EL ANADOLU

Birak artik Ayhan...


Karlar altinda geçen maç, kemik sesleri, ‘hezimet’…

Hepsini izledik bu hafta..

İşte her yönü ile 19. hafta…

EL ANADOLU (K. Karabükspor – Kayserispor: 0-0)

Çok üzüldüm, neden mi? Çünkü belki de 5-5, 6-6 bitecek maçti bu. Çok keyif aldim izlerken, her an gol olacak gibi. Sanki Kardemir, Barcelona'ydi, Kayseri de Real Madrid. El Clasico değil de El Anadolu. Hele de Kardemir neler kaçirdi neler. Demek Emenike olmadimi 'sefilleri' oynamiyorlar ama yine de zorlaniyorlar. Geçen hafta gol atmadi kazanamadilar, bu hafta da oynamadi kaldilar öyle. Ancak üzüldüm cidden. Kaçan gollere, bir takimin ağirlikli olarak bir oyuncunun üstüne kurulmasina. He bir de Kayseri gibi bir takimin bu denli puan kaybetmesine.

KARLAR DÜŞER, DÜŞER DÜŞER AĞLARIM (Sivasspor - Antalyaspor: 1-1)

4 Eylül Stadi'nda bembeyaz kar üzerinde başladi maç derken Tita atti golü. Göz gözü görmüyor, ayakta durmak adeta bir sanat. İlk yari iki kez temizlendi saha. Erman cevap verdi Tita'ya.. Maçin son golü oldu bu. Önümüzdeki hafta Bursa deplasmanina gidecek Sivasspor, eminim Galatasaray'dan çok pozisyon bulacak orada. Riza hoca güzel bir hücum hatti kurdu. Tek eksik takim savunmasi.

ARTIK YAZMASAM MI? (Bucaspor – Kasimpaşa: 4-0)

Başlik dikkatinizi çekti değil mi? Kasimpaşa maçlarini diyorum artik yazmasam mi? Her hafta ayni şeyleri yazacağim. Takim oyunu yok, defans yok, orta saha yok, forvet yok, kulübe yok. Kazanamiyorlar, kazanamazlar da. Lig bitmeden bari çift hanelere çiksalar.

BIRAK ARTIK (Bursaspor – Galatasaray: 2-0)

Ayhan ile başlayacağim ama Kasimpaşa'nin oyunu gibi artik Ayhan. Artik yeter diyorum Ayhan'a. Birak, birak da rahatlasin Galatasaray'in orta sahasi.

Kimse mazeret bulmasin. "Hakem olmayan golü verdi de biz maçi kaybettik". Yok öyle bir dünya. Faruk Süren'in mükemmel bir cümlesi var. "Sen Galatasaray'san gol atacaksin". Hagi geldiğinden bu yana atilan gol sayisi 8. Bunun 3 tanesi Kasimpaşa’ya. Gerisini siz düşünün.

Ne olacak bu haftadan sonra. Galatasaray tüm gücünü kupa yolunda harcayacak. Harcamak da zorunda. Eldeki tek hedef o kaldi. Hoş Galatasaray Türkiye Kupasi'ni alsa ne olacak ki? Avrupa Ligi'ne gidince bu kafadaki Galatasaray kaç tur atlayabilir. Yönetimin Galatasaray için ciddi paralar harcamasi lazim. Adnan Polat, "Arda kupa almadan bizden gidemez" demişti. Böyle giderse Arda uzun yillar Galatasaray formasi giyecek.

Bir de işin Bursa tarafi var. Ev sahibi takimda Galatasaray'da olmayan şey var. 'Kulübe'. Biri çikiyor, Volkan giriyor, biri çikiyor Sercan giriyor, oyunda Miller var, Bekir var vs... Helal olsun son şampiyona.

YAKIŞMADI (Ankaragücü – Manisaspor: 1-3)

Manisa'ya değil, Ankaragücü taraftarina yakişmadi. Sahaya girip hocaya saldirmak da ne demek? Türk futbolunun içinde bu asla olmamali. Olay sonrasinda takimin morali doğal olarak bozuldu. Bunu da avantaja çeviren Manisa, Mehmet güven ile yikti sari-lacivertli takimi. Geçen haftanin sonuna yazdiğim yazida Simpson'u fazla mi övdüm de benim mi nazarim değdi? Her maç gol atan adam bu maç karavana yapti. Neyse önümüzdeki maçlara bakacağiz.

BELALIM BENİM (İstanbul BŞB – Beşiktaş: 2-1)

Bu başliği ben attim maç sonrasinda sitede. Tam da Beşiktaş için yazilmiş sanki Emrah'in 90'li yillardaki şarkisinin adi. Schuster'in artik rotasyondan vazgeçti. Yavaş yavaş normale dönüyor Beşiktaş'in kadrosu ama olmayinca olmuyor işte. Belediye, Beşiktaş maçlarinda kalesini özel olarak okutuyor sanki. Abdullah Avci ve ekibini özellikle tebrik etmek lazim. Beşiktaş'ta herkes gibi ben de bir duruma çok üzülüyorum. Necip, çok fazla geri planda kaliyor. O denli başarili, her maç üzerine bir şeyler katarak oynayan bir genç oyuncunun bu kadar geri planda kalmasi bir çok kişi gibi beni de çok üzüyor.

HELAL OLSUN SERKAN’A (Gaziantepspo
r - Gençlerbirliği: 1-1)



Tolunay hoca ve öğrencileri hata yapti. Bu maç kaçmayacakti.
Kaçmayacakti da Gençler'de çok
değişmiş be kardeşim. Eskisi gibi defansi yol geçen hani değil, hücuma hep birlikte çikiyorlar. Serkan Çalik da kendine geldi. Bu takim çok canlar yakar.

HERYER TRABZON DEĞİL (Fenerbahçe – Trabzonspor: 2-0)

Nerden başlasam bilemedim.. Maç boyunca çikan kemik seslerinden mi, havada uçuşan kartlardan mi, sahadaki oyundan mi, hiç susmayan Fenerbahçe taraftarindan mi? Ben bunu anlamadim. Trabzon neden Beşiktaş maçina yedek ağirlikli, Fenerbahçe maçina as kadro ile çikti? Beşiktaş ile oynanan kupa maçini hiç mi önemsemedi? Asil o maçin hiç telafisi yok. Mantik şu: "As oyuncular yorulmasin Fenerbahçe maçina kalsin. Kupadan elensek de olur." E ne oldu şimdi? Hem kupadan elendin, hem de Fenerbahçe'ye yenildin.

Ne sert maçti o öyle. Birbirine tekme atmayani dövüyorlardi. Bünyemin hoca da kesti cezalari. Kartlar havada uçuştu. Bir büyük maçi daha geride biraktik. Demek ki neymiş? Her yer Trabzon değilmiş.

HOŞGELDİN HEDİYESİ (Eskişehirspor - Konyaspor: 1-0)

Bülent Uygun'un bitti cezasi, döndü takiminin başina, devam ediyor Es-Es galibiyetleri. Konya'da gol atamiyor, çok zorlaniyor. Ziya Doğan daha önce de söylemişti zaten: "Forvet şart" diye. Aldilar. Galatasaray'dan Mehmet Batdal'i kattilar takima. Sari - kirmizili takimda attiği gol sayisi bir elin parmaklarini geçmeyen, geleceğin 'Hakan Şükür'ü denilerek anilan Mehmet, bakalim Konyaspor'da nasil bir performans sergileyecek ben de merak ediyorum.

Biri bu adama bizim İBB maçini anlatsin...

Resmen saçmalamiş hiç izlenmeyecek ve zevk vermeyen bir karşilaşmaydi.Cidden İBB maçimiza bu adam futbol tarihinde oynanan en iyi maç der heralde.Abartmaya lüzum yok.Doğru olan neyse o.Ondan sonra oyuncularimiz havaya giriyor.