konuğu olduk. Özhaseki çok sikinti çektikten sonra takimin lider olmasindan keyifli görünüyordu. “Başari başta Tolunay Hoca, futbolcularimiz ve Recep Mamur’un başkanliğini yaptiği yönetimimizindir. Ben onlara ara sira moral takviyede bulunuyorum. Örneğin son maç biletlerini düşürmüşler. Ben de rayli sistemi ücretsiz yapip, kurabiye falan koydurdum. Tolunay Hoca’yi çok severim. Eşi Oya büyük kizim gibidir.”
Kafkas’i Ertuğrul Sağlam’in önerdiğini de dile getiren Özhaseki, “Daha sonra Tolunay Hoca’nin eşinin ikna ettik. Şimdi benim büyük kizim gibidir” diye konuştu.
Küfüre izin vermem
Özhaseki, “Takim kötü giderken bazi kişilerin kişkirtmasiyla tribünlürde Recep Mamur, Süleyman Hurma ve Tolunay aleyhine tepki vardi. Tepki normaldir. Ama işi kasitli olarak küfüre döken bir gruba karşi sert önlemler alacağimi söyledim. Gerekirse de alirim. Tribünlerde küfüre izin vermem” dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/1....asp?scr=1
